İçişleri Bakan Yardımcısı Turan’dan ‘Terörsüz Türkiye’ mesajı: Zaman küçük şımarıklıklar zamanı değil

Terörsüz Türkiye süreci MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlamış ve DEM Parti heyetinin İmralı’daki görüşmelerinin ardından terör örgütü PKK 12 Mayıs’ta fesih kararını açıklamıştı. İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, 'Terörsüz Türkiye' süreciyle ilgili Yeni Şafak'ta bir yazı kaleme aldı.
İNASANLAR HAYATLARININ HER GÜNÜDE BEDELLER ÖDEDİ
Turan yazısında şu ifadeleri kullandı:
Benim gibi bugün 50 yaşında olan değil, 70 yaşındaki insanlar da hayatlarının her gününde, bu ülke gündeminde bir çatışma, bir takım örgüt veya grupların silahlı eylemlerini, yitip giden canları görmüş ve bu gündeme ait bedeller ödemişti.
PKK silahları nasıl teslim edecek? Cumhurbaşkanı Erdoğan iki noktayı işaret etti
ÜLKENİN EKONOMİSİ YARA ALDI
Teröre teslim olmadık, terör bizi yenemedi, belimizi bükemedi ama eskilerin tabiriyle hep 'ceremesini çektik'. Kimimiz canını, kimimiz sevdiklerinin canını verdi; ülkenin ekonomisi sürekli olarak yara aldı; insan kaynağı ve maddi kaynak harcadık. Belki mühendis, doktor olacak gençler bilmem ne kamplarında, mağaralarda heder oldu; askere giden evlatların ardından endişelendik; akşam haberlerini 'acaba' veya 'eyvah'larla izledik. Bir cümle 'Doğu ve Güneydoğu’da…' diye başlıyorsa, o cümle terörle ilgili bir yükleme bağlanırdı çoğunlukla.
PKK'nın fesih kararı sonrası MSB'den dikkat çeken açıklama: Sabotelere izin verilmeyecek
'TERÖRSÜZ TÜRKİYE' DENDİĞİNDE ÜMİTLENİYORUZ
Terör, sürekli bir tarafımızı ısıran bir böcek veya kene gibi rahatsız etti bizi. Kışlalar, askerler, polisler, Jandarmalar; Ayyıldızlı bayrak, ya evin kapısında ya da tabuta sarılmış halde omuzlardaydı; etkisiz hale getirilen, ölü veya yaralı ele geçirilen teröristler, basılan mağaralar, ele geçirilen silahlar… Batılılar nasılsa silahların yenisini veriyor ama giden canların yenisini kimse veremiyor… Şimdi bütün bu serencamın üzerine 'Terörsüz Türkiye' dendiğinde elbette ki heyecanlanıyoruz, elbette ki ümitleniyoruz.
İYİ NİYETLİ ÇABALAR HEBA EDİLMEMELİ
Bu süreci bir taviz/pazarlık ilişkisi içinde değerlendirmek veya terör örgütünü sineye çekmek şeklinde anlamak hatalı bir değerlendirme olur. Unutulmamalıdır ki açıklamalara, taleplere, tavırlara dikkat etme sorumluluğu sadece devlete ait değildir. Kendini bu sürecin bir tarafı olarak gören herkes, bu sorumluluğa sahip olmalıdır. Zaman, küçük şımarıklıklar zamanı değildir. Bu ciddiyet gösterilmediğinde, atılan adımların nasıl akim kaldığını geçmişte hep birlikte tecrübe ettik. Kamu vicdanını rahatsız edebilecek, sanki bir zafer kazanmış edasıyla ve terör örgütünün klişe söylemleriyle kurgulanmış açıklamalarla, fesih kararına gölge düşürecek sözde anma ve etkinlik talepleriyle topluma “Yine mi!” dedirtmemeli, yeni ve yapıcı bir tavır ve söylem ortaya koyulmalı, kısa vadeli gündemlerin peşinde koşulmamalı, iyi niyetli çabalar heba edilmemelidir.
Kaynak:ekoltv.com.tr