Obsesif-Kompulsif Bozukluğun kaynağı beyin değil, bağırsaklarımız olabilir! Bilim insanları yeni ipucunun peşinde

Dünya genelinde her 100 kişiden yaklaşık 3’ünde obsesif-kompulsif bozukluk var. Çin’de yapılan yeni bir araştırma, tedavisi oldukça zor bir zihinsel sağlık sorunu olan OKB’nin kökenine dair oldukça farklı bir yere işaret ediyor: bağırsaklarımız.
OKB’NİN NEDENİ BAĞIRSAKLARIMIZ OLABİLİR
Chongqing Tıp Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü bir çalışmada, sindirim sistemimizde yaşayan trilyonlarca mikroorganizmanın oluşturduğu bağırsak mikrobiyotasının OKB gelişiminde belirleyici rol oynayabileceği öne sürüldü.
Araştırmacılar, genetik veriler üzerinden yaptıkları analizle, altı farklı bakteri türünün OKB ile bağlantılı olabileceğini ortaya çıkardı. Üç tanesi OKB’ye karşı koruyucu görünürken, diğer üçü riski artıran türler olarak dikkat çekti.
Bu çalışma, bilim dünyasında "bağırsak-beyin ekseni" olarak bilinen kavrama yepyeni bir boyut kazandırıyor. Daha önce yapılan araştırmalarda, bağırsak bakterilerinin davranışlar ve ruh hali üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu. Fakat bu çalışma, belirli bakterilerin doğrudan OKB gelişiminde rol oynayabileceğine dair güçlü genetik kanıtlar sunan ilk örneklerden biri.
BAZI BAĞIRSAK BAKTERİLERİ OKB RİSKİNİ ARTIRIYOR
Araştırmada kullanılan "Mendelyen randomizasyon" adı verilen genetik yaklaşım sayesinde, çevresel etkilerden bağımsız olarak sadece genetik veriler üzerinden nedensellik değerlendirmesi yapıldı. 18 bini aşkın kişinin bağırsak bakterileri ve genetik yapısıyla, 199 bini aşkın kişinin OKB eğilimleri analiz edildi.
Belirlenen bakterilerden Ruminococcaceae, Bilophila ve Proteobacteria OKB’ye karşı koruyucu olabilirken; Bacillales, Eubacterium ve Lachnospiraceae UCG001 türlerinin OKB riskini artırabileceği görüldü. Özellikle bazı bakterilerin daha önce depresyon gibi diğer zihinsel rahatsızlıklarla da ilişkilendirilmiş olması, bağırsak mikrobiyotası ile ruh sağlığı arasındaki bağın ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor.
DAHA FAZLA ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ VAR
Bu bulguların, OKB tedavisinde çığır açabilecek potansiyele sahip olduğu, fakat daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu söyleniyor. Günümüzde OKB için en yaygın tedavi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) yer alıyor. Ancak hastaların yaklaşık %25 ila %40’ı bu tedavilere yetersiz yanıt veriyor. Bu da, alternatif ve tamamlayıcı yöntemlere olan ihtiyacı açıkça ortaya koyuyor.
Bilim insanları uyardı! Kabuslar 75 yaşından önce ölme riskini 3 kat artırabilir
Gelecekte bağırsaklardaki bakteri dengesiyle oynayarak OKB semptomlarını hafifletmek ya da tamamen önlemek mümkün olabilir. Her ne kadar bu hedefe ulaşmak şimdilik uzak görünse de, bu yeni bulgular hem bilim insanlarına hem de OKB ile yaşayan milyonlara umut vadediyor.
Kaynak:sciencealert