Kaygının (anksiyete) bozukluğa dönüştüğünü nasıl anlarsınız? İşte kaygı bozukluğunun 8 işareti!

Kaygı, yalnızca stres değildir. Bazen hayatınızı kökünden etkileyebilecek bir bozukluğa dönüşebilir. Kaygı bozukluğu ve normal kaygı birbirinden farklı şeylerdir. İngiliz Danışmanlık ve Psikoterapi Derneği (BACP) kayıtlı terapist Clare Patterson’a göre kaygı yani anksiyete, vücudun alarm sisteminin sürekli açık olmasıdır. Mevcut bir tehlike yokken bile beyin, böbrek üstü bezlerine stres hormonları kortizol ve adrenalin salgılaması için sinyal gönderir. İşte kaygı bozukluğunun 8 işareti...

Normal kaygıda sistem kısa sürede normale döner. Fakat kronik stres veya travma, HPA ekseninin sürekli tetikte kalmasına neden olabilir. Bu durumda, tetikleyiciler küçük de olsa bunaltıcı hale gelir ve panik, takıntılı düşünceler, kronik endişe gibi belirtiler ortaya çıkar. İşte kaygı bozukluğunun 8 işareti…

NORMAL KAYGI VE KAYGI BOZUKLUĞU ARASINDAKİ FARK

Normal kaygı, durumsal ve geçicidir. İş görüşmesi veya sunum öncesi heyecan normaldir ve tehdit ortadan kalkınca azalır.

Kaygı bozukluğunda ise endişe kronik, orantısız ve günlük hayatı etkileyen bir hal alır. DSM’ye göre 7 tip anksiyete bozukluğu vardır:

  • Yaygın anksiyete
  • Panik bozukluğu,
  • Sosyal anksiyete,
  • Özgül fobi,
  • Agorafobi,
  • Ayrılık kaygısı
  • Seçici mutizm

KAYGI BOZUKLUĞUNUN 8 UYARI İŞARETİ

1. Baş Etme Mekanizmalarının Eksikliği

Normal kaygı yaşayan kişi nefes alıp sakinleşebilir; kaygı bozukluğu olanlar ise başa çıkma yollarına sahip değildir. Bu, panik ataklar ve fiziksel rahatsızlıklarla sonuçlanabilir.

2. Felaket Senaryoları Kurmak

Günlük olayları abartmak, sürekli “en kötü ne olabilir?” diye düşünmek kaygıyı tetikler. Örneğin, eşiniz birkaç saat mesajınıza cevap vermediğinde beyniniz “Bir şey oldu mu?” diye felaket senaryoları üretebilir.

3. Kararsızlık

Küçük kararlar bile kaygı bozukluğu olanlar için büyük bir stres kaynağıdır. Restoran menüsüne 15 dakika bakmak veya mesaj yazmakta zorlanmak yaygındır.

4. Sürekli Bunalmış Hissetmek

Kaygı bozukluğu yaşayan kişi her şeyi bunaltıcı bulur ve olaylara soğukkanlı bakamaz. Bu durum yemek yememe, uyuyamama veya günlük işlerini aksatma ile kendini gösterir.

5. Sosyal Çekilme

Kaygı sosyal hayatı kısıtlar. Parti veya buluşmalardan kaçmak, mesajlara cevap vermemek ve evde izole olmak sık görülür.

6. Duygusal Gerginlik Her Yerde

Huzursuzluk, tedirginlik, sinirlilik ve suçluluk duygusu kaygının günlük hayatla birleşmiş hâlidir. Partnerin sorusuna aşırı tepki vermek veya küçük olayları büyütmek yaygındır.

7. Sürekli Gergin Olmak

Kalp çarpıntısı, baş ağrısı, kas ağrıları, uyuyamama ve sindirim sorunları kaygının fiziksel tezahürleridir. Bu gerginlik kronikleştiğinde yaşam kalitesi düşer.

8. Mükemmeliyetçilik ve Erteleme

Kaygı bozukluğu, mükemmeliyetçilikle birleştiğinde işleri ertelemeye ve sürekli yetersizlik hissine yol açabilir. Bu durum profesyonel yardım gerektirir.

PROFESYONEL YARDIM VE ÇÖZÜM YOLLARI

Clare Patterson’a göre kaygı tedavi edilebilir. Terapi, kişinin kendine güvenini yeniden kazanmasını sağlar, stres tepkilerini düzenler ve sağlıklı başa çıkma yolları öğretir.

"Eğer kaygı günlük hayatınızı etkiliyorsa, yardım alma zamanı gelmiştir. Çözülmemiş travmalar veya çocukluk deneyimleri, stres tepkilerinin düzensizleşmesine yol açabilir. Terapi, kişinin kendine bakışını düzeltir ve daha sağlıklı stratejiler geliştirmesine yardımcı olur."

Sağlık Haberleri