Roma yapıları nasıl 2 bin yıldır ayakta? Binlerce yıl dayanan Roma betonunun sırrı

Roma yapılarının uzun ömürlülüğünün sebebi Roma betonundan kaynaklıdır. Romalılar birçok yapıyı betondan inşa etti. Peki, bu betonu özel kılan ne? Bu beton nasıl Roma yapılarının binlerce yıl ayakta kalmasını sağladı?
ROMA YAPILARININ SIRRI: ROMA BETONU
Beton nasıl yapılır? Önce betonun genel olarak nasıl yapıldığını anlamak lazım. Modern beton, suyla karıştırıldığında macuna dönen ince bir toz olan çimentoya dayanır. Çimentodaki temel bileşenlerden biri, yumurta ve deniz kabukları gibi dünyada bulunan bir bileşik olan kalsiyum karbonattan meydana gelen tortul kaya kireç taşıdır. Kireç taşı, kil gibi diğer malzemelerle karıştırılır ve klinker adı verilen malzemeyi üretmek için 1.482 santigrat derece sıcaklıktaki bir fırında ısıtılır. Klinkerin ve bazı katkı maddelerinin ince bir toz haline gelene kadar öğütülür ve ortaya çimento çıkar.
Günümüzde en yaygın olarak kullanılan çimento Portland çimentosudur. Portland çimentosundan yapılmış yapılar, bulundukları ortama bağlı olarak 75 ila 100 yıllık bir ömre sahiptir. Beton, Roma dönemindeki kullanımından bu yana değişmiştir.
Beton gibi malzemelerin kullanımı MÖ 6500’e kadar uzanır. Taş Devri’nde Suriyeliler ateş çukurları kullanarak kireç olarak bilinen inorganik yapı bileşiğini bilmeden geliştirdiler. Bu süreç, modern kalsinasyon yönteminin ilkel bir versiyonu olarak kabul ediliyor. Öte yandan Mezoamerika’daki Mayalar da MÖ 1100 civarında, kireç taşını yüksek sıcaklıklarda ısıtarak karbondioksit salımıyla oluşan kalsiyum oksidi kullanarak, betonun öncülü sayılabilecek malzemeler üretmişlerdi.
Ancak Roma betonu benzersiz bir karışımdı ve görüldüğü gibi harikalar yarattı. Romalılar adeta beton imparatorluğu inşa etti. Romalılar betonlarını MÖ 3. Yy’a kadar kullanıyordu.
ROMA BETONUNUN MUCİZESİ
Roma betonunun sırrı, hem içindeki malzemelerden hem de bu malzemelerin karıştırılma yöntemlerinden gelir. Bu oyun değiştirici unsurlardan biri de puzolan adı verilen volkanik küldü. Romalılar, Puzzuoli şehri yakınlarındaki volkanik yataklardan elde ettikleri bu külü, imparatorluğun dört bir yanına yolluyordu.
Şimdilerde puzolan, pomza ve kömür yanmasından arta kalan uçucu kül gibi maddeleri içeriyor. Bu küldeki silika ve alümina, kireç ve suyla birlikte düşük sıcaklıklarda kimyasal bir tepkimeye giriyor ve daha dayanıklı ve uzun ömürlü bir beton oluşmasını sağlıyor. Puzolan, su altında bile sertleşebilen hidrolik çimentonun da temelini oluşturuyor.
Roma betonunun dayanıklılığını artıran bir diğer unsur ise kireç parçacıklarıydı. Bu küçük kireç parçacıkları, betonun kendi kendini iyileştirme özelliğini kazandırıyordu.
Zamanla oluşan çatlaklardan sızan su, bu parçacıklara ulaştığında kalsit adı verilen kristaller oluşturuyor ve çatlakları dolduruyordu. Roma yakınlarındaki 2.000 yıllık Caecilia Metella Mezarı’nda görülen kalsit dolgular, bu sürecin izlerini taşımaktadır.
Bilim insanları, Romalıların bu mühendislik harikasını bilinçli olarak mı geliştirdiğini, yoksa bunun bir tesadüf mü olduğunu hala araştırıyor.
Bir asırdır denizaltındaydı! 100 yıl sonra neredeyse sapasağlam bulundu
Romalılar ayrıca, "sıcak karıştırma" adı verilen özel bir yöntem de kullanıyordu. Bu yönetemde; kireç, puzolan, su ve diğer maddeler birlikte ısıtılarak karıştırılıyordu. Araştırmacılara göre bu yöntem, kireç parçacıklarının kendi kendini onarma özelliğini ortaya çıkarıyor ayrıca çimentonun günümüzde kullanılan sönmüş kireçle üretilenden çok daha hızlı sertleşmesini de sağlıyordu.
Modern Portland çimentosunun üretiminde kullanılan yöntem, bu tür parçacıkların oluşmasına izin vermiyor. Çünkü fırında elde edilen klinker, toz haline getirilerek tüm bu doğal kapanımları yok ediyor. Oysa Romalıların yönteminde, bu parçacıklar çimentonun içinde kaldı ve binlerce yıl boyunca yapıları ayakta tuttu.