Yol verme cinayetinde sanıklardan biri tahliye edildi: Önceki ifadesini yalanladı!

İstanbul Beylikdüzü'nde Muharrem Can Kurtuluş 14 Aralık'ta silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. Bakırköy Adliyesi'nde görülen davada kararlar açıklandı. Ayrıntıları Ekol TV muhabiri Aleyna Sevim aktardı.
Yol verme cinayetinde sanıklardan biri tahliye edildi: Önceki ifadesini yalanladı!

Beylikdüzü’nde 14 Aralık’ta yaşadığı silahlı saldırı sonucu Haber Global TV çalışanı Muharrem Can Kurtuluş’un ölümüne ilişkin tutuklu yargılanan 4 sanık hakim karşısına çıktı.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Taha Keskin, Asilcan Aras, Sonkan Gökmen ve Atakan Gökmen, müşteki anne Nurcan Ergin, baba Şenol Kurtuluş ile taraf avukatları katıldı. Duruşmayı çok sayıda basın mensubu da takip etti.

"ALKOLÜN ETKİSİYLE ATEŞ ETTİM"

Kimlik tespitinin ardından savunma yapan sanık Atakan Gökmen şu sözleri kullandı:

Olay günü kız arkadaşıyla yemek yemek için restorana gittiklerini söyleyerek 1 saat sonra kardeşim Sonkan ve arkadaşım Asilcan yanımıza geldiler. Gece 00.00 sıralarında ayrıldık. Otoparka gittik. Selinle bana ait olan araca bindik. Sonkan, Asilcan ve Mine de bizim arkamızdan çıktı. Mine’nin aracına bindiler. Bariyerlerden çıkıp arkadaşlarımın gelmesini bekledik. Araçların otoparka giremeyip beklediklerini görünce bir kargaşa olduğunu anladım. Mine’nin aracıyla Sonkan ve Asilcan bizim yanımıza geldiler.

muharrem2.jpg

"YARALANDIĞINI GÖRMEDİM"

Sonkan’ın kaşı kanıyordu. Kavga ettik dediler. Asilcan kavga ettiği kişinin telefonunun kendisinde kaldığını söyledi. Bende tepki gösterdim. Telefon çaldı. Ben cevap verdim. Konuşan kişi bariyerlerde beklediğini söyledi. Küfürleşme olmadı. Sonkan, Asilcan ve Selin’le oraya gittik. Aracımın sağ koltuğunun altında silah vardı. Silah Cem Taşkın Taşkıran’a aittir. Tehdit aldığım için silahı taşıyordum. Bariyerlere geldiğimizde Sonkan araçtan indi. Küfürler ettiler. Maktul kardeşimi dövüyordu. O an anlamadığım şekilde Asilcan silahı elime verdi. Maktulde silah görmedim. Alkolünde etkisiyle bir kaç el ateş ettim. O anda yaralandığını görmedim. Bu sırada maktulün yanında bir kişi daha olduğunu hatırlıyorum. O kişi ve Asilcan kavgaya dahil olmadı. Çok pişmanım. Üzgünüm. Aileme ve başkalarına bunu yaşattığım için pişmanım.

adli.jpg

ÖNCEKİ İFADESİNİ YALANLADI

Savunma yapan sanık Asilcan Aras da şöyle konuştu:

Aracı çekmesini istedik. Bize çekmeyeceğini söyledi. Bende indim. Yerde telefon vardı. Ben bizden birinin telefonu sandığım için telefonu aldım. 100-150 metre ilerde Atakan’ı gördük. Durduk. Atakan arabadan indi. Atakan yarayı görünce ne oldu dedi. Bende yol tartışması oldu kavga etti dedim. O sırada telefon çaldı. Ben o zaman telefonun bize ait olmadığını anladım. Atakan telefonu aldı. Maktule neredesin telefonunu verelim dedi. Arabaya bindik. Telefonu vermek için gittik.

Yanında İspark görevlisiyle bekliyordu. Maktul yine ters ters konuşmaya başladı. Sonkan arabadan indi. Aralarında yeniden bir tartışma oldu. Birbirlerine vurdular. Atakan da kardeşini korumak amacıyla arabadan indi. Yardım etmek için Atakan belinden çıkartıp ateş etti. Ben silahı vermedim. Arabada silah olduğunu bilmiyordum. Yere doğru ateş etti. Öldürmek veya yaralamak gibi bir niyeti yoktu. Ben ateş edince arabadan indim. Silahı elinden aldım. Belime koydum. Hiçbirimiz ne yaralandığını ne de öldüğünü bilmiyorduk. Biz hiçbirimiz maktule tekme atmadık. Çok pişmanım. Yaralandığını görseydim yardım ederdik. Önceki ifademde Atakan'a silahı ben verdim diye heyecanla söyledim. Yalan ifade verdim. Şimdiki ifadem doğrudur.

"KİMİN ATEŞ ETTİĞİNİ GÖRMEDİM"

Tutuklu sanık Sonkan Gökmen de verdiği savunmada, bariyerlere geldiklerinde öndeki araçtan yol istediklerini söyleyerek, "Bariyerlere gelince önümüzü bir araç kesti. Yol müsaadesi istedik. Selektör atıyordu bize. O da vermedi. Bekleyeceksin lan dedi. O ilk araçtan indi, bende indim. Kafama vurdu önce gözüme vurdu. Kolunun altına aldı beni kafama vurdu. Bir anda elinden kurtuldum, beni birileri kurtardı araca aldı. Telefonu iade için gittim, Beni görünce direkt gel lan dedi beni yine darp etti. Sonra silah sesi duydum , kimin silahla ateş ettiğini görmedim. O sırada şahsın koltuk altındaydım dayak yiyordum" dedi.

"HİÇBİR ŞEYDEN HABERİM YOK"

Tutuklu sanık Taha Keskin de Atakan'ın kendisini telefonla aradığını söyleyerek, "Telefonda Sonkan vardı. Kendisine konum gönderdim. Arka koltuğa geçtim. Araca bindiğimde Sonkan'ın alnında yara gördüm . Sebebini sordum kavga ettiğini söyledi. Üçü de çok fazla alkollüydü. Araçta silah görmedim. Yarım saat sonra polisler geldi korktum bana silah doğrulttular. Yardımcı olmadım, bilsem korumak istesem kendi evime götürürüm. Benim hiçbir şeyden haberim yoktu" ifadelerinde bulundu

ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Taha Keskin’in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilirken diğer sanıklar Atakan Gökmen, Sonkan Gökmen ve Asilcan Aras’ın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Baba Şenol Kurtuluş davanın takipçisi olacaklarını söyledi.

muharrem1.jpg

NE OLMUŞTU?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olay tarihinde sanıkların arkadaşları M.T. ve S.S. ile alkol kullandıkları restorandan gece 12’yi geçerken ayrıldıkları ve bir AVM otoparkına gittikleri sırada aracıyla bekleyen maktule sanık Sonkan Gökmen’in ‘bu ne yapıyor’ diyerek araçtan indiği aktarılarak, sanık Asilcan Aras ile birlikte maktulün yanına giderek saldırdıkları anlatıldı.

Sanık Asilcan Aras’ın, sanık Atakan Gökmen’e ait olduğu belirlenen silahı alıp sanık Atakan Gökmen’e verdiği ve tabancayla maktule 6-7 el ateş edildiği aktarılan iddianamede, maktulün vücuduna isabet eden 4 mermi çekirdeği yaralanması sonucu hayatını kaybettiği anlatıldı.

İddianamede, sanıklar Sonkan Gökmen, Asilcan Aras ve Atakan Gökmen hakkında kasten öldürme suçundan ‘müebbet’, ‘silahla birden fazla kişiyle nitelikli yağma’ suçundan ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. Sanık Atakan Gökmen hakkında ayrıca 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan 2 yıldan 4 yıla hapsi istendi. Bir diğer sanık Taha Keskin hakkında ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi istendi.

Kaynak:ekoltv.com.tr