İlyun Bürkev'in Elbphilharmonie performansı büyüledi: Ülkemi temsil ettiğimin için mutluyum!
İstanbul AKM Opera Salonu ve Bursa’daki yoğun katılımlı konserlerin ardından Avrupa’nın saygın salonlarında süren turnede genç piyanist İlyun Bürkev, binlerce sanatseverle buluştu. Turnenin en dikkat çeken duraklarından biri ise, Avrupa’nın önde gelen klasik müzik etkinliklerinden Schleswig-Holstein Müzik Festivali oldu. Festival kapsamında Almanya’nın ikonik konser mekânlarından Elbphilharmonie’de “Rising Star” unvanıyla sahneye çıkan Bürkev, yorum gücü ve sahnedeki enerjisiyle izleyicilerden büyük alkış aldı. Genç solist, Hamburg’daki performansının ardından 4 Eylül’de Prag Smetana Hall ve 7 Eylül’de Viyana MuTh Konzertsaal’da verdiği konserlerle de dinleyicilerin coşkulu beğenisini kazandı.
"RUH DÜNYAMA YAKIN BULDUĞUM BİR ESER"
Henüz 16 yaşında olmasına rağmen uluslararası platformlarda adını duyuran Bürkev, turne boyunca Grieg’in “La minör Piyano Konçertosu Op. 16” adlı eserini seslendirdi. Sanatçı, eserle ilgili düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Bu eseri birçok yerde çalma fırsatı buldum. Sevgili Cem Mansur'la geçtiğimiz sene İKSV'nin 52. İstanbul Müzik Festivali açılışında bu eseri çaldık. Dolayısıyla hem çalarken kendimi çok bağdaştırdığım, kendi ruh dünyama çok yakın bulduğum bir eser hem de orkestra, şef ve solist açısından çok güzel bir eser olduğunu düşünüyorum."
"ÜLKEMİZİ TEMSİL ETTİĞİM İÇİN ÇOK MUTLUYUM"
Turneyi tamamlayan genç sanatçı, Elbphilharmonie’nin 2017’de açılmış olmasına rağmen kısa sürede bir simgeye dönüştüğünü belirterek, festival hakkındaki görüşlerini şu sözlerle aktardı:
“Schleswig-Holstein Müzik Festivali 1986 yılından beri dünyaca ünlü müzisyenleri aktif bir şekilde sahnesine çağırmış. Sadece ünlü konser salonlarında değil açık alanlarda, tarihi yerlerde, şatolarda, kiliselerde dünya müziği, caz müzik, klasik müzik ve ülkelerin özelliklerini, kültürünü yansıtan efsane bir festival. Dolayısıyla bu yaşta bu orkestrayla bu festivalde yer almak çok mutluluk verici. Aynı zamanda bu festival her yıl bir odak ülke ve portre sanatçı seçiyor. Odak ülkesi de Türkiye. Ülkemizi bu güzel orkestrayla burada temsil ettiğimiz için çok mutluyum. Gerçekten harika bir tecrübe oldu."
"TARİFSİZ BİR TURNE OLDU"
Turne sonrası duygularını da dile getiren Bürkev, yolculuğun kendisi için çok özel olduğunu vurguladı: “Benim için tarifsiz güzellikte bir turne oldu. Daha ilk provamızdan son konserimize kadar orkestranın enerjisi, motivasyonu, samimiyeti ve sevgisi gerçekten çok özel bir yolculuğun parçasıydı. Bu süreçte uzun yıllar süreceğine inandığım dostluklar kurma fırsatı buldum. Provalar öncesinde ve sonrasında orkestra ile geçirdiğim vakit, onların bana gösterdiği içtenlik müziğimizdeki uyuma da yansıdı. Sevgili Cem Mansur’un tecrübelerinden faydalanmak hem müzik hem de hayat üzerine sohbetler etmek benim için büyük bir ayrıcalıktı. TUGFO gerçek bir aile ve bu ailenin bir parçası olabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Her müzisyen kendi alanında son derece yetenekli, özel ve farklı bir dünyaya sahip. Dünyanın önde gelen salonlarında bu güzel insanlarla aynı sahneyi paylaşmak, kalbimde her zaman ayrı ve unutulmaz bir yere sahip olacak.”