İl il saklanmış ama katilinden kaçamamıştı! İlayda'nın son mesajları kahretti: Dövüldüm, çocuğumu düşürdüm

İlayda Alkaş'ın trajik ölümü ve öncesinde yaşadığı şiddet dolu günler, ortaya çıkan sesli mesajlarıyla bir kez daha Türkiye'nin gündemine oturdu.

AİLESİNİN YANINDA ÖLDÜRDÜ

Olay, 15 Temmuz akşamı Yenişehir ilçesi Şehitlik Mahallesi 50'nci Sokak'ta meydana geldi. İlayda Alkaş (22), bir arkadaşının doğum günü kutlamasından ailesiyle birlikte evine dönerken, daha önce dini nikahla birlikte yaşayıp ayrıldığı C.A. (30) tarafından silahlı saldırıya uğradı. Kanlar içinde yere yığılan Alkaş, çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılmasına rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Saldırının ardından kaçan şüpheli C.A.'yı yakalamak için güvenlik güçlerinin çalışmaları devam ediyor.

22 yaşındaki İlayda 'ölmemek' için il il dolaştı ama katilinden kaçamadı!

DAHA ÖNCE DE DARBEDİLMİŞTİ

İlayda Alkaş'ın annesi Hülya Alkaş'ın iddialarına göre, kızı dini nikahla evlendiği C.A. tarafından aylarca şiddete maruz kaldı ve dış dünyayla bağlantısı kesildi. Anne Alkaş, İlayda'nın babasının da kızını tehdit ederek tekrar aynı eve gönderdiğini, İlayda'nın defalarca darbedildiğini ve hatta intihara teşebbüs ettiğini öne sürdü. Babasının bu duruma müdahale etmediği ve "Kendini aşağı at, ben karışmıyorum, ben ilgilenmiyorum. Öldürüyorsanız öldürün" dediği iddia edildi. Ayrıca, İlayda Alkaş'ın 2 aylık hamileyken uğradığı şiddet sonucu düşük yaptığı ve ölüm tehditleri nedeniyle annesi ve kız kardeşiyle birlikte Batman'a, İzmir'e ve ardından Antalya'ya kaçmak zorunda kaldığı öğrenildi.

Düzce'de kuraklık tehlikesi: Uğur Deresi tamamen kurudu

"BEN DÖVDÜLER ÇOCUĞUMU DÜŞÜRDÜM"

İlayda Alkaş'ın ölümünden yaklaşık bir ay önce bir kız arkadaşıyla sosyal medya üzerinden yaptığı sesli mesajlaşmalar gün yüzüne çıktı. Mesajlarda yaşadığı süreci ve şiddeti tüm çıplaklığıyla anlatan Alkaş, arkadaşına şu ifadeleri kullanıyor:

"İnsanın huzuru oldu mu, kimse evini kendi elleriyle yıkmaz. Baştan beri güzel bir evlilik değildi. İlk aydan itibaren zaten sorunlu bir evlilikti. Ben birçok şeye göğüs gerdim. Yuvam yıkılmasın, evlat sahibi olayım diye diye diye… Sonra beni dövdüler, çocuğumu düşürdüm. Ondan sonra zaten hiçbir şekilde kalmak istemedim. O şekil ayrıldım. Hiçbir insan gerçekten mutlu olduğu bir evden kaçmaz, boşanmak istemez. Rabb’im hiçbir genç kızın başına vermesin. Bir kere olmuş ve ölmüşe insan çare bulamıyor. Ben o yüzden başıma gelen hiçbir şey için üzgün değilim. Bu da benim için bir tecrübedir. Rabb’im, inşallah daha beterlerinden saklasın. O çocuğun da belki olmayışı bir yandan hayırlıydı. Üzüntüsünü çekmedim desem yalan olur. Annelik içgüdüsüyle çok üzüldüm. Ama Rabb’im hayırlısını bana nasip etti, ona inanıyorum. Rabb’im inşallah bizi kötü, haset insanlardan korusun. Rabb’im bir daha başımıza getirmesin. Hayatımı inşallah daha da düzene koyacağım. Her şey düzelecek. Rabb’im yardımcım olsun. Senin de aynı şekilde."