Bilim dünyasında bazen "regl beyni" olarak adlandırılan fenomenin ne olduğu hala tam olarak bilinmiyor. Fakat hormonal etkilerin beynin bazı bölgelerinin yapısını değiştirdiğine dair görselleştirmeler elde edilmeye başlandı. Sıçanlar ve diğer memeliler üzerinde yapılan önceki araştırmalar, kadınlarda normal cinsel ve üreme gelişimi için gerekli östrojene yanıt olarak beyin bölgelerinin hacim değiştirebildiğini göstermişti. İnsan beyninde aynı etkinin olup olmadığıysa yeni çalışmalarla inceleniyor.
MRI TARAMALARIYLA BEYNİN DEĞİŞİMİ GÖRÜNTÜLENDİ
Kadın beynine yapılan yüksek çözünürlüklü MRI taramaları, adet döngüsünün hormon dalgalanmalarıyla bağlantılı olarak duyguları, hafızayı, davranışı ve bilgi aktarım verimliliğini yöneten beyin bölgelerinde önemli değişiklikler oluşturabildiğini ortaya koydu.
Max Planck İnsan Bilişsel ve Beyin Bilimleri Enstitüsü’nden psikiyatrist ve sinir bilimci Julia Sacher, "Yetişkin beyninin bu kadar hızlı değişebilmesi şaşırtıcı" dedi.
Northwestern Üniversitesi’nden nörobiyolog Catherine Woolley, adet döngüsü boyunca beynin değişmesinin özellikle dikkat çekici olduğunu belirtiyor. Woolley, kadınların 30–40 yıl boyunca yaklaşık 450 adet döngüsü yaşadığını hatırlatarak, bu değişimlerin uzun vadeli etkilerini anlamanın önemine dikkat çekiyor.
Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara’dan sinir bilimci Emily Jacobs, hormonların yalnızca beyin yapısını değil, aynı zamanda işlevsel mimariyi de şekillendirdiğini söylüyor.
ADET DÖNGÜSÜ VE HORMONLARIN ROLÜ
Adet döngüsü, her 25–30 günde bir tekrarlanır ve rahim iç zarının dökülmesiyle başlar. Döngü boyunca östrojen ve progesteron seviyeleri iniş çıkış gösterir:
Östrojen seviyeleri önce yükselir ve rahim iç zarının büyümesini tetikler.
Ardından östrojen düşer ve yumurtlama gerçekleşir.
Sonrasında hem östrojen hem de progesteron seviyeleri yeniden yükselir, gebelik oluşmazsa her ikisi de düşer ve adet kanaması başlar.
Testosteron ve kortizol gibi diğer hormonlar da günlük ritimlerle değişir, östrojen ise bilişsel beyin bölgelerini uyarır.
BEYİN YAPISINA ETKİLERİ
Beyin, gri madde (nöronlar ve dendritler) ve beyaz maddeden (aksonlar ve bilgi aktarım yolları) oluşur. Gri madde duyguyu, öğrenmeyi ve hafızayı yönetirken, beyaz madde farklı bölgeler arasında iletişimi sağlar.
1990 yılında Woolley, östrojenin sıçanların hipokampüsündeki dendritik yapıları etkilediğini keşfetti. Hipokampüs, beynin gri ve beyaz maddesini barındıran ve öğrenme ile hafızadan sorumlu merkezi bir bölgedir. Bu yapı, yetişkin insan beyninde de hormon dalgalanmalarına yanıt veriyor.
GELİŞMİŞ MRI ÇALIŞMALARI
Leipzig ve Santa Barbara’daki araştırmalar, adet döngüsü boyunca 50’den fazla kadının beynini tarayarak hormon dalgalanmalarının hipokampüs ve diğer beyin bölgelerinde yaratabileceği değişiklikleri inceledi. MRI taramaları, hipokampüsün gri ve beyaz maddesinin östrojen ve progesteron seviyelerine bağlı olarak değiştiğini gösterdi.
Araştırmalar, bu değişimlerin beyindeki bilgi aktarımı ve bağlantı yollarını yeniden düzenleyebileceğini ortaya koysa da, henüz doğrudan bilişsel işlev veya hafıza ile ilişkilendirilemedi. Ayrıca, çalışmalara dahil edilen gönüllü kadınlar adet dönemlerinde ciddi semptomlar yaşamayan sağlıklı bireylerdi.
BİLİM İNSANLARININ UYARISI
Bu çalışmalar, kadın beyninin hormonlara duyarlılığını anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor. Woolley, belirli beyin fonksiyonları için hacim değişikliklerinin “daha iyi” anlamına gelmediğini hatırlatıyor. Jacobs ise, kadınların nörobilimsel ihtiyaçlarının daha yakından incelenmesi gerektiğini belirtiyor.