İletişim Başkanı Duran'dan İsrail'e sert tepki: Kalıcı olarak mahkum oldu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Gazze'deki soykırıma dikkat çekerek, "İsrail, insanlığın vicdanında kalıcı olarak mahkum oldu" dedi. Duran, Türkiye'nin mücadelesinin ateşkes sağlanmasında kritik rol oynadığını belirtti.
İletişim Başkanı Duran'dan İsrail'e sert tepki: Kalıcı olarak mahkum oldu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze'de Medya ve Direniş" panelinin açılışında konuştu. Duran, Gazze'de insanlık tarihinde benzerine az rastlanır bir mezalimin, İsrail'in Gazze'de 2 yılı aşkın süre devam ettirdiğini dile getirdi. Bununla birlikte panelde eşi benzeri görülmemiş bir direnişi, kahramanlığı; soykırım boyunca saldırıların hedefi olmalarına rağmen görevlerini fedakarca yerine getiren gazetecilerin ve kadın gazetecilerin konuşulacağını kaydetti.

Gazze'de, Filistin'de katledilen gazetecilerin direnişinin anlatıldığı "Gerçeğin Katli: İsrail'in Gazeteciliğe Karşı Savaşı" kitabının da Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak uluslararası kamuoyunun istifadesine sunulduğunu bildiren Burhanettin Duran, bugün gelinen noktada, İsrail'in kirli ve karanlık yüzünün küresel alanda fark edilmesinde; çok boyutlu direnişin belirleyici olduğunu dile getirdi.

"İSRAİL, İNSANLIĞIN VİCDANINDA KALICI OLARAK MAHKUM OLDU"

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, İsrail'in işgal ve soykırımla insani, ahlaki, hukuki ilkeleri çiğnemekle ve norm haline getirdiği aşırılıklarla anıldığına vurgu yaptı. İsrail'in, insanlığın vicdanında kalıcı olarak mahkum olduğunu, uluslararası mahkemelerde sanık kürsüsünde yer aldığını sözlerine ekledi.

TÜRKİYE'NİN MÜCADELESİ ATEŞKESTE KRİTİK ROL OYNADI

Türkiye'nin bu çok boyutlu direnişe her alanda destek verdiğini hatırlatan Duran, bu çerçevede İsrail'e doğrudan yaptırım uygulandığını, diplomatik ilişkilerin sonlandırılıp ticaretin kesildiğini hatırlattı. Sürecin başından itibaren diplomasinin tüm imkanlarının seferber edildiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı uluslararası toplantılarda, ikili görüşmelerinde ve kabullerinde Filistin'in maruz kaldığı İsrail zulmünü muhataplarına anlattığını, anlatmaya da devam ettiğini dile getirdi. Duran, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'nin bu mücadelesi, ateşkesin sağlanmasında şüphesiz kritik rol oynadı" dedi.

Duran, "Bizler bu çerçevede, sayın cumhurbaşkanımızın çabasına da, saygıdeğer hanımefendinin verdiği mücadeleye de şahidiz" diyerek, "Filistin İçin Tek Yürek" buluşması çerçevesinde lider eşlerini İstanbul'da ağırlayan Emine Erdoğan'ın, Melania Trump'a yazdığı mektupla Ukraynalı çocuklar için gösterdiği duyarlılığı Gazzeli çocuklar ve siviller için de göstermesi çağrısında bulunduğunu hatırlattı.

GAZETECİLER CANLARI PAHASINA İSRAİL'İN MASKESİNİ DÜŞÜRDÜ

Filistin davasından söz ederken medyaya ve iletişim alanına özel bir başlık açan Duran, sahada görev yapan gazetecilerin verdiği mücadeleye dikkat çekti. Gazze'de görev yapan gazetecilerin, canları pahasına yaşananları dünyaya aktararak İsrail'in maskesini düşürdüğünü dile getiren Duran, İsrail'in Gazze'de iki yıl içinde 37'si kadın, 300'e yakın gazeteciyi hedef alarak katlettiğini söyledi.

Bunlardan birinin de kadın gazeteci Alaa Al-Hams olduğunu dile getiren Duran, Alaa'nın ailesinin 1948 yılında İsrail'in köylerini istila etmesiyle mülteci kampına sığınmak zorunda kaldığını, ömrünün kendi topraklarında zorluklarla mücadele ederek geçtiğini ve mikrofonu ile kaleminin onun direnişinin sembolü olduğunu anlattı. Duran, "Alaa, İsrail saldırısında ailesinden 10 kişiyi kaybetti, kendisi de yaralandı. Şehit edilen ailesi için sosyal medyadan şu paylaşımı yapmıştı: 'Aceleniz mi vardı, yoksa ben mi yavaştım? Son buluşmanıza beni de katsaydınız ne olurdu?' Bu paylaşımdan kısa bir süre sonra İsrail'in evini vurmasıyla, karnındaki bebeğiyle birlikte şehit oldu" dedi. Duran, gerçekleri dünyaya duyururken şehit olan her bir gazeteciyi rahmetle andığını ve yaralılara acil şifa dilediğini ifade etti.

DİJİTAL MEDYANIN UYGULAMALARI UTANÇ VESİKASI

İsrail'in kasıtlı olarak gazetecileri hedef aldığını belirten Duran, Batı merkezli bazı uluslararası medya kuruluşlarının farklı bir tavır içinde olduğunu gördüklerini söyledi. Bu kuruluşların, sistematik dezenformasyon, manipülasyon, karartma ve yalan haberlerle soykırımın propaganda aygıtına dönüştüğünü ve İsrail'in işlediği suçları meşrulaştırmaya çalıştığını kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Konvansiyonel medyanın yanı sıra dijital medyanın İsrail'i destekleyici uygulamaları da utanç vesikası olarak kayıtlara geçti. Sosyal medya şirketleri, algoritmaları bir silah gibi kullanarak Filistinlilerin sesini kısmak için dijital duvarlar ördü" dedi.

Bu duruma karşın, TRT ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere medya kuruluşlarının, bu hassasiyetle Filistin'in dört bir tarafında yaşanan soykırımı dünyaya anlattığını, İsrail'in işgal politikalarını sahadaki tanıklıklarla duyurduğunu aktardı. Duran, dijitalde de İsrail'in etkisinin kırılmasını sağlayan ve gerçeklerin duyurulması mücadelesi veren tüm basın mensuplarına ve medya kuruluşlarına teşekkür etti.

DİJİTAL EGEMENLİK MİLLİ GÜVENLİK DEMEKTİR

Son olarak bir hususun daha altını çizmek istediğini belirten Duran, "Gazze soykırımı da göstermiştir ki dijital egemenlik, bugün milli güvenlikten ayrı düşünülemez. Bu anlayışla, ulusal veri altyapımızı, yerli sosyal medya platformlarımızı ve yerli içerik ağlarımızı tahkim eden bir mücadele yürütüyoruz" ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Panele, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Abdulkadir Çay ile ulusal ve uluslararası medya temsilcileri de katıldı.

Kaynak:İHA