İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in avukatı Abdullah Adır Ekol TV’ye konuştu: Yargı siyasi meze haline getirilmesin

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlarından yargılandığı davada yaşanan gerilim Ekol TV’de ekranlara gelen Ekol Gündem’de değerlendirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in avukatı Abdullah Adır, cevap hakkını Ekol Gündem’de kullanarak duruşmada yaşananları anlattı.

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında hazırlanan bir video paylaşımı nedeniyle “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlarından yargılandığı dava, 20 Haziran’a ertelendi. CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay salondan çıkarıldı. Akın Gürlek’in avukatı Özgür Özel’le tartıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in avukatı Abdullah Adır Ekol TV’ye açıklamalarda bulundu ve cevap hakkını kullandı. Avukat Abdullah Adır, duruşmada yaşananları anlattığı açıklamasında, “Biz böyle bir siyaseti istemiyoruz. Biz yargıçların, yargının böyle siyasi meze haline getirilmesini istemiyoruz” vurgusunda bulundu.

Avukat Abdullah Adır’ın açıklamaları şöyle oldu:

HİÇBİRİMİZİN İSTEMEDİĞİ ŞEYLERDİ

Bugün duruşmada yaşananlar hiçbirimizin istemediği şeylerdi. Özgür Özel’in açıklamalarının devamında hem şahsıma hem müvekkilime yönelik sürekli hakaretvari ifadeler vardı. Bizim bir siyasiye yakıştıramadığımız sözlerle yüklendi.

MÜVEKKİLİM HASSAS BİR GÖREVDE

Sayın müvekkilim hassas bir görevde. Sayın müvekkilimin yargının bir temsilcisi olması münasebetiyle hiçbir şekilde cevap verme hakkını kullanmak istemedik. Bu noktada bugün 'artık yeter' noktasına geldi.

GİYOTİNİN ANLAMINDAN BAHSETTİK

Bugün Gençlik Kolları Genel Başkanı'nın açıklamasında tweetlerinde, retweetindeki konunun suç olup olmadığı hususu ile alakalı başlanıldı. Giyotin dedik. Giyotinin anlamından bahsettik. Açık kaynaklarda bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz. Özgür Özel giyotin kelimesini, adaletin celladı kelimesini diline pelesenk etmiş durumda. Giyotin kelimesinin anlamını açık kaynaklardan okuduk. Dedik ki: İdam mahkumunun başını kesmek amacıyla geliştirilmiş bir çeşit idam aracı. Giyotin ilk kez 1792 yılında hırsızı idam etmek için kullanılmıştır. Arkadaşların zoruna gitmiş. Şimdi açık kaynaklardan aldığımız bilgiyi duruşmada aktarıyoruz. Bunda hiçbir sıkıntı yok.

AKIN GÜRLEK ÜZERİNDEN PRİM ELDE ETME AMACINDAN VAZGEÇİN

Kuvvetler ayrılığı ilkemiz var. Yasama, yürütme, yargı. Her duruşmada benim tek söylediğim şu. Yargıyı siyasetinize alet etmeyin. Adalet yoktur, diyebilirsiniz. Adaleti eleştirebilirsiniz. Adaletle ilgili sorunlarınız olabilir. Haliyle olur. Her dönemde olmuştur adaletle ilgili problemler. Bunda hiçbir sıkıntı yok. Adaleti bir siyasi parti olarak eleştirebilirsiniz. Bunda hiçbir sıkıntı yok. Bu Akın Gürlek sevdası, bu Akın Gürlek’i eleştirme sevdası… Akın Gürlek üzerinden bir prim elde etme amacından artık vazgeçin, dedik duruşmada. Sürekli Akın Gürlek. Akın Gürlek yürekli bir insandır, dedim. Arka taraftan sesler geldi. Senin başına taş düşsün. Akın Gürlek kadar başınıza taş düşsün, denileceği düşünüldü. Niyet okuma yapıldı.

BÖYLE BİR SİYASET İSTEMİYORUZ

Engin Altay söyledi. Sayın milletvekilimiz, CHP milletvekilimiz Engin Altay. ‘Senin başına taş düşsün’ şeklinde bir beyan, oldu. Bu beyandan sonra tabii ki mahkeme başkanı savunmamızı böldüğü ve müdahale ettiği için seyirci tarafından bu şekilde bir eleştiri geldiği için de müdahale etti. Söyleyenin dışarı çıkmasını talep etti. Tabii ki ortalık bir anda hararetlendi. İki gün sonra burada TEKBİZ kayıtları çıkacak. Kimin ne dediği, kimin ne söylediği açık bir şekilde ortaya çıkacak. Bu kadar manipüle olmaz, olamaz. Bu şekilde bir siyaset yapılamaz, yapılmaması gerekiyor. Her ne olursa olsun, AK Parti de olsun, MHP de olsun, CHP de olsun… Biz böyle bir siyaseti istemiyoruz. Biz yargıçların, yargının böyle siyasi meze haline getirilmesini istemiyoruz.

ekran-goruntusu-2025-05-01-002646.png

TEKBİZ KAYITLARINDA ORTAYA ÇIKACAK

Akın Gürlek bir sürü kararlar vermiş. Akın Gürlek'in verdiği bütün kararların itiraz yolu var, istinaf yolu var, temyiz yolu var. Hepsi Burada bir aşamadan geçiyor. İstinaftaki hakimlerin adını kim biliyor? Temyiz mahkemelerindeki hakimlerin adını kim biliyor? Bunların hepsinde bu kararlara evet onaylı, doğru şekilde bir karar vermiştir diye bir onama durumu söz konusu. Şimdi Akın Gürlek’e saldırının size bir katkısı var ise, siyasi bir katkısı var ise ceremesini de çekeceksiniz o zaman. Yargılanıyorsunuz. Yüzde 100 Türk Ceza Kanunu kapsamında suç unsuru teşkil eden fiilleri söyleyip söyleyip, ifade özgürlüğüne, ifade özgürlüğünün arkasına sığınılmasını ya da ‘Biz siyaset yapıyoruz, bizim siyasi politikalarımıza nasıl engel olur’ şeklindeki beyanları asla kabul etmiyoruz. Devamında, devamında bu şekildeki eylemlerden sonra 'Senin başına taş düşsün' diyorsun şeklinde şahsıma karşı yöneltilen bu şekildeki bir söylemden sonra tabii ki tepkiler oldu. ‘Akın Gürlek kadar başınıza taş düşsün’ şeklinde bir söylemim olmadı. Bu net. TEKBİZ kayıtlarında bu çıkacak. Yine söylüyorum. Yalan söylüyorsam kayıtlar da burada duracak.

BİRİLERİNE TALİMAT VERDİ

Özgür Özel'in söylediklerini, ondan sonra yazılanları, çizilenleri bunları nereye sığdıracağız biz? Devamında sayın CHP Genel Başkanı Özgür Özel şahsım hakkında, ‘sustur şu terbiyesizi’ diyerek birilerine talimat verdi. ‘Bu şekilde hakaret edemezsiniz’ şeklinde bir cevabım oldu.

MAHMUT TANAL SÜKÛNETE DAVET ETTİ

Ardından Mahmut Tanal gelip sükunete davet etti: ‘Sayın meslektaşım burada yapılmış olan bir hakaret var. Ben sizden özür diliyorum’ dedi. Bakın Mahmut Tanal'ın hakkını yemiyorum. Yani olayı tatlıya bağladı. ‘Siz de dedi eğer mümkünse içeriye geçince mahkeme salonda Sayın Genel Başkan’dan parmak salladığınız için özür dileyin' dedi. Ne münasebet. Savunma mekanizmasını oluşturan bir kişiye karşı hakaret edeceksin, yasamasın sen.

NEDEN GOCUNUYORSUNUZ?

Ben orada sayın milletvekillerine ve Özgür Özel'e açık bir şekilde şunu söyledim: ‘Gidin siyasetinizi dışarıda yapın' dedim. 'Burası yargı. Ben de bu yargının, ben de bu sacayağın bir parçasıyım. Alet etmeyin.’ ‘Buyurun özür dileyin’ dedi. Ben özür dilemeyeceğimi defaatle belirttim. Özür dilemesi gereken Sayın Özgür Özel. Mahmut Tanal, ‘Özgür Özel'in yerine de ben özür diliyorum’ dedi. Devamında gitti, geri geldi. Sayın Özgür Özel'in ricası var, ‘Duruşma salonunda benden özür dilesin’ demiş. Bu ego nedir? Daha iktidara gelmeden herkesten hesap sorma sevdası. Açık kaynaklardan almış olduğum bir bilgiyi aktarırken, sizin söylemiş olduğunuz kelimeleri aktarırken, açıklamasını aktarırken biz neyin derdindeyiz? Veya siz neden bundan gocunuyorsunuz?

Kaynak:ekoltv.com.tr