Mehmet Fatih Çıtlak ile Dinle Hayat: Hayatın bize verdiği şeyleri fark edemiyoruz

Ekol TV Haber Müdürü Aziz Akova’nın sunumu ve araştırmacı ve yazar Mehmet Fatih Çıtlak’ın yorumu ile ekranlara gelen Dinle Hayat’ta insana, ülkeye, dünyaya ve yaşama dair pencere açan değerlendirmeler yer aldı.

“ORTA HALLİ KULLAR OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Mehmet Fatih Çıtlak, “Bizler aslında sizler gibi sıradan ama insani sıramızı da kaybetmemek üzere hareket eden orta halli kullar olmaya çalışıyoruz. Zamanla alakalı, vaktin çabuk geçmesiyle ilgili; zaman ve mekân ilişkisi var. Hayatı anlattığınızda, ‘ne zaman’ derler. ‘Ben eskiden’ dediğinizde o an yaşadığınız bir algı vardır. Bizim dinimizde de bir hicri takvimimiz vardır” ifadelerini kullandı.

“HAYATIN BİZE VERDİĞİ ŞEYLERİ FARK EDEMİYORUZ”

Sözlerini sürdüren Çıtlak, “Hayatın içinde bulunduğun süre içerisinde bu şu demektir: Sen şu anda bu hayatı yaşıyorsan, Allah'a, insanlığa faydalı olmak için sana lazım olan şey, şu an sana verilmiştir demektir. Hayatta olmanın dini perspektifi budur. Şu an hayatta mısınız? Hayatta. Ben Allah'a yakın kul olabilir miyim? Allah'ın istediği bir kul. Evet. İnsanlık olarak da vazifemi yerine getirmek için fırsatın var mı diye bir soru sorsanız, din buna şöyle cevap verir: Şu an hayatta mısın? Evet. Fakat biz öyle şeyleri adete bağlamışız, ibadeti bile adet haline getirerek o kadar manadan uzaklaşmışız ki ne zamanın ne mekânın ne hayatın bize verdiği şeyleri fark edemiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“HELALİNİ HARAM YAPTI”

Para kazanma hırsının manevi sonuçlarına dikkat çeken Mehmet Fatih Çıtlak, “Bir insan paraya taparcasına düşkün olursa, para kazanmayı hırs haline getirirse, bu insanda siz insan sevgisi bulabilir misiniz? Adam para kazanmak için tarihi geçmiş olan bir şeyleri bile raflara koymuştu. Ne yaptı? Hem tarihini geçirdi. Hem yeni ürün almadığı halde yeni ürün almış gibi zam yaptı, hem sağlıkla oynadı. Helalini haram yaptı. Neler yaptı, neler yaptı” dedi.

“KALBİNDE BİR MUHABBET BULAMAZSINIZ”

Çıtlak, “Şimdi bu hırs ne oldu? Bu hırs geldiğinde ne kendi çocuğunu düşündü ne insanı düşündü. Tabii ki Allah'ı da unuttu. Şurada, bu müessese de veya başka bir yerde, kariyer hesaplarını kafaya takıp, ‘falanca buraya geldi, ben de böyle olmam lazım’ diyen bir insan; bunu çok istediğinden, buna çok kafayı taktığından, bunu çok sevdiğinden dolayı ne yapar? Uykuları bile kaçar mı? İlle böyle olmak lazım değil bunu anlamak için. Kaçar. Kıskançlık duyar. Onun kalbinde siz bir muhabbet bulabilir misiniz? O düşünceler insanı Allah'a yaklaştırır, insanla empati kurmaya vesile olur bir muhabbete dönüşür mü? Dönüşmez” ifadeleriyle hırsın manevi yıkım yaratabileceğini hatırlattı.

“MUHARREM AYINDA ORUÇ TUTMAK ÇOK GÜZELDİR”

İçinde bulunduğumuz Muharrem ayı hakkında önerilerde bulunan Çıtlak, “Bu ayda oruç tutmak çok güzeldir. Efendimiz bu ayda oruç tutulmasını bizzat tavsiye etmiştir. Muharrem ayının 9’u 10’u ya da 10’u 11’i veya üç günü beraber tutmanın çok faydası olduğunu Efendimiz (S.A.V.) beyan etmişlerdir. Hatta Efendimiz, Medine’deyken bir kısım Yahudi geliyor: ‘Biz orucuz, Aşure’de biz oruç tutarız’ diyorlar. Hazreti Musa Aleyhisselam, Kızıldeniz’i yardı, Firavun’dan o günde kurtuldu diye. Efendimiz hemen sahabesine buyuruyor ki: ‘Biz Musa kardeşimi onlardan daha çok severiz. O zaman biz 1 gün oruç tutmayalım, 2 veya 3 gün oruç tutun’ diyerek tavsiye ediyor” dedi.