İsrail'in Doha'daki müzakere heyetine saldırısı, barışa son darbe olarak değerlendirildi

Ekol TV ekranlarında değerlendirmelerde bulunan İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Ünal Atabay, İsrail'in Doha'daki Hamas müzakere heyetine yönelik gerçekleştirdiği suikast operasyonunun beklenmedik bir durum olmadığını ifade etti. Atabay, İsrail'in daha önce Hamas yöneticilerini dünyanın neresinde olursa olsun hedef alacaklarını açıkça belirttiğini hatırlattı.

Bu saldırının, Hamas ile İsrail arasında bundan sonra bir ateşkes masasına oturulması ihtimalini ortadan kaldırdığını vurgulayan Atabay, "Zaten bu, İsrail'in istediğiydi öteden beri. Çünkü Hamas da zaman zaman işte masada görüşmeleri, görüşeceğiz, ateşkes olacak. İşte Amerika devreye girdi, biliyorsunuz Mısır devreye girdi, Ürdün devrede oldu, Doha daima, Katar hep devrede oldu. Fakat sonuçta bu mümkün olmadı" diye konuştu.

Doha'da Hamas'a suikast! Müzakere heyeti görüşme sırasında hedef alındı

NETANYAHU'NUN TEK HEDEFİ: GAZZE'NİN İŞGALİ

Atabay, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun daha önce yaptığı "Barış da olsa, ateşkes de olsa biz Gazze'yi işgal etmeye devam edeceğiz." şeklindeki açıklamalarına dikkat çekti. Hatta Hamas'ın Gazze'den tamamen çekilip silahlarını teslim etmesi durumunda bile işgalin devam edeceğini belirten Atabay, İsrail hükümetinin asıl hedefinin Gazze'nin tamamen işgali olduğunu vurguladı.

Soruşturma başlatılmıştı: 'Manifest' üyeleri hakkında adli kontrol kararı

ABD'NİN İKİ YÜZLÜ POLİTİKASI

ABD'nin ateşkes yanlısı söylemlerinin samimiyetsiz olduğunu belirten Atabay, bu durumu "Tavşana kaç, tazıya tut" deyimiyle açıkladı. Atabay, ABD'nin bir yandan uluslararası arenada İsrail'in saldırgan tutumunu desteklemiyormuş gibi göründüğünü, ancak diğer yandan bu politikayı zımnen desteklediğini söyledi. Atabay, "Doha'da bir heyet gidiyor ateşkes görüşmeleri için orada ve buraya yönelik bir saldırı yapılabiliyor. Yani bu aslında dünya tarihinde herhalde bir barış elçisi gibi barış görüşmeleri için elinde silahı olmayan insanların gidip bizzat orada görüşmek için bulunduğu bir ortama siz saldırıda bulunabiliyorsunuz." diyerek, yapılan saldırının barış görüşmelerine yapılan bir saldırı olduğunu belirtti.