Her zorluktan daha güçlü çıkabilirler: Dirençli çocukların sırrı ortaya çıktı! İşte uzmanlardan 7 önemli taktik


KindleKids psikoloğu Leanne Cowan, “Şu anda pek çok çocuğun desteğe ihtiyacı var” diyor. Leanne’e göre, “Bir çocuk stresli hissettiğinde bunu aşırı düşünme, durumlardan kaçınma, öfke patlamaları veya içe kapanma gibi davranışlarla gösterebilir.” Eğer çocuğunuz uyku problemi yaşıyor, eskiden zevk aldığı aktivitelerden uzaklaşıyor veya kendine zarar verme düşünceleri taşıyorsa, bir pratisyen hekimden destek almak gerekiyor.
Harwood Çocuk Psikolojisi’nden Dr. Josh Harwood, “Dayanıklılık, asla üzülmemek veya sarsılmamak değildir; stresli durumlarla başa çıkmak ve toparlanmak için gerekli araçlara sahip olmaktır.” diyor. Ancak günümüzde çocukların bu araçları edinme fırsatları azaldı. Çünkü birçok ebeveyn, çocuklarını stresten korumaya çalışırken, farkında olmadan onların direnç geliştirmesini engelliyor.

ÇOCUKLARI DİRENÇLİ KILMAK İÇİN 7 ÖNEMLİ TAKTİK
1. Rol Model Olun
Josh’un ifadesiyle, “Çocuklar için ‘Söylediğimi yap, yaptığımı yapma’ sözü geçerli değildir.”
Eğer siz zor bir durumda öfkeye kapılıyorsanız, çocuğunuzun sakin kalmasını beklemek gerçekçi olmaz.
Çocuklar, ebeveynlerini taklit ederek öğrenir. Bu yüzden, sizi sorunlar karşısında sakin, dengeli ve olumlu bir şekilde hareket ederken gördüklerinde, onlar da aynı refleksleri geliştirirler.

2. Problem Çözme Becerisini Teşvik Edin
Birçok ebeveyn, çocuklarının zorluk yaşamasını önlemek için hemen devreye girer. Ancak bu, onların çözüm üretme becerilerini zayıflatır.
Josh şöyle diyor: “Birçok ebeveyn, çocuklarının bir çözüm bulmasını teşvik etmek yerine, onlar için her şeyi düzeltmeye çalışıyor.”
Örneğin, bir grup çalışmasında adaletsizlik hisseden çocuğunuza, öğretmenle konuşmasını önerebilirsiniz ama aynı zamanda ekibiyle birlikte çözüm bulması konusunda da destek olun.
Ve unutmayın, sadece sonucu değil çabayı övmek gerekir.
Josh, “Bir aksilik yaşasalar bile önemli olan denemeye devam etmeleridir” diyor.

3. Güven Ortamı Yaratın
Leanne’ye göre, “Birçok çocuk duygularını işlemekte zorluk çekiyor ve bu durum onlarda bunalmışlık ve kaygı hissine yol açabiliyor.”
Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarıyla duygusal bağ kurmaları çok önemli.
Günün belli bir saatinde, 10 dakikanızı tamamen çocuğunuza ayırın. Ancak zamanı siz teklif etmek yerine, onlardan istemeniz daha etkili bir yaklaşım olur.
Bu ince fark, çocuklara “önemli” olduklarını hissettirir.
Onları dinleyin, duygularını onaylayın.
Kendilerini kabul edilmiş hissettiklerinde, stresle başa çıkma güçleri de artar.
Haftada birkaç kez birlikte keyifli bir aktivite yapın, küçük bir yürüyüş bile bu bağın güçlenmesine katkı sağlar.

4. Rutin Oluşturun
Rutin, çocuklar için güvenin en güçlü halidir.
Josh şöyle diyor: “Çocuklar hayatlarında rutin ve yapı olduğunda duygusal olarak daha iyi performans gösteriyorlar.”
Öngörülebilir bir düzen, onları sakinleştirir.
Sağlıklı beslenme, yeterli uyku, düzenli egzersiz, sosyal temas ve doğada vakit geçirmek; çocuğun ruhsal direncini destekleyen temel taşlardır.

5. Sorunu Tanımlamayı Öğretin
Leanne’in önerdiği “Endişe Baloncukları” egzersizi, kaygıyı somutlaştırmanın basit ama etkili bir yoludur.
Bir kağıda birkaç daire çizin ve çocuğunuzdan her birini onu endişelendiren bir şeyle doldurmasını isteyin.
Sonra şu soruyu sorun:
“Bu, şimdi mi yoksa önümüzdeki beş dakika içinde mi endişelenecek bir şey?”
Şimdilik endişelenmeye gerek olmayanları “patlatın”.
Bu alıştırma, çocuğunuza kontrol edebileceği durumlarla yalnızca düşünce kaynaklı kaygılar arasındaki farkı öğretir.

6. Duygulara İsim Verin
Çocuğunuzun ne hissettiğini tahmin etmeye çalışmak yerine, meraklı bir tutumla yaklaşın.
Örneğin, “Bugün biraz üzgün hissediyor gibisin” diyerek duygusunu fark etmesine yardımcı olun.
Josh’un ifadesiyle, “Birçok çocuk duygusal bir değişim yaşadığını fark etmiyor. Duygularına isim vermek, onları tanımayı ve yönetmeyi kolaylaştırır.”
Bu farkındalık, öfke nöbetlerini önler ve çocuğunuzun kendini daha sakin hissetmesini sağlar.

7. Şimdide Yaşa
Leanne’ye göre, “Kaygı nadiren şu anda yaşanan bir şeyle ilgilidir.”
Bu yüzden çocuğunuzu “şu an”da kalmaya yönlendirin.
“Beş, dört, üç, iki, bir” topraklama tekniği bu konuda çok etkilidir:
Görebildiği beş şeyi,
Hissedebildiği dört şeyi,
Duyabildiği üç şeyi,
Koklayabildiği iki şeyi,
Tadabildiği bir şeyi tanımlamasını isteyin.
Bu egzersiz, zihni geleceğe dair kaygılardan uzaklaştırıp şimdiki ana odaklanmayı sağlar.