Korkmaz Karaca’dan dikkat çeken analiz: Osmanlı torunu ABD Büyükelçisi

Korkmaz Karaca, ABD Başkanı tarafından Türkiye Büyükelçiliği’ne aday gösterilen iş insanı Tom Barrack hakkında çarpıcı bir değerlendirme kaleme aldı. Yazısında Barrack’ın Osmanlı kökenlerine ve Levant bölgesiyle tarihsel bağlarına dikkat çeken Karaca, bu kültürel geçmişin Türkiye-ABD ilişkilerine yeni bir soluk getirebileceğini vurguladı.
Korkmaz Karaca’dan dikkat çeken analiz: Osmanlı torunu ABD Büyükelçisi

“Bizden biri” ifadesiyle öne çıkan analizde, Barrack’ın sahip olduğu kimliğin klasik diplomasi anlayışını dönüştürme potansiyeline işaret ediliyor. Karaca, bu benzersiz arka planın Barrack’ı sadece bir büyükelçi değil, aynı zamanda iki ülke arasında sembolik bir köprü haline getirebileceği görüşüne yer verdi.

Korkmaz Karaca'nın kaleme aldığı yazı şöyle:

Kendime Yazılar:

“Osmanlı’nın Torunu, Amerika’nın Elçisi”

Bugün içimde biraz tarih, biraz diplomasi, biraz da umut var.
Bir video izledim…
Tom Barrack adında bir adamdan bahsediliyordu. Amerikalı ama kökleri bizden. Daha doğrusu, bizim geçmişimizden: Osmanlı’dan. Sadece biyografisini okumak bile içimde tuhaf bir sıcaklık uyandırdı. Sanki, yıllar sonra bir akrabam çıkıp gelmiş gibi…

Kendime diyorum ki:
Bir büyükelçiden fazlası olabilir bu adam.

Tom Barrack, ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği görevine aday gösterilmiş. Diplomatik geçmişi, iş dünyasındaki başarıları, dil becerileri, kültürel derinliği… Bunların hepsi elbette önemli. Ama beni asıl etkileyen şey, onun bu topraklara olan mesafesi değil, yakınlığı oldu.

Osmanlı döneminde Levant bölgesinde yaşamış bir aileden geliyor. Arapça, Fransızca, İngilizce konuşabiliyor. Müslüman kültürüne yabancı değil. Ortadoğu’yu, sadece harita üzerinden değil; çocukken duyduğu kokularla, seslerle, ezanlarla, hikâyelerle biliyor.

Ve ben böyle bir adamın Türkiye’ye büyükelçi olarak atanmasının yalnızca diplomatik bir gelişme değil, aynı zamanda bir zihniyet değişimi yaratabileceğine inanıyorum.
Çünkü bu kez karşımıza, bizden biri geliyor.

Elbette, diplomasi soğuktur. Makamlarda insanlar değil, temsil edilen ülkeler vardır. Ama bazı elçiler, ülkelerini temsil ederken, karşılarındakini gerçekten anlamayı da seçerler.
Tom Barrack’ın böyle biri olabileceğine dair içimde güçlü bir his var.

Kendime diyorum ki:
ABD–Türkiye ilişkileri zor zamanlardan geçti. Hâlâ da geçiyor. Ama belki de bazen, büyük dönüşümler küçük sembollerle başlar. Bir büyükelçiyle. Bir yüz ifadesiyle.
Bir kelimeyle.

Bu topraklara aşina biriyle yeni bir sayfa açılabilir mi?
Bilmiyorum. Ama inanmak istiyorum.

Çünkü köken, bazen sadece soy değildir.
Bazen karakterdir.
Bazen bellektir.
Bazen de bir halkı, onların yürüdüğü yollardan yürümüş birinin anlamasıdır.

Tom Barrack, sadece Amerikan hükümetinin temsilcisi değil belki de: Aynı zamanda geçmişimizin sayfalarından gelen bir ses.
Ve eğer ki niyeti samimi, bakışı adil, dili açık olursa… Türkiye’ye gerçekten dost olabilir.

Bu yüzden, kendime not düşüyorum:
Bazen bir elçi, sadece temsil etmez.
Bazen bir elçi, köprü olur.
Geçmişle gelecek arasında, bizle onlar arasında, doğu ile batı arasında.

İşte, Tom Barrack bu köprüyü kurabilir.
Ve biz de onu yıkmadan geçebiliriz belki bu kez…"

osmanli-torunu.jpg