
Cem Tekel
Netanyahu'nun küçük hesapları için ödenen büyük bedeller
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim.
Halkına “Büyük İsrail” hayali kurdurup…
Sürekli oraya buraya saldırıp…
Gazze, İran, Suriye ve Lübnanlı sivillerin kanını dökerek hapse girmekten kaçıyor.
Yaptığı bu şahsi ve ahlaksız hesabın faturasını da masumlara ödetiyor.
Kendini halkına bir kahraman gibi pazarlarken aslında kafasında tek bir düşünce var.
“Beni kimse yargılayamaz”
Biraz geri gidelim.
Yıl 2019.
Netanyahu hakkında rüşvet, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma iddialarıyla soruşturma başlatıldı.
24 Mayıs 2020’de ilk mahkeme görüldü.
İsrailliler Netanyahu’ya karşı sokaklara dökülürken o dokunulmazlık peşindeydi.
Alamadı ama yardımına koronovirüs kısıtlamaları yetişti.
Biraz daha zaman kazandı.
Tam yargılama hızlanacaktı ki 7 Ekim’de Hamas’ın saldırısı yaşandı.
Netanyahu aradığı fırsatı bulmuştu.
Gazze’ye tarihin en kanlı saldırılarını düzenleme emri verirken duruşma sayısı haftada iki güne düşürüldü.
Mahkeme heyeti bir süre sonra hızlanmaya karar verdiğinde ameliyat olmaya karar verdi.
Birkaç hafta da oradan kazandı.
İsrail yargısı elbette ne yapmaya çalıştığının farkındaydı.
Peşini bırakmadılar.
Çapraz sorgusu 25 Haziran 2025’te yapıldı.
İfadesinde sorulan sorulara tam 1788 kez “hatırlamıyorum” dedi.
Her sıkıştığında yardıma koşan Trump yine devreye girdi.
Akılalmaz bir öneride bulundu.
“O BÜYÜK BİR KAHRAMAN DAVA DURMALI VE AFFEDİLMELİ”
Netanyahu Trump’a sosyal medya üzerinden teşekkür ederken avukatı da mahkemeye yeni bir dilekçe verdi. "Başbakan tüm zaman ve enerjisini ulusal, diplomatik ve güvenlikle ilgili son derece önemli meselelerle ilgilenmeye ayırmak zorunda " dedi ve duruşmaların ertelenmesini istedi.
Gazze’de katliamlar sürerken Lübnan ve Yemen vuruldu.
Ardından Suriye’nin güneyi işgal edildi.
İran ile 12 Gün savaşının ardından Şam’da kritik noktalar hedef alındı.
En son Gazze’nin tamamen işgal edilmesi kararı verildi.
Durmuyor.
Dursa duruşmalar yeniden başlayacak.
Kendini büyük bir ihtimalle cezaevinde bulacak.
Netanyahu ülkesinin yargısından kaçarken bölgeyi ateşe veriyor.
Göz göre göre sivillerin kanı üzerinden zaman kazanıyor.
İşin acı yanı bunu halkına ya da en azından bir kısmına kahramanlık ve beka stratejisi diye yutturabiliyor olması.