Mehmet Fatih Çıtlak 'Safer Ayı'nın önemini açıkladı: Dua ve sorumluluk bilinciyle geçirilmeli!
Ekol TV’de Aziz Akova’nın sunduğu Mehmet Fatih Çıtlak ile Dinle Hayat programının bu haftaki ilk konusu 'Safer Ayı' oldu. Çıtlak, Safer Ayı’nın manevi anlamına ve bu dönemde yapılması gereken dualara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. İslam inancında Safer Ayı’nın, geçmiş kavimlerin helak olduğu zamanlarla çakıştığına dikkat çeken Çıtlak, bu ayın uğursuz değil, uyanış ve sorumluluk ayı olduğunun altını çizdi.
"BU AYI İBADETLE GEÇİRMELİYİZ"
Hz. Muhammed'in Safer Ayı’nın başlangıcında ve bitiminde dua ettiğini hatırlatan Çıtlak, "Bu ayın bize hayır getirmesini ve zaferle tamamlanmasını istemeliyiz. Efendimiz bu şekilde dua etmiştir. Safer Ayı, sıradan bir zaman dilimi değil; ibadetle, niyetle ve dikkatle geçirilmesi gereken özel bir dönemdir" ifadelerini kullandı.
"SAFER AYI, MANEVİ İMTİHANLARLA DOLU"
Çıtlak, bu ayda yaşanan olayların, insanlarda ruhsal bir sınav etkisi yarattığını ve birçok manevi denge değişiminin gözlemlendiğini ifade etti. Bu sürecin, geçmişte helak edilen Lut, Ad ve Semud kavimlerinin son haftalarına denk geldiğini söyleyerek dikkat çekici bir tarihsel perspektif sundu.
Çıtlak, Safer Ayı'nın bela ve uğursuzluk ayı olarak değil, müminlerin hayatlarında yeni bir dönüm noktası olabilecek hayırlı bir zaman dilimi olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
FİLİSTİN'E DESTEK VEREN TAKIMA CEZA VERİLDİ!
Programda, Filistin’e yönelik uluslararası duyarlılıkla ilgili çarpıcı bir örneğe de yer verildi. Şili’deki bir futbol takımı, Gazze'de yaşananlara dikkat çekmek amacıyla formalarına Filistin haritası ekledi ve maç öncesi çocuklara sembolik olarak montlarını bıraktı. Ancak bu duyarlı davranış, FIFA tarafından cezalandırıldı.
"İNSANLIĞIN VİCDAN TESTİ"
Çıtlak, bu olayın, zulme karşı duruş sergileyen hareketlerin uluslararası platformlarda nasıl baskılandığını gösterdiğini ifade etti. "Bir ülke, Filistin’e özgürlük mesajı verdiği için cezalandırılıyor. Bu sadece bir spor olayı değil, insanlığın vicdan testidir" dedi.
“MAZLUMA DUA İBADETTİR”
Mehmet Fatih Çıtlak, zalimlere karşı edilen bedduaların, ibadet niteliğinde olduğunu belirterek şunları söyledi:
"İnsan bazen namaz kılar, zikir çeker ama gönlünden geçen derin bir dua, bir yakarış çok daha tesirli olabilir. Zalimlerin perişan olması için edilen samimi dualar, nafile ibadet değerindedir."
"ÖFKEYLE BEDDUA ETMEYİN"
Anne babalara da seslenen Çıtlak, öfkeyle çocuklarına beddua eden ebeveynlerin sonradan pişman olabileceklerini hatırlatarak, "Kızdığınızda bile hayır dua edin. Ağzınızdan çıkan her sözün bir enerjisi vardır. Bu bir şaka değil, hakikattir" uyarısında bulundu.
SKANDAL 'SAHTE DİPLOMA' GÖRÜNTÜLERİ!
Çıtlak, gündemde olan sahte imza ve diploma haberlerinde, gerçek öğrenci görüntülerinin bazı basın kuruluşları tarafından kullanılarak algı oluşturulmasına sert tepki gösterdi. Çıtlak, "Bu haberle insanların yüzü gösterilerek yapılması kul hakkıdır" diyerek habercilik anlayışının sorumlulukla yapılması gerektiğini vurguladı.
"Bu haber yedi kez tekrar edildi. Gerçek görüntülerle yalanı birleştirmek iftiradır. O çocukların yüzünü gösterip altına 'sahte diploma' yazmak büyük bir vebaldir" diyen Çıtlak, basın yayın organlarını hassasiyet göstermeye davet etti.
"ELİN YAHUDİSİ BİLE İNSAFLI"
Çıtlak, FIFA’nın Filistin’e destek veren bir futbol kulübüne ceza verdiğini hatırlatarak, "Elin Yahudisi bile insaflı davranırken, biz kendi insanımıza insafsızlık yapıyoruz" dedi. Bu olayın, dünyada hak ve adalet anlayışının ne denli zedelendiğini ortaya koyduğunu savundu.
Konuşmasında İslamî bilinç ve toplumsal sorumluluk konularına da yer veren Mehmet Fatih Çıtlak, Sefer Ayı'nın önemine değinerek izleyicilere dua etmeleri çağrısında bulundu. "Sefer ayı, hayır ve zaferle tamamlanması için dua edilmesi gereken bir aydır. Her günümüzü, her adımımızı Allah’a yönelerek geçirmeliyiz" dedi.
"BENİM ALLAH'A İHTİYACIM YOK" DİYENLERE TEPKİ!
Çıtlak, dinî değerlere karşı geliştirilen seküler bakış açılarını da eleştirdi. "Kur’an’a ihtiyacım yok" diyen akademisyenleri hedef alarak, "Aklı kim verdi sana? Akıl senin eserin mi?" sorularını yöneltti. Bu tür açıklamaların modern çağda moda haline gelen inançsızlık eğilimlerinin yansıması olduğunu belirtti.
Çıtlak, "Kendisini Allah’tan bağımsız düşünenler, aslında aldıkları her nimetin kaynağını unutmuş oluyor. İnançsızlıkta bile samimi olamayan bir tavır içindeler" ifadelerini kullandı.
