Büyüklerimizin elinden düşmüyor! Pek de haksız sayılmazlarmış: Hafızayı adeta yeniden şekillendiriyor


İpliğin parmaklardan süzülüşü, iğnelerin ritmik sesleri, desen oluşturmanın tatmin edici düzeni… Bu anları hafızanızda canlandırdığınızda çocukluğunuza gitmiş olabilirsiniz. Hemen hemen çoğumuzun aile büyükleri örgü işleriyle uğraşmış veya hala uğraşıyor olabilir. Sohbet esnasında bile bazı büyüklerin ellerinden örgülerini bırakmadığına şahit olmuş olabilirsiniz. Ancak çok haklılar! Çünkü örgü örmek beyni adeta yeniden şekillendiriyor. Nasıl mı? Detaylar haberde…

ÖRGÜ ÖRMEK BİLİŞSEL GERİLEMEYİ YAVAŞLATABİLİYOR
Büyükanne hobileri, Z kuşağı arasında yeniden popülerlik kazandı. Ancak bu sadece bir nostalji değil, bilimsel bir faydaya da dayanıyor. Örgü örmek, iğne işi yapmak veya ahşap oymacılığı gibi yavaş ve dokunsal uğraşlar, nörobilimin giderek daha fazla dikkatini çekmeye başladı. Öyle ki bu aktiviteler sadece zihni rahatlatmakla kalmıyor, ayrıca beyni yeniden yapılandırarak yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi yavaşlatabiliyor.
Örgü örmek, hem duygusal hem de zihinsel düzeyde beynin farklı bölgelerini harekete geçiriyor. Harvard Tıp Fakültesi Nöroloji Profesörü Dr. Alvaro Pascual-Leone’ye göre, bu tür uygulamalı aktiviteler, beynin dopamin sistemini dengeleyerek odaklanmayı artırıyor ve sinirsel bağlantıları güçlendiriyor.

DİJİTAL TÜKENMİŞLİĞE KARŞI ANALOG ŞİFA: ÖRGÜ
Özellikle dijital ekranlardan yorgun düşen gençler için örgü çemberleri ve el işi atölyeleri bir tür zihinsel kaçış rotası haline gelmiş durumda. Yavaş, tekrarlı ve ritmik dokunuşlar; tıpkı meditasyon gibi kortizol seviyelerini düşürüyor ve serotonin üretimini artırıyor. Terapist Emily Sharp, örgü örmenin iki elli ritmik yapısının, EMDR terapisinde kullanılan ikili uyarıma benzediğini ve bunun da stres düzenlemesinde oldukça etkili olduğunu söylüyor.

YENİ BİR ŞEY ÖĞRENMENİN BEYNE FAYDASI
Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Sadece örgü örmek değil, örgü örmeyi öğrenmek asıl faydayı sağlıyor. Yeni bir şey öğrenmek, beyindeki nöral ağları harekete geçiriyor, yeni sinaptik yollar açıyor ve beyin esnekliğini koruyor. Uzmanlar, bu tür öğrenme süreçlerinin zihinsel dayanıklılığı artırdığını ve yaşlılıkta bilişsel gerilemenin yavaşlamasına yardımcı olduğunu vurguluyor.

UYGULAMALI HOBİLER BEYNE NEDEN İYİ GELİYOR?
Home Instead’dan gerontolog Lakelyn Eichenberger, zihinsel gerilemenin semptomları ortaya çıkmadan yıllar önce başladığını, bundan dolayı bilişsel olarak uyarıcı aktivitelerin erken yaşlardan itibaren hayatın bir parçası olması gerektiğini savunuyor.
Sadece beyin sağlığı değil, duygusal dayanıklılık da örgü gibi hobilerle güçleniyor. Grup içinde yapılan yaratıcı faaliyetler, özellikle emeklilik gibi yaşam geçişlerinde yalnızlık duygusunu azaltıyor ve ruhsal tatmin sağlıyor.
Çömlekçilik, yorgancılık, kitap ciltleme gibi iki elin kullanıldığı ve planlama gerektiren diğer dokunsal hobiler de aynı bilişsel faydaları sunabiliyor. Bu aktiviteler ayrıca, teknolojiye bağımlılığı azaltırken bireye aidiyet ve üretkenlik hissi kazandırıyor.

ZAMANLA MEDİTATİF BİR AKIŞ BAŞLIYOR
Yeni bir beceriyi öğrenmek başta zor gelebilir. Fakat tekrarlarla birlikte eylemler akıcı, hatta meditatif hale gelir. Bu süreç, beyni “onarıcı akış durumuna” geçirerek hem zihinsel huzur sağlar hem de uzun vadeli nörolojik faydalar yaratır. Kısacası; beyin, yeniye karşı canlılığını ancak zorlandığında koruyabiliyor.