Uzmanlar, Ekol TV'de Emniyet'teki terfi-atama düzenlemesini değerlendirdi: Bir üst rütbeye çıkarıp iki alt göreve getiriyorsunuz
Ekol TV'de Mehtap Özkan Tekin'in sunumuyla ekranlara gelen Bugün programına konuk olan Emekli Emniyet Müdürü Haydar Özdemir ve Hukukçu Çağlayan Tek, emniyet teşkilatında atamalara yönelik yapılan düzenlemelerin yarattığı sorunları yorumladı.
"EMNİYET İÇİNDE MORAL VE MOTİVASYONU OLUMSUZ ETKİLEYECEK"
2015'teki düzenlemenin teşkilat içinde sorunlar yarattığını kaydeden Hukukçu Çağlayan Tek, "2015 öncesinde her rütbenin bir karşılığı vardı. 2015'teki düzenlemeyle bu rütbenin statüsü İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne çekildi. Oysa İl Emniyet Müdürü ile İlçe Emniyet Müdürü arasında ciddi bir fark vardır. Aynı rütbenin statüsü düşürülmüş oldu. Buradaki en ciddi problem, bu yeni tasarıdan sonra şu olacak: İstanbul’daki bir İlçe Emniyet Müdürü’nü İl Emniyet Müdürü yaptığımızda, her iki görev de aynı rütbede olacağı için İlçe Emniyet Müdürü’nü İçişleri Bakanı atayacak. Bu durum, hiyerarşiyi sağlamakta zorluk yaratacak ve teşkilat içinde moral ve motivasyonu olumsuz etkileyecek" dedi.
"BİR ÜST RÜTBEYE ÇIKARIP İKİ ALT GÖREVE GETİRİYORSUNUZ"
Emniyet düzenlemesi sonrasında yapılan atamaların rahatsızlık yarattığını ifade eden Emekli Emniyet Müdürü Haydar Özdemir, "Atamanın yapılmasıyla ilgili bir problem yok. Problem esasında şu, biz bir rütbeden başlayarak en üst rütbenin hayaliyle polis akademisinden mezun olduk. En üst rütbe ne? Biraz önce arkadaşlarımızın söylediği gibi İl Emniyet Müdürlüğü rütbesi. Yani birinci sınıf emniyet müdürlüğü. Onun daha üstü de sınıf üstü emniyet müdürlüğü olan emniyet genel müdürlüğü. Şimdi emniyet genel müdürlüğünün yapmış olduğu çalışmayı şöyle değerlendirelim. Emniyet genel müdürümüz çok güzel bir dönem geçirdi. Üç yıl boyunca harika işler yaptı. O zaman tecrübelendi de bu konuyla ilgili olarak. Emniyet yönetmeyle ilgili de tecrübelendi. Emniyet Genel Müdürlüğü değişikliği yapılacak. Biz o zaman İstanbul Emniyet Müdürü yardımcısı yapalım. Emniyet Genel Müdürü. Bunun gibi bir şey oldu bu bizim için. Yani siz şimdi diyorsunuz ki birinci sınıf emniyet müdürü rütbesine erişmiş olan kişiyi ben ikinci sınıftan birinci sınıfa kadro bulamadığım için ben tekrar eskiden sizin üçüncü sınıf emniyet müdürüyken, dördüncü sınıf emniyet müdürüyken yani tek yıldız emniyet müdürü, iki yıldız emniyet müdürüyken yapmış olduğunuz geri işe verim diyorsunuz. Şimdi bu komiser yardımcısını da etkiliyor, başkomiseri de etkiliyor, emniyet amirliğini de etkiliyor. Bakın zamanında 2015 yılında yaptıkları değişiklikle emniyet amirliği rütbesini de bir aşağıya çektiler. Yani bizde emniyet amiri bir nevi ilçe emniyet müdür yardımcısı rütbesi seviyesindeydi. Karakol amiri yaptılar. Daha sonrasında büro amiri yaptılar. Bu arkadaşlarımızın o dönemde zaten morali bozulmuştu ki bunları bizler kendimiz yaşamıştık. Şimdi siz iki alt göreve getiriyorsunuz. Bir üst rütbeye çıkartıp iki alt göreve getiriyorsunuz kişiyi. Böyle bir düzenlemeden bahsediyoruz. Yani ben hani maaşına zam yaptım, işine son verdim diye bir cümle vardır insanların" diye konuştu.
"BAŞKA YERLERE SÜRÜLMEKTEN KORKUYORUZ
Emniyet mensuplarının rahatsızlıklarını dile getiremediğini belirten Haydar Özdemir, "Ben seni terfi ettirdim ama aşağı rütbede bir yere verdim göreve. Demek gibi bir şey bu. Taraflarla beraber konuştunuz da hiyerarşik yapının içerisinde zaten hiç kimseyi konuşturmamışsınız. Bu toplantıya katılan insanların hepsi bizleri arıyorlar telefonla. Diyorlar ki işte Çağlayan Bey'le beraber sizler bizim tercümanımız oldunuz. Biz bunları o görevin içerisindeyken dile getirmiyoruz. Niye dile getirmiyoruz? İşte mobbingse mobbingin dibi başka yerlere sürülmekten korkuyoruz. O işte İçişleri Bakanı'nın atamasıysa bu İçişleri Bakanlığı'nın yapmış olduğu bir düzenleme. Ben buna karşı gelirsem eğer bu düzenlemenin doğru olmadığını söylersem kim bilir nerede soruyu alacağım diye korkuyor insanlar. İşte görüş alındığı iddia ediliyor. Onun için toplanıldığı iddia ediliyor ama o toplantıda hiç kimsenin görüşüne yer verilmemiş. İşte yeri gelmiş buranın konusu değil denmiş. Yeri gelmiş de sen yanlış düşünüyorsun gibilerinden söylemişler. Şöyle bir şey var, siz karşınıza bir muhatap alıyorsanız, konuşuyorsanız o zaman muhatabınızın da söylemlerine bir değer vermeniz gerekiyor. Şimdi değer vermediğiniz söylemleri dinlemişsiniz ne anlamı var" ifadeleri kullandı.
Kaynak:ekoltv.com.tr