Türkiye’nin buğday ambarı kuraklığın pençesinde: 60 yıldır böylesi görülmedi!

Ekol TV Muhabiri Güray Ervin'in haberine göre; Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası kuraklık nedeniyle büyük bir tehlike altında. Çiftçilere göre en son 60 yıl önce benzeri yaşanan kuraklık Türkiye’deki gıda güvenliğini de tehlikeye sokuyor.

İzmir’deki faciadan bir acı haber daha: Çiftin son görüntüleri ortaya çıktı

KONYA OVASI'NDA KURAKLIK KRİZİ

Bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle Konya Ovası’nda başta buğday olmak üzere mısır, pancar ve ayçiçeği rekoltesinde ciddi bir kayıp bekleniyor. Susuzluk nedeniyle ovada ekilen ürünlerin deseni de değişmeye başladı.

Ekol TV Muhabiri Güray Ervin, Konya Pancar ve Tarım Ürünleri Üreticileri Derneği (KONPADER) Başkanı Ahmet Bestil ile Konya Ovası’nı gezerek Türkiye’nin buğday ambarının son durumunu görüntüledi. KONPADER Başkanı Ahmet Bestil, ovada meydana gelen kuraklığın çiftçiye verdiği zarara dikkat çekti.

"60 SENENİN EN KURAK YILI"

KONPADER Başkanı Ahmet Bestil, "Konya, Türkiye'nin tarım başkenti. Son 60 senenin en kurak yılını yaşadık. Kışın ocakta, şubatta havalar sıcaktı, bahar günü gibiydi. Ne bir yağmur yağdı ne bir kar yağdı. Bu kuraklığın ciddi bir rekolte kaybına yol açacağını düşünüyoruz" ifadeleriyle bu yıl bölgede yağışın oldukça yetersiz olduğunu aktardı.

Narin Güran cinayetinde cezalar onandı

"SU OLMAZSA İNSAN BULAMAZSINIZ"

"Su olmazsa bu ovada bir tane bitki bitmez. Ne pancar ne pancar ne pancar ne buğday olur. İllaki su. Su olmazsa burada insan da bulamazsınız. Şehirlere göç edilir. Zaten gittiler. Kalanlar burada sulu tarım yapıyor. Suyumuz çekilirse bu ovada da kimseyi bulamayız" diyen Ahmet Bestil, tarımın daha fazla güç kaybetmesi durumunda kırsaldan şehirlere göçün artacağına ve Konya Ovası'nda çiftçi kalmayacağına dikkat çekti.

"KIŞIN KAR YAĞIŞI OLMADI"

KONPADER Başkanı çevre illerde kar yağışı görülmesine rağmen Konya Ovası'nda beklenen yağışın olmadığını ifade ederek, "Bunun da ciddi oranda verim kaybına yol açacağını düşünüyorum. Başta buğday da rekolte kaybına neden olacak. Çünkü buğday suyu seven bir bitki. Eğer su vermezsen biçer döver girmez. Şeker pancarında verim düşüşü olacak" sözleriyle bu yıl tarım ürünlerinden alınan verimin düşeceğini belirtti.

"GÖL 100 METRE AŞAĞI ÇEKİLDİ"

Ahmet Bestil bölgede bulunan gölün de çekildiğini söyleyerek, "Bu göl 1975'li yıllarda karşı kayalıkların üstündeydi. Biz çocukken gelip burada yüzerdik. 100 metre aşağı yukarı çekildi. Burada gördüğünüz gibi bir de dalgıç pompalar var. Devlet su işleri, arazi, sulansın diye yapmıştı. 10 sene biz buradan sulu tarım yaptık. Şimdi su çekilince pompalar boşta kaldı" dedi. Bestil, sulu tarım için kaynakların yetersiz olduğunu da vurguladı.

Daha önce hiçbir nesil bu denli tehdit altında kalmamıştı! Günümüz gençleri bir dizi tehditle karşı karşıya

"KONYA OVASI’NDA SUYA İHTİYACIMIZ VAR"

KONPADER Başkanı Ahmet Bestil, "500 metreden kuyu kazdırıp su almaya çalışan arkadaşlarımız var. İllaki yeraltı sularımızın zenginleşmesi için dış havzalardan suya ihtiyacımız var bizim Konya Ovası’nda. En uygun su Bayburt'tan çıkan Çoruh Nehri'nde var. Kızılırmak üzerinden Konya Ovası’na rahatlıkla gelebilir. Vahşi sulamayı 30 yıl önce bıraktık. Önce yağmurlama sistemlerine geçtik. Sonrasında damlama sistemlerine geçtik" ifadeleriyle bölgede sulu tarımın yaşadığı sorunları bitirecek çözümler olduğunu hatırlattı.

"EN İYİ SANAYİ MAMULÜ KENEVİRDİ"

Ahmet Bestil, "Büyük yatırımlar yaptık. Yeraltı sularımızın çekmesinden dolayı yeni bitki desenlerine ihtiyacımız vardı. Bunun da en iyi ürünü sanayi mamulü olan kenevirdi. Kenevir yasaklıydı. Cumhurbaşkanımızdan talep ettik. Yasak kalktı. Ciddi oranda kenevirde ekilişler var şimdi Konya Ovası'nda. Bu sene 3 bin dönüme yakın bir kenevir ekimi yapacağız. Konya'nın gelecekte en güzel bitkisi sanayi mamulü olarak kenevir" sözleriyle bölgede kuraklık ve sulama yöntemlerinin değişmesiyle ekilen ürünlerin de değiştiğini ifade etti.

"İLAÇ YÜZDE 80 ZAMLANDI"

Artan maliyetlere dikkat çeken Bestil, "Başta gübre, mazot, ilaç, enerji, işçilik. Bir Afgan'ın aylığı şu anda 60 bin lira, daha aşağı ücrette işçi bulamıyoruz. Bundan dolayı girdilerimiz bizim fazla. İlaç yüzde 80 zamlandı. Gübre hakeza öyle. Maliyetlerimiz bizim çok yüksek. Bundan dolayı da 2025 yılının buğday ton alım fiyatları açıklanırken en aşağı 16 lira olarak açıklanmasını Tarım Bakanlığı'ndan istiyoruz" diyerek çiftçinin daha fazla zorluk yaşamaması için alınması gereken önlemler olduğunu ve buğdayın alım fiyatının 16 lira olarak belirlenmesinin çiftçiyi rahatlatacağını söyleyerek Tarım ve Orman Bakanlığı'na çağrıda bulundu.