IMF'den çarpıcı Türkiye analizi: Büyüme sağlam kalacak, enflasyon kademeli düşecek

Uluslararası Para Fonu (IMF), 4. Madde konsültasyonu ön bulgularını paylaştı. Fon, Türkiye ekonomisinin kısa vadede büyümesinin sağlam kalmasını ve enflasyonun kademeli olarak düşmeye devam etmesini beklediğini bildirdi ve 2024 yılı için %3,5 büyüme tahmini yaptı.
IMF'den çarpıcı Türkiye analizi: Büyüme sağlam kalacak, enflasyon kademeli düşecek

Uluslararası para fonu (IMF), Türkiye ekonomisine dair 4. Madde konsültasyonu kapsamında gerçekleştirilen personel ziyaretinin ardından elde edilen ön bulguları kamuoyu ile paylaştı.

YETKİLİLERİN POLİTİKA TAAHHÜTLERİ BAŞARI GETİRDİ

IMF'den yapılan açıklamada, Türk yetkililerin büyümeyi koruma hedefiyle birlikte enflasyonu düşürme yönündeki kararlı taahhüdünün önemli başarılar sağladığı belirtildi. Bu başarılar arasında, enflasyonda kademeli düşüş, liraya olan güvenin artması ve rezervlerin güçlenmesi gösterildi.

BÜYÜME TAHMİNLERİ VE RİSK AZALMASI

Açıklamada, büyümenin sağlam kaldığı ve risklerin hâlâ yüksek olmasına rağmen geçen yıla kıyasla azaldığı vurgulandı. Güçlü politikaların bu durumda kilit rol oynadığı kaydedildi. Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) reel faiz oranlarını yüksek tutmak ve finansal riskleri kontrol altına almak için çeşitli araçlar kullanması ile bu yıl bütçe açığındaki azalışın enflasyonu dizginlemede etkili olduğu ifade edildi.

DEZENFLASYONUN YAVAŞ HIZI RİSKLERİ ARTIRIYOR

IMF, dezenflasyonun yavaş hızının, ekonominin yatırımcı davranışları, küresel risk iştahı veya enerji fiyatlarından kaynaklanan şoklara karşı savunmasız olduğu dönemi uzattığına dikkat çekti. Bu gecikmenin, istikrara somut maliyetler ve riskler getirdiği belirtildi.

ÖNCELİK POLİTİKA SIKILAŞTIRMASINDA

Daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir yola doğru ilerlerken önceliğin, maliye politikalarının gelir odaklı sıkılaştırılmasına, daha sıkı para politikasına ve ihtiyatlı gelir politikalarına verilmesi gerektiği aktarıldı. Bu politika karışımının kısa vadeli büyümeyi yavaşlatabileceği, ancak özellikle işgücü ve ürün piyasaları ile rekabetçiliği ve kapsayıcılığı artırmaya yönelik tamamlayıcı yapısal reformların ve en savunmasız kesimleri korumaya yönelik önlemlerin bu etkileri dengeleyebileceği vurgulandı. Bu adımların, Türkiye'nin büyüme potansiyelini artırmaya ve büyümeyi daha kapsayıcı hale getirmeye yardımcı olabileceği belirtildi.

KISA VADEDE BÜYÜME VE ENFLASYON BEKLENTİLERİ

Fonun açıklamasında, "Kısa vadede, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin sağlam kalmaya ve enflasyonun kademeli olarak düşmeye devam etmesi bekleniyor." ifadelerine yer verildi.

BÜYÜME VE ENFLASYON TAHMİNLERİ

Türkiye ekonomisinin bu yıl %3,5 büyümesi beklenirken, düşen politika faizleri ve daha az sıkı bir mali duruşun 2026'da talebi destekleyeceği ve bunun sonucunda artan yatırım ve tüketimin büyümeyi %3,7'ye çıkaracağı kaydedildi. 2025 sonu enflasyonunun ise %33 olması bekleniyor. İleriye bakıldığında, ılımlı ücret artışı ve enflasyonun düşmesiyle birlikte azalan ataletin enflasyonu kademeli olarak düşüreceği aktarıldı.

EK POLİTİKA ÇABASI GEREKSİNİMİ

IMF, enflasyonu TCMB hedefleriyle uyumlu hale getirmek ve şoklara karşı dayanıklılığı artırmak için ek politika çabasının gerektiğinin altını çizdi. Dezenflasyonun hızlandırılması ve risklerin azaltılması için bu yılki mali konsolidasyonun sürdürülmesi gerektiği belirtilerek, gelir artırıcı önlemlerin ve harcama kesintilerinin önemine işaret edildi.

PARA POLİTİKASI ÇERÇEVESİ VE RİSKLER

Türkiye'nin para politikası çerçevesinin önemli başarılar sağladığı ifade edilirken, ortamın zorlu olduğu ve birden fazla aracın kullanılmasının TCMB'nin iletişimini ve enflasyon beklentilerinin oluşumunu karmaşık hale getirdiği belirtildi.

Açıklamada, TCMB'nin enflasyon hedeflerine ulaşılmasının politika faizine sağlam şekilde odaklanan bir çerçeveyle desteklenen daha yüksek reel faiz oranlarını gerektirdiği kaydedildi. Kur politikasının ise enflasyon beklentilerini bozabilecek aşırı oynaklığı yumuşatmaya odaklanması gerektiği aktarıldı.

FİNANS SEKTÖRÜ SAĞLIKLI, LİKİDİTE RİSKLERİ İZLENMELİ

Finans sektörünün sağlıklı kalmaya devam ettiği ve yetkililerin piyasa stresi durumunda hızlı ve kararlı biçimde harekete geçme becerisini gösterdiği belirtildi. Riskler genel olarak daha düşük olsa da döviz likiditesi risklerinin izlenmesi gerektiği ve yetkililerin denetim çerçevelerini güçlendirme yönündeki ilerlemeyi sürdürmesi gerektiği ifade edildi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

Ekonomi