Kıbrıs Harekatı’nın 51. yıl dönümü: İlk kurşunu atan SAT komandosu İsmail Bölükbaşı Ekol TV'de!

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. yıl dönümünde SAT komandosu İsmail Bölükbaşı, Ekol TV muhabiri Enes Arol'a yaşananları anlattı.
Bölükbaşı şu ifadeleri kullandı:
Biz 19 Temmuz günü bir barakada komutanımızın nezaretinde çıkarma yapılacak koyu haritada tespit ettik. Saat 08.00 sıralarında denize açıldık. Komutanımız olan Yılmaz Cengiz'in işaretiyle sahil keşfi yapmak için komandolar 25 metre aralıklarla denize atladılar. Biz tabii geçtik, onları denizde bıraktık. İskandilleriyle sahile doğru yüzmeye başladılar.
SAHİLİ TARAMAYA BAŞLADIM
Biz güvenliği daha iyi sağlayabilmek için biraz yaklaştık. Aşağı yukarı 600 yarda civarındaydı. Sahilden top ateşine maruz kaldık. İskele Bordo istikametinde 2-3 top mermisi sürüldü. Ben hemen lumbuzdan atış yapmak için o anda alt tarafa indim. Lumbuzdan top mermisinin geldiği zaman belli oluyordu. Fakat bir baktım lumbuzlar kapalı. Ben G3'ü otomatiğe alarak sahile doğru karşı ateşe başladım. Bir şarjör bitti, ikinci şarjörü taktım. O da bitti. Üçüncüyü takmıştım ki baş güvertede boforsun üzerinde duran Burhan Astsubay'ı gördüm. “Burhan” diye bağırdım, “Ne var?” dedi. “Niçin ateş etmiyorsun?” dedim. “Nereye abi?” dedi. “Sahilde en yakın hedefleri tara gitsin” dedim. O namluyu çevirdi boforsun taramaya başladı. İlk mermi bu şekilde düşmana atılmış oldu.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI BAŞLADI
Bizim çıkarma yapacağımız koy, sürpriz bir koy olduğu için tabi veya suni engellerle kirletilmemişti. Temiz olduğunu rapor ettik. Ve 3-4 bin aşırı bekleyen çıkarma gemileri de harekata başladı; bu şekilde Kıbrıs Barış Harekatı başlamış oldu. Biz de sonra iki lastik bota atlayarak o koyun hemen yanındaki ikiz koya çıktık. Orada çıkarma yapmakta olan askerlerimizin güvenliğini sağlamak için etrafta orada bulunduk. Sonra akşam işi biz tekrar J18 botuna bindik. Sabaha karşı Mersin'e geldik. Bir kahvaltı yaptık. O akşam tekrar denize açıldık.
Siyasilerden Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünde mesajlar
İLK İŞİMİZ GİRNE KALESİ'NE GİTMEKTİ
Kürek çekerek Girne Limanı'na geldik. Girne Kalesi'nin ön tarafından içeri girdik. İlk işimiz Girne Kalesi'ne gitmekti. Girne Kalesi'ne çıktık gayet kontrollü bir şekilde. Girne Kalesi'ni kontrolümüz altına aldık. Bir uçaksavarın olduğu yerden baktık. Bir ses geliyordu böyle. Yavaş yavaş orası çember halinde. Uçaksavara doğru geldik. Çemberi daralttık fakat ses hala geliyordu. Sonra baktık ki uçaksavarının dibinde kimse yok ama ses oradan geliyor. Çemberi iyice daralttığımız zaman Yunanlılar veya Rumlar büyük panik halinde uçaksavarı terk ederek kaçmışlar. Onun bir radyodan olduğunu, o sesin radyodan geldiğini tespit ettik. Bu bizim görevimizdi, biz bunun için yetiştirildik. Ondan sonra tabii bize muhtelif görevler verildi.
KIBRIS 1571'DEN BERİ YAVRU VATANIMIZ
1571'den beri Kıbrıs bizim yavru vatanımızdır. Orada bulunan soydaşlarımız da bizim her zaman göz kulak olduğumuz, ihtiyaç duyduklarında yanlarında olduğumuz, dün olduğu gibi bugün de ihtiyaç duyduklarında yarın da yanlarında olacağımız bir yavru vatanımızdır. Kıbrıs'a böyle barış ve Huzur getirdiğimiz için ondan gurur duyuyorum. Buna katılan bir asker olarak bundan büyük gurur duyuyorum tabii ki.
Kaynak:ekoltv.com.tr