Tarihin bilinen ilk en büyük savaşı da…
Barışı da…
Orta Doğu’da…
Devrin iki büyük gücü Mısır ve Hitit krallıkları arasında Suriye’de yaşandı.
II. Ramses’in imparatorluk hayalleri III. Hattuşili’yi harekete geçirdi.
Casuslar, hileler ve yanıltmalarla dolu bir hazırlığın ardından iki ordu bugünkü Hama -Humus arasındaki antik Kadeş şehri yakınlarında karşı karşıya geldi.
İki kral yenişemeyince bu kez tarihin ilk barış anlaşması imzalandı.
İlk büyük savaş…
İlk büyük barış …
Ve aradan geçen 3300 yılda Orta Doğu’da o aynı yerdeyiz.
Başlıkta da dediğim gibi satranç ve tavlanın aynı anda oynandığı…
Kuralların sürekli değiştiği bir masadayız.
Zeka ve bilginin harekete geçirdiği stratejiler…
Atılan zarların belirsizliğine karışıyor.
Beyin yetmiyor, bileğe de güvenmek gerekiyor.
Şaha giden yollarda, düşeşlere bel bağlamanın yakıcı belirsizliği ise çoğu zaman içinden çıkılamayan tuzaklara çekiyor.
Trump, Ahmed Şara ile el sıkışıp yaptırımları kaldırıyor.
Bir hafta sonra ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio iç savaş uyarısı yapıyor :
"Açıkçası, geçiş yönetiminin karşı karşıya olduğu zorluklar göz önüne alındığında, potansiyel bir çöküşe ve muazzam boyutlarda topyekûn bir iç savaşa, yani ülkenin bölünmesine birkaç ay değil, belki birkaç hafta uzakta olduğunu değerlendiriyoruz"
Çılgınca gelgitlerin ortasında bizi de çok ilgilendiren gelişmelere dikkat kesilmeliyiz.
Mazlum Abdi, Öcalan’dan gelen çağrıya uymayacaklarının sinyalini verdi.
PKK’nın fesih açıklamasını ise sanki hiç kendilerinden bahsedilmiyormuş gibi görmezden geldi.
YPG silah bırakmak bir yana, çıkarıldıkları bölgelere geri dönebilmenin hazırlığını yapıyor.
İlk hedef 2018’de Zeytin Dalı Harekâtı ile terörden temizlenen Afrin.
Eğer şimdiden önlem alınmazsa Suriye’nin kuzeyi, “Terörsüz Türkiye” için verilen emekleri zehirleyebilir, planları akamete uğratabilir.