Sedef Güler cinayetinde sanıkları hakim karşısında: "Cesetten kurtulmak istedim"

Büyükçekmece'de cansız bedeni halıya sarılı ve elleri kolları bağlı halde denizde bulunan Sedef Güler'in öldürülmesiyle ilgili iki sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sedef Güler cinayetinde sanıkları hakim karşısında: "Cesetten kurtulmak istedim"

Büyükçekmece’de denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in öldürülmesine ilişkin 2 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör katıldı. Taraf avukatları ile maktul Sedef Güler’in annesi Gülüzar Sezer ve Sedef Güler'in kız kardeşi Sevda Güler de salonda hazır bulundu. Sanıklar savunma yaparken anne Gülüzar Sezer sanıklardan gözünü bir dakika ayırmadı.

whatsapp-image-2025-05-30-at-17-58-42.jpeg

SANIĞIN SAKİN TAVIRLARI DİKKAT ÇEKTİ

EKOL TV muhabirlerinden Aleyna Sevim'in haberine göre tutuklu sanık Yavuz Güngör yaptığı savunmada neyle suçlandığını bilmediğini öne sürerek, "Kız uyuşturucu içtiği için böyle oldu. Sedef öldüğünde 4-5 aydır tanışıyorduk. Ben Sedef'e maddi yardımda bulunuyordum. Sedef benim evime de 5-6 kez geldi. Olay günü telefonda konuştuk. Ben ona İstanbul dışına gideceğim bana kızım gelecek dedim. O da bana paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek ısrarla görüşmek istedi. Gece 11'e kadar hala gelmemişti. Onu arayıp nerede olduğunu kızımın geleceğini söyleyerek ben sana şimdi para atayım gelme dedim. 12 civarı geldiğinde sarhoştu. Kafası bir dünyaydı. Bir şey içer misin diye sordum istemedi. Alkolun dışında bir şeyler içtiği belliydi. İlk tanıştığımızda çok içmezdi ama son zamanlarda içerdi. Ben uyuşturucu kullanmazdım. Bazen ayılmak için kokain içerdim. Sedef bana geldiğinde ona bir telefon geldi telefondakine hakaretler etti. Telefonda konuşurken kızım eve geldi. Sedefi görünce sinirlendi bunlar birbirine girdi. Ben Sedef'e aşağı in beni bekle dedim. Ona git dememe rağmen gitmedi. Beni ne olur bırakma dedi. Diğer evimize gittik. Giderken içmek ve yemek için bir şeyler almıştık. Kolanın içerisine bir şeyler atıp içiyordu. Bana da söyledi ben içmedim. Beraber eğlendikten sonra ben yattım. Sabah uyandığımda vefat etmişti." dedi.

OLAY ANINI SOĞUKKANLILIKLA ANLATTI

Sanık Güngör savunmasının devamında, Sedef'in yatağa gelme anını hissetmediğini ileri sürerek, "Sedefin burnundan kan geliyordu. Ben öldüğünü kabullenemedim. Onun ölmesi benim hayatımın mahfolması demekti. Onu duşa soktum. Masajlar yaptım ama ölüm katılığı gelmişti. Sonra ben Fırat'ı arayıp çağırdım. O da gelir gelmez bana kız ölmüş dedi. Aklımı kaybetmiştim. Olayı kabullendikten sonra kendimi nasıl kurtarırım diye düşündüm. Cezaevine tekrar girmek istemiyordum. Arabayı aldıktan sonra Fırat'la buluştuk. Ceset yatak odasında bir gün bekledi. Ben zincir, kilit ve çuval aldım. Eve girip Sedef'in bedenini zincirle bağladık. Dambılı da üstüne bağladık. Sonra halıyla sarıp denize attık. Arabayla tur attıktan sonra dönüp baktığımda ceset batmamıştı. Sedef hayat dolu pırıl pırıl iyi bir kızdı ama melek de değildi. Perişan oldum. Attığım için çok üzgünüm. Önce Allah'a sonra adalete güveniyorum." diye konuştu.

pgfc1vsw0eud1rzrmhjgpg.jpg
Sedef Güler

"YAVUZ, POLİS ÇAĞIRMAMA İZİN VERMEDİ"

Sanık Fırat Baykara, Sedef’in öldüğü evin kontratının kendi üzerinde olduğunu söyleyerek, "Ev tutması konusunda ona yardımcı olmamı istedi. Bana para verdi. Evi tuttum. Bir ay sonrada bu olay oldu. Maktulü tanımıyordum. Beni Sedef’le bağlayan pirinç tanesi kadar bir neden yok. İlk aradığında kız arkadaşıyla evde olduğunu oturup içtiklerini söyledi. Kız arkadaşının fenalaştığını söyledi. Ben eve gidene kadar benim Sedef’in öldüğünden haberim yoktu. Yavuz beni odaya çağırdı. Nabzına baktım. Herhalde tutturamadım diye düşündüm. Nefesini dinledim. Ayakları kasılmıştı. O an anladım ve bıraktım. Abi bu ölmüş galiba dedim. Oturup diz çöktüm nolur aç gözlerini dedim. Yavuz, Sedef’in uyuşturucu aldığını söyledi. Ben polis çağıralım dedim. İzin vermedi. Cesedi nereye atacağımızla ilgili keşif yaptık. Sonra nalburdan zincirleri beraber aldık. Bir süre Yavuz’u bekledim. Akşam oldu. Sonra Eve beraber girdik. Zincirle vücudunu sardık. Sonra halıya sardık. O spontane gelişti. Valiz vardı ona koyarız diye düşündük. Ancak ceset şişmişti bizde halıya sardık. Cesedi arabanın orta kapısından koyduk. Ben yaptıklarımı korkudan yaptım. Gölle denizin birleştiği yere bıraktık. Ceseti attıktan sonra eve gittik. Ben bir iyilik yaptım başıma bunlar geldi. Ben bu olayla ilgili baskı altında hissediyorum. Düşman sahibi oldum." diye konuştu.

"KIZIMI KATLETTİLER"

Anne Gülüzar Sezer sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade ederek, "Kızımı kasten tasarlayarak ikisi katletti. Kızımla olay günü kalktıktan sonra kahve içtik, kahvaltı yaptık. O bana her şeyini anlatırdı. Sedef köpeğini traş etmeye banyoya getirdi. Sedef banyodayken telefon çaldığını duydum. Sedef bana 'Onur aradı, köpekleri gezdirelim' dedi. Bana gecikmeyeceğim dedi. Israrla telefonu çalıyordu. Çıktığında Saat 7'ydi. Geliceği saati geciktirince yürüyüş yapmak için çıktım. Orada aradım ulaşamadım. Bir süre ulaşamayınca eşimi aradım. O da bana 'Geç gelmem abi' dedi. Ayın 3'ünde kızım bu canavarın arkadaşıyla işe gitmişti. Kızımdan daha da haber alamadım. O gün sabaha kadar bekledim. Ablasına sordum, ablası bana 'Sedef beni görüntülü aradığında ağlıyordu. Ben de evde olduğunu düşündüm.' dedi. Herkesi aradık. Ayça da ulaşamadı. Ayça'yla telefonda konuşurken bana, 'Yavuz benim erkek arkadaşım. Biraz tehlikelidir. Bu yüzden size söylemeye korktum' dedi. Ayça'ya da kızdım. Yavuz'un telefon numarasını aradık eşim konuştu. Yavuz'un numarası yabancıydı. Yavuz telefonda eşime 'Ben de Sedef'e ulaşamıyorum. Yanıma iş için geldi kızımla anlaşamadı tartıştı üzgün şekilde gitti. Tüh bana da haber alırsanız söyleyin.' dedi.

YAVUZ KIZIMI ÖLMEDEN ÖNCE ARADI

Anne Sezer, Sedef'in Yavuz Güngör'le iş için tanışma sürecini de anlatarak, "Sedef bana anne ben iş buldum. Kafama yatarsa homeofis çalışacağım dedi. Ölmeden birkaç gün önce Yavuz kızımı arayarak, 'ne yapıyorsun güzellik' dedi. Kızım da benim bir ismim var diyince Yavuz, 'İyi napıyorsun, yalnız mısın, kız sen eve adam atabiliyor musun' dedi. Sedef de onu tersleyerek, 'Abi beni Ayça'yla karıştırma. Ben kimseye benzemem. Defol git.' diyip telefonu kapattı. Yavuz tekrar arayıp 'şaka yaptım' diyince Sedef 'ben böyle şakaları sevmem bana işle gel' dedi.

DURUŞMA 23 TEMMUZ'A ERTELENDİ

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Yavuz Göngör ve Fırat Baykara'nın tutukluluk hallerinin devamına hükmederek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

"SEDEF'İN ADALETİ SİYAH ÇÖP POŞETİ DEĞİL"

Duruşma sonrası açıklama yapan Gülüzar Sezer, kızının karnelerini göstererek, “Bu sadece belgelerin getirdiğim bir kısmıdır. Maddi imkansızlık yüzünden okutamadığım çocuğum iş için gittiği yerde katledildi. Ben adil bir yargılama istiyorum. Devletim yetim çocuğuna sahip çıksın. Sedef Güler’in adaleti siyah kokmuş bir çöp poşeti değil. Ben adalet istiyorum.” dedi.

SEDEF GÜLER DAVASINA DESTEK İÇİN GELDİLER

Büyükçekmece’de denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in öldürülmesine ilişkin 2 sanığın yargılandığı davada Kadıköy'de uğradığı bıçaklı saldırı sonucu vefat eden Mattia Ahmet Minguzzi'nin annesi Yasemin Minguzzi, Aydın Karay’ın annesi Fatma Karay, Ata Emre Akman’ın annesi Zuhal Akman da destek için geldi.

KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI TAM DESTEK

Duruşma öncesi KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) de destek için açıklama yaptı. KADEM yaptığı açıklamada, "KADEM, kamuoyunu, basın mensuplarını ve kadın cinayetlerine karşı ses yükselten herkesi bu davaya sahip çıkmaya çağırıyor. Kadınların yaşama hakkı için, adalet yerini bulana kadar buradayız." dedi.

sedef-guler.jpg

İSTENEN CEZALAR

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör’ün ‘nitelikli kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanık Yiğit Hüseyin Ayvalık’ın ise Yavuz Güngör’ün yurt dışına kaçmasına yardım etmesi gerekçesiyle ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi istendi.

Kaynak:ekoltv.com.tr