Madleen Gemisi'nde gözaltına alınmıştı! Türk aktivistin eşi yaşananları Ekol TV'ye anlattı...

İsrail güçleri tarafından alıkonulan Madleen gemisinde bulunan 12 aktivistten biri olan Şuayb Ordu’nun eşi Sümeyra Ordu EKOL TV’ye konuştu.
Madleen Gemisi'nde gözaltına alınmıştı! Türk aktivistin eşi yaşananları Ekol TV'ye anlattı...

Sicilya'dan, Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan ve içerisinde 2'si Türk 12 aktivistin olduğu Madleen gemisine İsrail ordusu baskın düzenledi. Gözaltına alınan 12 aktivistten Şuayb Ordu'nun eşi Sümeyra Ordu yaşananları Ekol TV'ye anlattı.

Eşi ve diğer gözaltındaki aktivistler ile ilgili ilk olarak Tel Aviv Başkonsolosluğu'nun arından da Ankara'dan Dışişleri Bakanlığı'nın kendisiyle iletişime geçtiğini söyleyen Ordu, "Gemide, akşam vakti Aşdod'a varmak üzere yolda olduklarını, iyi olduklarını söylediler" dedi.

"SON YEMEKLERİMİZİ YİYELİM" DEDİLER

Eşiyle en son alarmlar çalınmadan önce telefonda görüştüğünü söyleyen Ordu, tüm yaşananlara telefonun öteki ucunda şahit oldu. Ordu, yaşananları şu şekilde anlattı:

"İsrail ordusuna ait bir gemi ,inanılmaz hızlı bir şekilde bizim Madleen gemisine doğru yaklaştı.200 metre mesafede ışıkları ekibe doğru tutup viraj yapıp tekrar geri döndü. O esnada, alarm çalındığında ben eşimle telefondaydım zaten. Ve sonrasında zaten mental olarak, bir buçuk senedir bu sürece hazırlanıp, bu tür tahrik edici hareketler, yıldırma politikalarını bildiğimiz için dediler ki 'Hazırlanalım, sularımızı içip son yemeklerimizi yiyelim. Büyük ihtimalle gelecekler şimdi' Nitekim ondan yarım saat sonra da tekrar alarm çaldı ve hala telefondaydık eşimle. Ve dedi ki 'Geliyorlar şu an, görüyorum' Ondan sonra da zaten sinyal kesildi"

"TELEFONLARI DENİZE ATTILAR"

Baskın anına ait paylaşılan görüntüleri kendisinin aldığını belirten Ordu, sözlerine şu şekilde devam etti;

"Burada yukarı kuş bakışında bütün herkesin oturabildiği kamera açısının yetkisi bendeydi. Ben görebiliyordum. O kaydı alan bendim. Öncelikle telefondayken eşim dedi ki 'Boya gibi bir şey sıçrattılar buraya'. Sesli walkie-talkie tarzında aletleriyle konuşup, 'geliyoruz' tarzında bir şeyler söylendiğini hatırlıyorum. Ondan sonra da artık sesi uzaklaşmaya, kesik kesik gelmeye başladı. Drone ile sıçratılan beyaz bir boya vardı. Sinyal gitmeden, SOS videolarını hemen yüklemeye çalıştık. Bu süreçte herkesin birbirini sakinleştirmeye çalışmasına şahit oldum. Telefonları denize attıklarını gördüm."

Kaynak:ekoltv.com.tr