"Sumud Filosu" aktivisti Said Ercan Ekol TV'de yaşadıklarını anlattı: Gözaltında çıplak arama yapıldı
Ferhat Murat, Sumud Filosu aktivisti Said Ercan'ı yayına davet ederken, İsrailli askerler için "asker demeye bin şahit isteyen yaratıklarla" neler yaşadığını hem insani hem de politik boyutta dinlemek istediklerini belirtti. Murat, "Kişisel olan politiktir. Sizlerin yaşadığınız evrensel boyutta politiktir" ifadelerini kullandı.
Said Ercan, hayatı boyunca Filistin davası içinde olduğunu, 2021’de "Kudüs'e Ses Ver" kitabını yazdığını ve 2009'da "Gazze Avazı" şiirini hazırladığını hatırlatarak, buna rağmen Gazze'ye gidince gördüklerinin, bildiklerinin "yüzde bir bile olmadığını" söyledi.
AVUSTRALYA TEKNESİNDE 8 KİŞİLİK MÜRETTEBAT
Ercan, Sumud Filosu'ndaki Polonya bandıralı 12 metrelik teknelerinin adının "Avustralya" olduğunu, teknenin normalde 4 kişilik olmasına rağmen 8 kişi olduklarını ve bu nedenle "ayakta bile duramadıklarını" anlattı. Sekiz kişilik Türk mürettebatta sanatçı Fethullah Badem, Bekir Develi, İkbal Gürpınar gibi isimlerin olduğunu belirten Ercan, Kıbrıs’tan yola çıktıklarını ve filoya 4 günde ulaştıklarını kaydetti. Büyük gemilere çıkış izni verilmediği için Bodrum'a gidiyorlar gibi göstererek hareket ettiklerini açıkladı.
Finkelstein röportajından çarpıcı detaylar ilk kez Ekol TV’de: "Soykırım İsrail’de Millet Projesi"
DOKUZ GÜNLÜK SU VE YEMEKSIZLIK SÜRECİ
Tekne yolculuğunun zorluklarını aktaran Said Ercan, ayakta durulamadığı için sadece bir gün bir tabak makarna yapabildiklerini, geriye kalan süreçte sadece meyve gibi pratik şeylerle beslendiklerini söyledi. Ercan, tekne yolculuğu ve İsrail cezaevinde geçen süre dahil toplam 9 gün boyunca doğru düzgün yemek yiyemediklerini vurguladı. Ercan, İsrail askerleri tarafından alıkonulma sürecinde kendilerine ne yemek ne de su verildiğini aktardı.
Siber suçlara büyük darbe: 37 ilde 567 şüpheli yakalandı
AÇLIK ORUCUNDA YÜKSEK MORAL
İsrail’in tutumuna rağmen hiçbir aktivistin moralinin bozulmadığını belirten Ercan, "Emin olun var ya zerre kadar bir arkadaşımız ben çok susadım, ben yemek istiyorum demedi ya. O duygu bizde alınmadı" dedi. Said Ercan, İsrail askerleri kendilerine doğru gelirken herkesin bunun bilincinde ve çok mutlu olduğunu, hatta marşlar söylediklerini aktararak yaşadıkları zorluğa rağmen direniş ruhlarının sarsılmadığını dile getirdi.
Canlı yayında tansiyon yükseldi! Nagehan Alçı ve Ferhat Murat arasında 'manipülasyon' gerilimi
"KELEPÇELERDEN KURTULDUK"
Ercan, alıkonulma sırasında yaşadıkları "ibretlik olaylar" ve "komedi" olarak nitelendirdiği anları da paylaştı. Arka kelepçeyle kıvranırken, kelepçelerin cırt kelepçe olduğunu fark ettiğini belirten Ercan, "Baş parmağım çıktı. Aa kelepçe çıktı" diyerek kelepçeden kurtulduğunu anlattı. Ferhat Murat, bunun aslında özel harekât komandolarına verilen bir eğitim olduğunu hatırlatınca, Ercan diğer Türk arkadaşlarına da kelepçeden nasıl kurtulduklarını anlattığını ve onların da kelepçeleri çıkardığını söyledi. Ercan, bununla yetinmediklerini, kelepçeyi arkadan öne almayı başaranlar olduğunu da ekleyerek, bu durumu askerlerin fark etmemesini "Romantize olmuşlar. Hepsi böyle herhalde beyinleri yıkanmış gibi. Tamamen bir saçmalık" sözleriyle yorumladı.
ÇIPLAK ARAMA VE PSİKOLOJİK ŞİDDET
Said Ercan, cezaevine götürülürken ayakkabı bağcıklarının kesildiğini, ancak kemersiz ve ipli pantolonundaki iki metrelik ipi fark etmediklerini, bu durumun askerlerin ne kadar dikkatsiz olduğunu gösterdiğini belirtti. Cezaevine varana kadar askerlerin yüzlerinin tamamen kapalı olduğunu, yüzlerini sadece gardiyanları gördükten sonra cezaevinde gördüklerini aktardı.
Meclis'te yoğun gündem! Trafik magandalarına caydırıcı cezalar, liderlerin gündeminde Filistin var
Cezaevine varınca psikolojik şiddete maruz kaldıklarını ifade eden Ercan, sabah 6'da atletle bırakıldıklarını söyledi. Çıplak arama konusunun doğru olduğunu vurgulayan Ercan, "Çıplak arama yaptılar. Tamamen çırılçıplak herkesi, kadın erkek... Çıplak ol, dön falan filan gibi birçok arkadaşımız buna maruz kaldı" dedi. Bu durumu yapan bir askerin tam bir militarist olduğunu ve kendisine yüzü kapalı bir şekilde "Sen şu an hangi topraklarda olduğunu biliyor musun" diye sorduğunu anlatan Ercan, "İsrail'de olduğunu söyle dedi" baskısıyla karşılaştığını ifade etti. Ercan, itiraz etmelerine rağmen, askerlerin üstlerini çıkarmalarını istediklerini ve silah doğrulttuklarını söyledi.