Atatürk'ten Cumhuriyet'in 15'inci yılında son selam: "Onları görüyorum, çok mutluyum"

Genç Cumhuriyet'in 15. yıl dönümü olan 29 Ekim 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda ağır hasta yatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, yurdun dört bir yanından gelen halkını pencerede asker selamıyla son kez selamladı. Manevi kızı Gökçen'e "Beni istiyorlar" dedi. İşte Atatürk'ün son Cumhuriyet bayramında yaşananlar...
Atatürk'ten Cumhuriyet'in 15'inci yılında son selam: "Onları görüyorum, çok mutluyum"

29 Ekim 1938 Genç Cumhuriyet'in 15. yıl dönümü, Mustafa Kemal Atatürk'ün ise son Cumhuriyet Bayramıydı. O gün Dolmabahçe Sarayı'nda yaşananlar, Ulu Önder'in halkına duyduğu büyük sevginin son göstergesi oldu. Ekol TV muhabiri Enes Arol, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığının ilerlediği 1938 yılının son Cumhuriyet Bayramı’nda Dolmabahçe Sarayı'nda yaşanan duygu dolu anları aktardı.

AĞIR KOMAYI YENDİ, İLK SORUSU KUTLAMALAR OLDU

Ulu Önder'in hastalığı bir hayli ilerlemişti. Dolmabahçe Sarayı'nda istirahat ediyordu. Takvimler 16 Ekim 1938'i gösterdiğinde, Genç Cumhuriyet'in 15. yılına girmesine 13 gün kala, Atatürk ağır bir komaya girdi. Yedi düveli dize getiren başkomutan, yaşam savaşında da galip gelerek 21 Ekim günü komadan çıktı. Gözünü açar açmaz ilk sorusu Cumhuriyet'in yıl dönümü kutlamaları oldu.

Mustafa Kemal Paşa'nın en büyük arzularından biri Genç Cumhuriyet'in 15. yılını Ankara'da başkentte kutlamaktı. Ankara, Ulu Önder için bir başkentten çok ötesiydi; hem sığınak hem karargah olmuştu. İdam fermanlarının, işgalin, ihanetin pençesinde bu şehre gelmişti. Savaşı buradan yönetti. Emperyalistlere karşı direniş karargahı, yeni cumhuriyetin başkenti oldu. Şimdi Ata, Ankara ile son bir kez kucaklaşmak istiyordu. Ne yazık ki hastalığının en ağır döneminde olduğu için bu mümkün olmadı.

HALK, ATA'YI DOLMABAHÇE'DE YALNIZ BIRAKMADI

Ekim 1938 Genç Cumhuriyet'in 15. yılıydı. Ülkenin birçok farklı noktasında kutlama programları düzenleniyordu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ise bu kutlamalara katılamamanın üzüntüsü içindeydi. Atatürk kadar Türk halkı da buruktu. Bir yanda Cumhuriyet sevinci, diğer yanda Ulu Önder'in hastalığının üzüntüsü hakimdi. Cumhuriyet'in mimarı Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılamadı ama başta gençler olmak üzere Türk halkı atasını yalnız bırakmadı.

İstanbul, Bursa, İzmir, Van, Şanlıurfa, Rize, Trabzon. Türkiye'nin doğusundan batısına on binler Dolmabahçe'ye akın etti. Hep bir ağızdan marşlar ve türküler okundu. Halk, Ulu Önder'e sesini duyurdu.

MANEVİ KIZI GÖKÇEN'E: BENİ İSTİYORLAR

O sesleri duyan Atatürk, camın yanına gelip selamlamak istedi. O sırada yanında manevi kızı Gökçen vardı. Gökçen'e şu sözlerle o anları anlatıyordu: "Duydun mu Gökçen? Beni istiyorlar, onları duyuyorum." Zorda olsa yaverinin desteğiyle cam kenarına kadar gitti. Öğrencilerin bir kısmı Atatürk'ü pencerede görünce bir hayli heyecanlandı. Hatta Atatürk'ü daha da yakından görebilmek için Boğaz'ın serin sularına atlayıp Dolmabahçe Sarayı'na doğru yüzmeye başladılar.

Bu sevgi selinin karşısında duygulanmamak elde değildi. Gözleri yaşlıydı. Dolmabahçe ve çevresinde adım atacak yer kalmamıştı. Önce bakışlarıyla süzdü ardından asker selamıyla Atatürk diye haykıran gençleri selamladı. Bu, onun halkını son selamlayışıydı.

O sırada yanında yol ve silah arkadaşı Salih Bozok da vardı. Salih Bozok onu camın kenarından alarak yatağına tekrar geri getirdi. Atatürk'ün ağzından şu kelimeler döküldü: "Onları gördüğüm için çok mutluyum." Kurucusu olduğu Cumhuriyet'in kutlamalarına sadece 14 bahar katılabildi. 15. yıl dönümünde sokaklarda değildi ama en büyük eserini emanet ettiği gençlerle yine bir aradaydı. Ömrünün büyük bir kısmı savaşlarda cephelerde geçmişti. Ancak o gün gençlerin arasına gidememesi kadar canını hiçbir şey acıtmamıştı.

SON NEFES VE UNUTULMAZ SELAM

Hastalığı günden güne ilerledi. 29 Ekim 1938'den sonra yataktan çıkamaz hale geldi. 8 Kasım'da da bir daha uyanamayacağı ikinci ağır komaya girdi. 10 Kasım sabahı ise saat 9'u 5 geçe ebediyete intikal etti. 1938 yılında verilen o selam hala yüreklerde. Atatürk gençliği her 29 Ekim'de Dolmabahçe Sarayı'na akın ediyor. Atasının son Cumhuriyet Bayramı'nda verdiği son selamı, Cumhuriyeti sonsuza kadar korumak üzere alıyor.