Prof. Dr. Ahmet Taşağıl: Ergenekon’un izi Altaylar’da!
Türk tarihinin en tartışmalı destanlarından biri olan Ergenekon efsanesinin izini süren Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, 40 yıllık araştırmalarının sonucunda önemli bulgulara ulaştığını Ekol TV canlı yayınında açıkladı.
"DÖRT TARAFI DAĞLARLA ÇEVRİLİ VE TEK GEÇİŞ VAR"
Taşağıl, 1985’ten bu yana Çin kaynaklarını inceleyerek Ergenekon’un gerçekten var olup olmadığını araştırdığını belirtti. Reşidüddin’in Câmiü’t-Tevârih’inde yer alan kayıtlar ile Çince metinlerdeki yön ve yer tariflerinin örtüştüğünü ifade eden Taşağıl, Göktürklerin 648 yılı civarında sığındıkları ve “dört tarafı dağlarla çevrili, yalnızca tek bir geçiş noktası olan” bir bölgenin Ergenekon efsanesindeki tasvirlerle büyük benzerlik gösterdiğini söyledi.
"DEMİR VE KÖMÜR İZLERİNE RASTLANDI"
2006’dan itibaren Altay Dağları, Moğolistan, Kazakistan ve Sibirya’da araştırma gezileri yaptığını belirten Taşağıl, 30 bin kişinin yaşayabileceği genişlikte bir alan, demir madeni kalıntıları ve kömür izlerine rastlandığını açıkladı.
BULGULAR ERGENEKON İLE UYUŞUYOR!
Bunların efsanedeki unsurlarla birebir örtüştüğünü vurgulayan Taşağıl, “Doğudaki ve batıdaki dağların adının ‘Türgen Dağları’ olması da dikkat çekici. Bu, hem Moğolca’daki ‘Türk’ söyleyişine yakın, hem de Çincede ‘Türk’ kelimesinin ilk hecesiyle aynı anlamı taşıyor” dedi.
"ERGENEKON YALNIZCA BİR EFSANE DEĞİL"
Prof. Dr. Taşağıl ayrıca Altaylardaki Otkon Tengel Dağı’na da giderek gözlemler yaptığını söyledi. Türklerin Haziran ayında devlet törenleri düzenlediği bu kutsal dağın yıllardır görmek istediği bir yer olduğunu belirtti.
“Ben tarihçiyim, doğru bilgi peşinde olmak zorundayım” diyen Taşağıl, Ergenekon’un yalnızca bir efsane değil, gerçek bir mekâna dayanabileceğini ifade ederek, araştırmalarını derinleştirmeye devam edeceğini dile getirdi.