Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 10 aydır İsrail'in saldırılarına maruz kalan masum halkı Meclis kürsüsünden dünyaya duyurmak üzere TBMM'ye geldi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Abbas'a eşlik ederken; özel oturum için Cumhurbaşkanı Erdoğan da Meclis'e teşrif etti. TBMM özel oturumunda ilk olarak Numan Kurtulmuş konuşma gerçekleştirdi. Kurtulmuş'un açıklamalarının ardından Abbas açıklamalarda bulundu.

"BU BELANIN SON BULACAĞINA İNANMAKTAYIZ"

Abbas'ın konuşmasından satır başları şöyle;

Türkiye başkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kurtulmuş, saygıdeğer vekiller, kıymetli misafirler, Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Mübarek Filistin'den, Kudüs'ten geliyorum. Sizlere büyük acıyı yaşayan halkımın mesajı ile geldim. 48'den bu yana felaketi yaşayan halkımın mesajı ile geliyorum. halkım adaletten yoksun olarak milli haklarına sarılarak işgalci İsrail'e karşı mücadele yürütmekte. Allah'ın bu mücadelemizi zaferle taçlandıracağına ve bu belanın son bulacağına inanmaktayız.,

On binlerce şehidimize rahmetle söze başlamak istiyorum. İsrail saldırıları ve soykırımı nedeni ile Filistin'de şehit olanları anarak başlamak istiyorum. Bunların sonuncusu da Haniye'ye karşı işlenen suç olmuştur. Ve sizleri çok değerli kardeşlerim, Haniye'nin ve Şehitlerin ruhuna Fatiha okumaya davet ediyorum.

"KARDEŞ TÜRK HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Tüm vekilleri, halkımızın davasını savunduğu için selamlıyorum. Bu konu ilginizin odağında yer almaktadır. Filistin'e karşı işlenen savaş suçlarına ve soykırıma karşı Filistin'in yanında yer almaktasınız. Allah aşkına soruyorum, her gün İsrail işgal devletinin Gazze'de yerde bulunan, özellikle yüzden fazla şehidin verildiği okul da dahil olmak üzere sığınma kamplarına yaptığı katliama nasıl olur da uluslararası toplum sessiz kalıyor. Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin öncülüğünü takdirle karşılıyor kendisini kutluyoruz. İğrenç suçları kınayan Türkiye'nin tüm partilerini kutluyorum. Samimi duyguları ile Filistin halkını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum.

Türkiye'nin Lahey'deki davaya müdahil olmasını kutluyorum. aynı şekilde İsrail ile ticareti durdurması, 10 milyar dolarlık ticareti Filistin halkına destek için durdurdu. Filistin davası Türkiye'de ana mesele haline gelmiştir bu da Türk halkının ahlakının göstergesidir.

"ORADAKİ İŞGALCİLER DEFEDİLECEKTİR"

Sayın Cumhurbaşkanı, hanım efendiler, beyefendiler. Gazze'deki soykırımın amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak ve halkımızı tehcir ettirmektir. Aynı trajediyi tekrar ettirmek istiyorlar ama bu olmayacaktır. Ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar bu gerçekleşmeyecek. Halkımız kutsal toprağına bağlıdır ve oradaki işgalcileri defedecektir.

"GAZZE FİLİSTİN DEVLETİNİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR"

40 bin Filistinli kadın çocuk şehit edildi. 10 bin kayıp var. Buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda Mısır ve Ürdün'ün tutumunu takdir ile karşılıyoruz. Bu tutumlar bizimle örtüşmekte. Tüm platformlarda da destekliyoruz. Geçmişte de söyledik, Gazze Filistin devletinin ayrılmaz asli bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet kurulamaz. Gazze'siz bir Filistin devleti de olamaz. halkımız kırılmayacak ve teslim olmayacak. Biz Gazze'nin tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Yüzde 70'inden fazlası yıkılsa da yapacağız. Ümmetin desteği ile başkenti doğu Kudüs olan devletimizi yapacağız. Bu ne pahasına olursa olsun. Ne kadar zaman alırsa alsın yapacağız. Katiller savaş suçlarından dolayı kurtulamayacak. Bu suçlar da böyle zaman aşımı ile düşmez. bunlar şüphesiz hesaba çekilecek. Uluslararası kuruluşlarla devam edeceğiz.

"KUDÜS SİZİN VE BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"

BM Güvenlik Konseyi ile çalışmaya da devam edeceğiz. Halkımız destansı direnişi ile haklarını savunmakla kalmıyor bölgeye egemen olmak isteyen yayılmacı ve aç gözlü Siyonist harekete karşı Arapları savunmak adına ön saflarda yer almakta. Onlara müsaade etmeyeceğiz.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki sizlerin de kalbinde özel yere sahip. Bu konuda ödün vermemiz söz konusu değil. Kudüs'ün Türk halkının kalbindeki konumu biliyoruz. Kudüs ilk kıblemiz, Mescidi Aksa ilk kıblemiz. Sizin ve bizim için kırmızı çizgidir Kudüs. 

Filistin'in biz zerresini gözden çıkaran ne bizden ne de sizdendir. Burası bizlere dinin ve tarihin emanetidir.

Bugün Yahudiler, ABD'deki Yahudiler, yüzde 40'ı İsrail'i suçlu görmektedir. İnsanlık düşmanlığa karşı dik duruş gösteriyor. Böyle bir durumda İsrail'in yaptığı işkencelere karşı, aç bırakma politikalarına kaşı uluslararası kuruluşlar sessiz kalamaz. Bir an önce durdurulmaları için reaksiyon göstermeliler. 10 bin kadın ve erkek İsrail'de tutsak tutulmakta. Bizler ülkemizin birliği için samimi şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Kendi aramızdaki görüşmeler devam ediyor. Uzlaşıyı ne kadar hızlı tesis edersek zafere de o kadar hızlı ulaşırız. Zafere ulaşmanın en güçlü yolu ulusal birliktir. Dostlarımıza teşekkür etmek istiyoruz, bu erdemli sonuca ulaşmak için. Bizler ulusal uzlaşıyı gerçekleştirmedikçe kafamızın rahat etmesi mümkün değil. Ne kadar güzel parlamento başkanı ve farklı partilerden yardımcısı var. Türkiye'ye teşekkür ediyorum, Gazze'ye on binlerce ton yardım gönderdi.

Türkiye hastanelerinde Filistinlileri kabul etti. Her alanda varlık göstererek Filistin'in hakkını savundular. Dezenformasyona karşı durdular. Özellikle Netanyahu'nun kongredeki yalanı ne ilk olacak ne son olacak. Vicdan sahibi tüm dostlarıma teşekkür ediyorum tekrar. İsrail'in yalanlarına aklı başında olan kimse inanmaz. BM'nin ilgili kuruluşları, son olarak İsrail'i suçlu bulmuştur ve 150 binden fazla şehidin verildiği saldırılardan dolayı İsrail'i suçlu bulmuştur.

Filistin halkı evsiz yurtsuz bırakılmıştır. Buna rağmen ABD, veto hakkını kullanmıştır. Tam 3 kez... İsrail'in düşmanca saldırılarına tüm dünyanın dur dediği yerde ABD rahatça veto hakkını kullanıyor. Karşılığında 14 ülke savaş dursun diyor.

İsrail Gazze şeridini Filistin kurtuluş örgütünden uzaklaştırmaya çalışıyor. Kudüs-ü Şerif Filistin'in ebedi başkentidir. Filistin halkının tüm kesimleriyle İsrail'in işgalinin bir karış toprakta dahi Gazze'de varlık göstermesini kabul edemez. bizim önceliğimiz bugün İsrail saldırganlığının hangi yöntemle olursa olsun durdurulması, İsrail'in topraklarımızdan uzaklaştırılması. Ve yine 48 ve 67'deki Filistinlilerin topraklarından edilmesine karşıyız. İşgal güçlerinin faaliyetlerinin durdurulması gerek.

GAZZE'YE GİTME KARARI ALDIM

80 tane karar var şimdiye kadar alınan ama ABD'nin tutumundan dolayı 1 tanesi bile uygulanamadı. Askeri yöntemler sonuç getirmeyecektir. Filistin'in meşru hakkına dayalı yöntemler barışı getirebilir. İsrail'in kısmi çözümlere yönelmesi doğru değildir. Gazze tümüyle bizimdir. batı Şeria ve Kudüs gibi onlar da bizimdir. biz topraklarımızı bir karşı dahi olsa parçalayan çözüme eyvallah demiyoruz. Bundan dolayı burada sizlerin huzurunuzda bir şeyi duyurmak istiyorum; önümüzde bir çözüm kalmadı. Ben, Filistin liderliğindeki kardeşlerimle Gazze'ye gitme kararı aldım, bunu yapacağım. Bütün gücümle bunu gerçekleştireceğim. Bunun bedeli hayatımız da olsa benim hayatım Gazze'deki bir çocuğun hayatından daha değerli değildir.

Bizler İslam'ın hükmünü uyguluyoruz: Ya zafer ya şehadet... Burada bu makamda uluslararası bir platformda konuşuyorum. Bütün Arap ve İslam liderlerini, BM yetkililerini bu insani görevi birlikte yerine getirmeye çağırıyorum. Amaç barış işe bunu yapalım diyoruz. Güvenlik kuruluna da çağrıda bulunuyorum; uygulanmayan 80 kararı veren kurula sesleniyorum: Bizler Gazze'den sonra Kudüs-ü Şerif'e yöneleceğimizi söylemek istiyorum. Ebedi başkentimize gideceğim.

Bizler, gece gündüz Filistin'in daha fazla tanınması için çalışıyoruz. 149 devlet bizi tanıdı. Onları ise 50 devlet tanıdı. Biz bunu devam ettireceğiz. En sonuncusu Ermenistan'dı. Bu tür tanımaların devam etmesi için çalışmaya devam edeceğiz. BM'de tam üyeliği elde etmek istiyoruz. 14 milyon nüfusa sahibiz biz. 2012 yılında bizler gözlemci üye sıfatını Genel Kurul'da çıkarmayı başardık. O sırada bile ABD, bunu gerçekleştirmemek için elinden geleni yapmıştı ama başarısız olmuştu. Bizler 120'den fazla anlaşmaya taraf olmayı başardık. Diğerlerine de katılacağız, bu bizim hakkımız.

Bizler barışçıl halk hareketinden geliyoruz. İşgal bitene kadar yolumuza devam edeceğiz. Uluslararası Divan'a gitmek için 2 yıl çalıştık ve Genel Kurul'un kararını elde edebildik. bu karar ile İsrail'in Filisin halkının hakkını ihlal etmesi, işgali, Kudüs'ün kimliğinin değiştirilmesi, ırkçılık ve İsrail'in diğer uygulamaları, suçlarının hukuki karşılığı soruldu. 15 yargıçlı bir mahkeme... Bu mahkeme İsrail'den 8 maddelik tavsiyeyi yerine getirmesini istemiştir.

Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün burada TBMM olarak tarihi bir oturuma ev sahipliği yapıyoruz. Az sonra Abbas burada sizlere hitap edecek ve buradaki konuşması üzerinden Filistin'i bütün dünyaya bir kez daha anlatma fırsatı bulacaktır.

Filistin davasına devlet ve millet olarak ortak bir destek duruşu sergilemiş ender ülkelerden biriyiz. Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde ülkemiz elinden gelen tüm güçle İsrail'e karşı mücadele etmeyi sürdürmektedir.

İsrail'de Netanyahu hükümetinin işlediği insanlık suçlarına Türkiye kayıtsız kalmadı. On yıllar boyunca Filistin'de her türlü zulme ve işkenceye uğrayan ancak mücadeleden vazgeçmeyen, direnen bütün mücahitleri saygıyla anıyorum. Yaser Arafat'ın ve Şeyh Ahmet Yasin'in şahsında tüm mücahitlerin mücadelesini rahmet ve şükranla anıyorum.

Masum çocukların ölümünü izleyen dünyaya bir kez daha sorumluluk alma çağrısı yapıyorum.

Haniye Filistin tarihine ilk seçilmiş başbakan olarak tarihe geçti ve şu sözü tarihe geçti: "Benim çocuklarımın ve torunlarımın kanı, Gazzeli çocukların kanından daha değerli değildir"

Uluslararası Adalet Divanı'nın açtığı dava ile birlikte umarız ki Filistin için yeni bir dönem başlar. Netanyahu ve çetesi sanmasın ki işler onlar için iyi gidecek. Bu onların iyi günleri. Onların yargılanacağı günler yakındır. Türkiye'nin dava sürecindeki şahsiyetli duruşuyla ülkemizin pozisyonunu teyit ediyoruz.

Filistin için milli bir davadır. Filistin bize Hz. Ömer'den bir mirastır. Selahaddin Eyyübbi'den bir mirastır. Sultan Abdulhamid Han'ın mirasıdır. Bu mirasa hayatımızın sonuna kadar sahip çıkacağız. Filistin davasının başarıya kavuşmasını da göreceğiz. 1967 sınırlarında özgür bir Filistin kurulana kadar bu dava devam edecek."

ABBAS VE ERDOĞAN BİR ARAYA GELDİ

Abbas, Meclis'e yaptığı ziyaret öncesinde ilk olarak TBMM Başkanı Kurtulmuş ile ikili görüşme gerçekleştirdi. İkili görüşmenin ardından Abbas ve Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Meclis'te bir araya geldi.

Abbas1

OTURARAK KONUŞABİLİR

TBMM Genel Kurulu Filistin Özel Oturumu, saat 15.00'te TBMM Başkanı Kurtulmuş tarafından açıldı. Kurtulmuş'un açılış konuşmasının ardından Filistin Devlet Başkanı Abbas söz alacak. 1935 doğumlu 88 yaşındaki Abbas'ın sağlık durumu dikkate alınarak oturarak konuşma yapabilecek şekilde önlemler alındı. Abbas, milletvekillerine İsrail'in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarındaki saldırılarını anlatacak. Abbas'ın konuşması İngilizce, Türkçe ve Fransızcaya anlık olarak tercüme edilecek.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ EN ÜST SEVİYEDE

Abbas'ın ziyareti nedeniyle TBMM'de sıkı güvenlik önlemleri alındı. Abbas için devlet başkanlarına uygulanan A protokol güvenlik önlemleri devreye sokuldu. Özel davetliler dışında ziyarete kapalı olacak olan TBMM'de hava savunma sistemleri aktif hale getirildi.

BUGÜNE KADAR 55 YABANCI LİDER KONUŞTU

TBMM bugüne kadar 55 yabancı devlet başkanı ve lider Genel Kurul'a hitap etti. Bunlar arasında; KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Almanya Cumhurbaşkanı Crhistian Wulff, ABD Başkanları Barack Obama, Bill Clinton, Azerbaycan Devlet Başkanları Ebulfeyz Elçibey, Haydar Aliyev, İlham Aliyev, Gürcistan Devlet Başkanı Euard Shcvardnadze, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref ve Ürdün Kralı Hüseyin Abdullah Bin Ali gibi isimler yer alıyor.