TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan "Terörsüz Türkiye" açıklaması: "Bu bir Türkiye modelidir"
İstanbul’da gazete ve TV yöneticileri ile toplantıda bir araya gelen Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş Terörsüz Türkiye hedefinde gelinen noktayı ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Kurtulmuş, terör örgütünün silah bırakma ve örgütü feshetme sürecinin nihayete erip ermediğine güvenlik ve istihbarat kurumlarının karar vereceğini söyledi. Gelecek raporlara göre TBMM’nin yasal düzenlemeleri gündeme alabileceğine dikkat çeken Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını toparlama dönemine girdiğini vurguladı. Ekol TV program müdürü Fatih Sadırlı’nın katıldığı toplantıda Kurtulmuş net bir şekilde süreçle ilgili üçüncü bir ülkenin desteğine ihtiyaç duyulmadığını ifade etti.

"TÜRKLER İLE KÜRTLERİN ARASINDA BİR BARIŞ GÖRÜŞMESİ DEĞİL"
Açıklık, şeffaflık ve katılımcılık” ilkeleri çerçevesinde çalışmalarını yürüten Komisyon’un, 134 sivil toplum kuruluşu temsilcilerini dinlediğini ve tüm katılımcıların sürece destek verdiğini vurguladı. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun siyasi iradenin yüzde 95’ini temsil ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Komisyon nitelikli çoğunlukla karar alacak. Bu süreç Türkler ile Kürtlerin arasında bir barış görüşmesi değil. Terör örgütünün silah bırakma ve kendini feshetme sürecinin izlenmesidir. Örgütle devlet arasında bir görüşme ya da pazarlık süreci değildir. Kendini fesheden örgütün silah bırakmasının takip edilmesidir. Toplum da sürece böyle bakıyor” dedi.
Terörün Türkiye’ye maliyetinin 1,3 trilyon dolar olarak hesaplandığını ama geçen süre içerisinde bu maliyetin en az iki katına çıktığını savunan Kurtulmuş, “Başka ülkelerdeki çatışma çözümleri süreciyle karşılaştırdığımızda biz bu sürece ‘TÜRKİYE MODELİ’ adını veriyoruz” diye konuştu.
“ÜÇÜNCÜ GÖZE İHTİYAÇ YOK”
Terör örgütünün feshedilmesiyle yeni bir aşamaya geçen süreçle ilgili olarak bir başka ülkenin arabuluculuğuna ihtiyaç duyulmadığını net şekilde ifade eden Numan Kurtulmuş, “Üçüncü göze ihtiyaç yok, Sürecin aşamalarında dış bir güç veya bir başka ülke yer almayacak, buna ihtiyaç duyulmayacak” şeklinde değerlendirmede bulundu.

İçişleri ve Milli Savunma Bakanı ile MİT Başkanı’nın önümüzdeki hafta Komisyona katılacağı bilgisini veren Kurtulmuş, “Komisyon çalışmalarında toparlanma dönemine girdik. Örgütün fesih ve silah bırakma sürecinin takibi en önemli aşamadır. Güvenlik ve istihbarat kuruluşları rapor vermeden TBMM yasal düzenleme ve sürece geçmeyecektir.” şeklinde konuştu.
Komisyonun yasayla kurulmadığını “de facto” olarak kurulduğunu hatırlatan Kurtulmuş, bugüne kadar kararların ittifakla alındığını ve bundan sonra da oy çokluğu ile değil nitelikli çoğunlukla karar alacaklarını belirtti.
Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şu şekildeydi:
-“Öngördüğümüzden daha uyumlu ve olumlu bir komisyon oldu. Hiçbir parti ve grup komisyon çalışmalarından siyasi rant elde etmeye çalışmadı”
-“Komisyon çalışmaları ve Terörsüz Türkiye süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla da devlet politikası haline gelmiştir.”
-“Açıklamalarıyla süreci başlatan MHP Lideri Bahçeli, komisyona katkı veren CHP Lideri Özgür Özel, DEM Parti ve komisyona katılan diğer partilere desteklerinden dolayı teşekkür ederim. Sürece itirazı olanların da gelmelerini ve bu itirazlarını komisyonda söylemelerini istedik”
-“Süreç bir siyasi seçenek değil, zarurettir”
"SÜRECİN TAMAMLANMASI İÇİN İMRALI ZİYARETİ DÜŞÜNÜLEBİLİR"
Gazete ve TV yöneticilerinin sorularını da yanıtlayan Meclis Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinden oluşacak bir heyetin İmralı ziyaretinin yapılıp yapılmayacağı yönündeki soruya ise "Sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir. Ama bu kararı verecek olan Meclis’teki komisyonumuzdur. Benim şahsi görüşüm burada önemli değildir. Çeşitli siyasi partiler bu konuda olumlu kanaatlerini ifade ettiler, ediyorlar. Kamuoyu önünde de ediyorlar. Eğer komisyon böyle bir karar alırsa ona göre hareket edilir” yanıtını verdi.
Gelen bir soru üçerine ise Numan Kurtulmuş, Suriye’de 10 Mart Mutabakatı’na uyulmasının önemli olduğunu vurguladı ve “PKK terör örgütü olmaktan çıktıysa PYD/YPG ve diğer unsurları da terör faaliyetinden çıkartılmalıdır” şeklinde konuştu.
Bakan Fidan'dan Gazze mesajı: Amacımız imarını sağlamak
“Ayrıştırıcı siyasetin yapılamayacağı bir siyasi ortamın sağlanması gerektiğini” dile getiren Kurtulmuş, “Hiçbir grubun ben senden daha vatanseverim duygusu içerisinde hareket etmemesini” istedi. “Acıları yarıştırarak Türkiye bir yere varamaz” diyen Kurtulmuş, Komisyona katılan bir gazinin sürece yönelik destek konuşmasını da paylaştı.
“Mutlaka sonuçlanacak, mutlaka kazanacağız” mesajı veren Numan Kurtulmuş, bir önceki çözüm sürecinin başarısız olmasında devlet içindeki FETÖ’cü yapılanmanın provokasyonlarının da etkili olduğunu vurguladı. “Siyasi irade istiyordu ama devlet içinde yuvalanmış başka iradeler de süreci baltalamak istedi.” Yorumunda bulundu.
“PROVOKASYONLAR OLABİLİR”
TBMM çatısı altında terör örgütü lehine slogan atılmasının sorulması üzerine ise Kurtulmuş, bunun “açık bir provokasyon” olduğunu belirtti. Numan Kurtulmuş, Bahçeli’nin Terörsüz Türkiye sürecini başlatan konuşmasında “Öcalan’ın TBMM’de konuşturulması” önerisi için ise “Öyle bir konu gündemimizde yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bakü'ye gidiyor! Kritik isimlerle görüşecek
ÇÖZÜM SÜRECİ - TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, gazetecilerin "Çözüm Süreci" dönemi ile mevcut "Terörsüz Türkiye" süreci arasındaki karşılaştırmaya yönelik sorusuna, geçmişte neticeye ulaşılamamasının temel nedenlerini ve mevcut durumun farklarını detaylarıyla anlatarak yanıt verdi.
"KURUMLARIN NEREDEYSE TAMAMI FETÖ’CÜLERİN YÖNETİMİNDEYDİ"
Kurtulmuş şu ifadeleri kullandı;
Geçen süreci de aşağı yukarı neredeyse her gününü hatırlayan, bilen birisi olarak söyleyeyim. Çok büyük farklılıklar var. Her şeyden evvel üzülerek ifade ediyorum, o dönem içerisinde devlet adına bu süreci yürüten kurumların neredeyse tamamı FETÖ’cülerin yönetimindeydi, onların etkisi altındaydı. Habur’daki provokasyonun nasıl ve kimler tarafından yapıldığını gayet iyi biliyorsunuz. Oslo’daki müzakerenin daha mürekkebi kurumadan yine Milli İstihbaratın içerisindeki elemanlar tarafından servis edildiğini biliyorsunuz. İşte o anlaşmanın yapılmasından iki üç gün sonra Fransa’da üç PKK’lının infaz edildiğini, bunu infaz eden adamın da sonradan yakalanarak cezaevine konulduğunu ve cezaevinde öldürüldüğünü biliyorsunuz. Yani bir siyasi irade bunun olmasını istiyordu ama devletin içinde de yuvalanmış başkalarına ait bir siyasi irade bu işin olmamasını istiyordu.
Bu sürecin en önemli hususu, Sayın Devlet Bahçeli’nin yolu açması, arkasından Sayın Cumhurbaşkanımızın bunu elini taşın altına koyarak bir devlet politikası haline getirmesi ve bütün partilerin sahiplenmesiyle birlikte şu anda süreci başından beri yürüten devlet kurumlarının tamamı siyasi iradenin emri altındadır. Yani hiçbirisi siyasi iradenin bilgisi altında herhangi bir adım atmıyor. Bu, Türkiye için önemli bir kazançtır. Siyaset ilk sefer bir konu etrafında, çözüme ilişkin kanatları farklı olabilir, ama bu sorun çözülsün diye siyaset ilk sefer ortak noktada duruyor bu fevkalade değerlidir. O geçmiş çözüm denemeleri sırasında siyasetin daha işin başından itibaren bu işi bir siyasi manevra alanına döndürdüğünü çok çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla, bunları görmek lazım.
Ayrıca Suriye’den vesaire falan bahsediyoruz ama en azından şimdilik ilanihaye böyle devam eder, etmez bilmiyorum ama bölgesel aktörlerin önemli oranda Türkiye’yi dışlayarak herhangi bir çözüm bulamayacaklarını biliyorlar. Bunun da bizim için artı olduğunu düşünüyorum. Ümit ederim elimizi hızlı tutarak, çabuk tutarak devam edeceğiz ve sonuç alacağız. Ben de hakikaten yakın bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Bu şu manaya gelmiyor. Herhangi bir provokasyon olmaz, olur onlara karşı da tedbirli olacağız.
Kaynak:ekoltv.com.tr
