İlk insanlar hangi dine inandı? Erhan Altunay o ritüelleri anlattı

Ekol TV’de yayınlanan Bayram Masası’nda uzmanlar insan tarihi ve insanların inançları hakkında bilinenleri masaya yatırdı. Araştırmacı ve yazar Erhan Altınay, ilk insanların inançlarında doğanın sahip olduğu öneme dikkat çekti.
İlk insanlar hangi dine inandı? Erhan Altunay o ritüelleri anlattı

Ekol TV’de Çağlar Cilara’nın sunumuyla ekranlara gelen Bayram Masası’nda Prof. Dr. Zafer Duydu, Dr. Lütfü Özşahin, Dr. Başak Kuzakçı ve Erhan Altunay; insan tarihi hakkında merak edilenleri konuştu.

ekran-goruntusu-2025-06-06-234211.png

“ÖLÜLERİNİ İLK DEFA NEANDERTALLER GÖMDÜ”

Dr. Başak Kuzakçı, “Hali hazırda hepimizin bildiği bilimsel gerçeklik var. Dünya gezegeni 4 milyar yıllık. İnsanlık tarihi de evrim teorilerine bakıldığında ilk insansılardan itibaren 3 milyon yıla tekabül ediyor. Bizim bildiğimiz başka bir unsur daha var. İlk defa ölülerini gömenler buzul çağında yaşayan Neandertaller. Özellikle ölülerini cenin pozisyonunda gömdükleri karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“İNSANLIK TARİHİNDE ÖNEMLİ BİR AŞAMA”

Neandertallerin ölülerini gömmeleri hakkında bilimsel değerlendirmeleri aktaran Dr. Başak Kuzakçı, “Ölülerini gömmeleri insanlık tarihinde önemli bir aşama. Bugün hala insanlık ölülerini gömmeye devam ediyor. Gömme için hayvan parçalamasın diye bir ritüelin, koruma algısının gerçekleştirilmiş olması lazım. Barınma ihtiyacı gibi karşımıza çıkan bir nokta” ifadelerini kullandı.

ekran-goruntusu-2025-06-06-234929.png

ÖLÜM SONRASI YAŞAM İNANCI NASIL OLUŞTU?

Sözlerini sürdüren Kuzakçı gömmenin ölümden sonra yaşam inancı ile ilişkisine dikkat çekerek, “İkincisi ise zaman algısı. Ölüm çok gerçek bir durum, çok soğuk bir şey. Beyinde artık bunu fark edebilmek, keşfedebilmek halihazırda ölümden sonra bir yaşam umudunun oluşmasına sebep olacak. Diğer canlılarda, fauna dediğimiz hayvanlarda bunu görmüyoruz” diye konuştu.

CENİN POZİSYONU NEDEN ÖNEMLİ?

Cenin pozisyonunun yaşam ve ölüm döngüsüne dair bir bilince işaret ettiğine dikkat çeken Kuzakçı, “Buzul çağında yaşadıkları için de böyle bir şeye ihtiyaç duymaları da son derece olağan. Burada dikkat çeken cenin pozisyonu. Bebeğin anne karnında cenin pozisyonunda olduğunu nereden biliyorlardı ki yeniden aynı pozisyonu yaratıyorlar” dedi.

İLK İNSANLAR DİNE İNANIYOR MUYDU?

Araştırmacı yazar Erhan Altunay ise ilk insanların inançları hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Erhan Altunay, “Sümerler tam ortasından başlıyor olayın. Bunun kökenine dair teoriler var” diye konuşurken yazılı ilk metinlerin Sümerlerde olduğunu ve bu nedenle dini içeriklerin de Sümerler kaynaklı olduğunu hatırlatan ve ilk insanların natürizm olarak tanımlanan doğa kaynaklı inançlara sahip olabileceğini aktardı.

“AÇ KALMAMAK İÇİN TARIM TAKVİMİNİ TAKİP ETMELİYDİ”

Erhan Altunay, “19. yüzyılın sonlarından itibaren, özellikle 20 yüzyılda bana çok uygun gelen başka bir teori var ilk insanın davranışlarından ortaya çıkan. Bu görüşe ilk ritüel vardı. İnsanın temel bir dürtüsü var; aç kalırsa ölecek. Tabiatta aç kalmaması için tarım takvimini takip etmek zorunda. Sonbaharda hasat olacak, kışın ambarını dolduracak, ilkbahara kadar yaşayacak” sözleriyle insanların hayatta kalması için doğanın önemli olduğunu vurguladı.

ekran-goruntusu-2025-06-06-234123.png

“RİTÜELLER DOĞADAN ÖYKÜNEREK YAPILDI”

Sözlerini sürdüren Altunay, “İlkbaharın gelmesi kutsal. Mevsimlerin gelmesi, ekinin yetişmesi kutsal. İnsanın bu kutsallığa ne gibi bir katkısı olabilir? Ancak ritüel yaparak olabilir. ‘İlk inançların temelinde ritüeller var’ diyorlar. Doğadaki bazı olaylara öykünerek yapılan ritüeller. Rüzgârı tanrılaştırdı, yağmuru tanrılaştırdı. Onları kişiselleştirerek bir tür ritüel yapıyor insan. Fırtına tanrısı ile ritüel yapıyor. Tapınakta birisi fırtına tanrısı oluyor. Onun fırtınayı yaratması anlatılıyor. Sümer tabletleri aslında ritüeli anlatır. Bunlar dünyanın yaratılışı ile başlar” ifadeleriyle antik insanlar için dinlerde ritüelin önemine dikkat çekti.