
Volkan Yüksel
Lady Gaga “Dans et ya da öl”
Bu yazıya nereden başlasam, nasıl anlatsam, inanın bilmiyorum.
Stockholm Avicii Arena’da yerimi aldım.
Konser başlamasına yakın heyecan dorukta.
Geçmiş yıllarda: İstanbul, Sofya, New York ve Paris’ten sonra bu kez Stockholm’de yeniden Lady Gaga’yı izleyecek olmanın heyecanını bedenimde hissediyorum.
Gaga’dan daha ziyade merakın yapacağı şovu merak ediyorum.
Lady Gaga, "The Mayhem Ball" turnesi kapsamında Stockholm'de üç konser verecek.
Bu konserler serisinin ilki 12 Ekim Pazar günü başladı.
Diğer konserler; 13 ve 15 Ekim’de.
Beş ayrı sahnenin olduğu gösteriyi tam olarak nereden anlatmaya başlayacağımı bilmiyorum.
Çünkü çok iyiydi.
O nedenle giriş sahnesinden başlayabiliriz; devasa kırmızı bir kabarık eteğin tepesinden dışarı yuvarlanıyor. Daha sonra içinde dansçıların olduğu bir kafes ortaya çıkıyor ve Gaga (İsveççe) neyin tehlikede olduğunu açıklıyor: “Stockholm, dans et ya da öl. Kariyerimin başından beri benim için çok şey ifade ettin. Seni seviyorum” diyor.
İkinci perdede şarkıcı, iskeletler ve ölümsüz dansçılarla dolu bir kum havuzuna yarıya kadar gömülüyor ve boğuluyor gibi görünüyor.
Ancak daha sonra koltuk değnekleriyle ve gökkuşağı renklerinde parıldayan devasa bir kuyruklu elbiseyle diriliyor.
O an “Perfect Celebrity” şarkısını söylüyor.
Ardından “Disease” ve koltuk değnekleriyle “Paparazzi”yi söylüyor.
Üçüncü perdede Gaga devasa bir kafatasıyla çıkıyor. Final bölümünde "Bad Romance"ta bir sedyede ölüyor, ancak devasa canavar pençeleriyle diriliyor ve beraberinde 22 beyaz giysili dansçı getiriyor.
Böylece, oturup ağzı açık bakılacak sahneler birbirini izliyor.
Sonunda, son metamorfoz yani değişim gerçekleşiyor: makyajını temizleyip, duru Lady Gaga ile dansçılar "How Bad Do U Want Me" söyledikten sonra zafer turu atmak için dışarı çıkıyor.
Son selamlamada gözyaşlarını tutamıyor ve yanaklarına akmış göz makyajı ile sahneden ayrılıyor.
Koreograf Parris Goebel ve yönetmen Ben Dalgleish (ikisi de Yeni Zelandalı) Gaga için inanılmaz bir dünya yaratıyorlar.
Işıklandırma, dans ve genel düşünce takdire şayan.
Aynı zamanda, elbette, her şey ana karakterle ilgili.
Yer: Avicii Arena, Stockholm.
Seyirci: Yaklaşık 13 bin (tükendi).
Süre: İki buçuk saatten fazla.
En İyiler: "Abracadabra", "Poker Face", "Applause", "Born This Way", "Hair"ın o versiyonu ve "The Eternal Aria of the Monster Heart", "Bad Romance".
En Kötüler: "The Beast"teki gitar solosu, "Killah"taki ikinci ve üçüncü perdeler arasındaki davul solosu ve tüm o heavy metal, kötü.


Diğer konserler; 13 ve 15 Ekim’de.
LADY GAGA KONSER ŞARKI LİSTESİ
- Bloody Mary
- Abracadabra
- Judas
- Aura
- Scheiße
- Garden of Eden
- Poker Face
- Abracadabra (Gesaffelstein Remix)
- Perfect Celebrity
- Disease
- Paparazzi
- LoveGame
- Alejandro
- The Beast
- Killah
- Zombieboy
- The Dead Dance
- LoveDrug
- Applause
- Just Dance
- Shadow of a Man
- Kill for Love
- Summerboy
- Born This Way
- Million Reasons
- Shallow
- Die With a Smile
- Hair
- Marry the Night
- Vanish Into You
- Bad Romance/The Dead Dance
- How Bad Do U Want Me
Stockholm sokaklarında Lady Gaga
Bodrum sezonunu kapatıp birkaç gün İstanbul’da kaldıktan sonra Stockholm Jazz Festivali’nde sevdiğim sanatçıların konserini izlemek için Stockholm’e geldim. Hava, beklediğimden daha sıcak ve güneşliydi.
Marcus Miller, Trilok Gurtu, Dave Holland Trio, Theon Cross ve birçok sevilen caz sanatçısı bu festival kapsamında seyirciyle buluşuyor.
Gündüz ve akşam çeşitli alanlarda konserler oluyor.
Konserlerden kalan zamanlarda ise şehri turluyorum.
Vasastan'da gezerken benim için olağan dışı, İsveçlilerin tavrına baktığımızda ise oldukça olağan bir durumdu. Meğer Lady Gaga, spor yapmak için otelin spor salonunu değil, şehir merkezinde sıradan bir salonu tercih ederek gelmiş ve koşu bandında biraz spor yapmış.
Buradan çıkıp Sveavägen'e giden Lady Gaga, arabada beklerken bir kafeden asistanı kendisine ve sanatçıya 2 fincan kahve almış.
Araç daha sonra sanatçının İsveç ziyareti sırasında konakladığı Grand Hotel'e doğru yola devam etmiş.
İsveç’te çok sıradan karşılanan bu durum benim ilgimi çekti.

Kanlı Kabare keyifli olmuş
Geçenlerde Okan Bayülgen’in kurucusu olduğu Dada Salon’da “Kanlı Kabare” adlı oyunu izledim. Sadece ben değil, birçok ünlü de o akşam oradaydı.
Ünlü isimler; Halil Ergün, Güngör Bayrak, Nihan Yalçın, Salih Bademci, Emre Altuğ, Mustafa Denizli, Çağrı Şensoy, Berker Güven ve Buse Arslan Şensoy da izledi.
Okan Bayülgen’in yazıp yönettiği oyunda Derya Alabora, Sema Moritz, Nurhan Özenen, Nazlı Kurbal, Okan Bayülgen ve Ferdi Taşkın rol alırken, orkestrada Murat Tükenmez, Kemal Alpan, Sertan Küley ve Yasin Bozkurt yer alıyor. Oldukça keyifli olan oyun çeşitli tarihlerde yeniden sahnelenecek.
İzlemenizi tavsiye ederim.
Okan Bayülgen, Halil Ergün, Güngör Bayrak, Öznur Ertan ve Erdal Aksoy birlikte Kanlı Kabare’nin ilk gösterilimde.