İstanbul için krizin tarihi verildi: Suyu tamamen bitebilir!

Barajlardaki doluluk oranları hızla düşerken, Güney Kore’de yapılan yeni bir araştırma Türkiye için tehlike çanlarını çaldı. Rapora göre Adana ve Mersin 2030’da, İstanbul ve Diyarbakır ise 2050’de "sıfır günü" kuraklığı yaşayabilir. Uzmanlar, suyun bitmeden önce önlem alınması gerektiğini vurgularken, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu "Ne yapacaksan su varken yapacaksın" uyarısında bulundu.
İstanbul için krizin tarihi verildi: Suyu tamamen bitebilir!

Ekol TV muhabiri Enes Arol'un haberine göre, Türkiye’de baraj doluluk oranları hızla düşerken, Güney Kore’de yapılan yeni bir araştırma tehlikenin boyutlarını yeniden gündeme taşıdı. Rapora göre, 2050 yılında İstanbul tamamen susuz kalma riskiyle karşı karşıya.

BURSA VE ANKARA'DA KRİZ DERİN!

Yetersiz yağışlar ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle barajlardaki doluluk oranları kritik seviyelere indi. Bursa’da barajlarda doluluk oranı %1’in bile altına düşerken, Ankara’da bu oran %15 seviyesinde. İstanbul’da da tablo iç açıcı değil. Kentteki barajlarda doluluk oranı %25’e kadar geriledi.

Alibey Barajı’nda yaklaşık altı ay önce doluluk oranı %65 seviyesindeyken, bugün bu oran %14’e kadar düşmüş durumda. Uzmanlara göre, düşüşte sadece kuraklık değil, bilinçsiz su kullanımı ve yanlış tarımsal tercihler de etkili.

resim-2025-10-14-000946640.png

İSTANBUL İÇİN "SIFIR GÜNÜ" TEHLİKESİ KAPIDA!

Güney Kore’de hazırlanan rapora göre, Adana ve Mersin’de 2030’da, İstanbul ve Diyarbakır’da ise 2050 yılında “sıfır günü kuraklığı” yaşanabilir. Yani bu kentlerde içme suyunun tamamen tükeneceği bir döneme girilmesi bekleniyor. Raporda, Türkiye’nin su kaynakları açısından kritik eşiğe yaklaştığı vurgulanıyor.

"SU BİTİNCE YAPACAK BİR ŞEY KALMAZ"

Meteoroloji ve Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, su krizinin iklim kadar yanlış yönetimle de bağlantılı olduğunu ifade ederek, "Su bitince, sıfıra gelince kuraklıkta yapılacak bir şey kalmıyor. Ne yapacaksan su varken yapman lazım. Kuraklıkta risk yönetimi vardır, kriz yönetimi yoktur" dedi.

Kadıoğlu, yağışların kış aylarında %50 azalmasının beklendiğini, buharlaşmanın da artacağını vurguladı. Ayrıca kentlerin su kaynaklarına göre değil, kontrolsüz nüfus artışına göre büyüdüğüne dikkat çekti.

"Türkiye’nin en büyük problemi, şehirlerin kapasite nüfusunun belli olmaması. Bu durum, su arz-talep dengesini bozuyor. Tarımda da yanlış ürün tercihleri su tüketimini artırıyor. Tropikal meyveler gibi yüksek su isteyen ürünlerin teşviki suyun yanlış kullanılmasına yol açıyor."