Gebze'deki bina neden çöktü? Dikkat çeken harita detayı acı gerçeği gözler önüne serdi...

Kocaeli Gebze'de 4 kişilik Bilir ailesinin hayatını kaybettiği 7 katlı binanın çökme nedenini Yapı Denetim Uzmanı Fatih Bilici ve İnşaat Mühendisi Kemal Aksu değerlendirdi. Uzmanlar, 2012'de ruhsatlanan binanın altında tespit edilen 4 metrelik obruk, yetersiz zemin iyileştirmesi ve metro inşaatının yeraltı sularını değiştirerek zemini sıvılaştırması gibi faktörlerin binanın çökme sebepleri arasında olabileceğini açıkladı.
Gebze'deki bina neden çöktü? Dikkat çeken harita detayı acı gerçeği gözler önüne serdi...

Özel Haber - Özge Sancak

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde meydana gelen ve Muhammed Emir Bilir (12), Hayrunnisa Bilir (14), baba Levent Bilir (44) ve anne Emine Bilir'in (37) yaşamını yitirdiği 7 katlı bina çökmesi olayında, enkazdan sadece 18 yaşındaki Dilara Bilir sağ olarak kurtarılmıştı. Yaşanan trajik olayın ardından, binanın çökme nedenine ilişkin akıllardaki soru işaretleri ve yakınlardaki metro inşaatının etkisi merak konusu oldu. 2012 yılında ruhsatlandırılmış ve denetimli bir yapı olduğu öğrenilen Arslan Apartmanı’nın çökmeden bir gün önce çekilen fotoğrafları ise facianın adeta göz göre göre geldiğini ortaya koydu. Yapı Denetim Uzmanı Fatih Bilici ve İnşaat Mühendisi Kemal Aksu binanın çökme nedenine ilişkin olasılıkları değerlendirdi.

whatsapp-image-2025-10-30-at-21-44-38.jpeg

ZEMİN YAPISI VE İYİLEŞTİRME EKSİKLİĞİ

Yapı Denetim Uzmanı Fatih Bilici, bir inşaata başlanırken en önemli etkenin zeminle yapının barışık olması olduğunu vurgulayarak jeoloji mühendislerinin çalıştığı zemin etüt firmalarının, sondaj makineleri ile toprak alarak, zeminin sağlamlığını test ettiğini kaydetti. Bu test sonucunda zemin iyileştirmeye gerek olup olmadığına karar verildiğini dile getiren Bilici “Gebze'deki apartman özelinde zemin iyileştirme istenmiş mi istenmemiş mi bu sorunun cevabı önemli” dedi. Bilici “Normal şartlar altında yumuşak zeminlerde temel sağlam zemine ulaşana kadar indirilmelidir ya da zemin iyileştirme yöntemleri uygulanarak yapı “zeminle barışık” hale getirilmelidir. Bu aşamalardan birinin eksik kalmış olması, çöküşün en önemli sebeplerinden biri olarak görülüyor” şeklinde konuştu.

İnşaat Mühendisi Kemal Aksu ise, henüz bilirkişi raporu tamamlanmamış olsa da yaptıkları gözlemler ışığında binanın zeminle uyumlu inşa edilmediği kanaatine vardıklarını belirtti. Olay yerinde yapılan ön incelemelerde, yapının altında yaklaşık 4 metre derinliğinde bir obruk oluştuğu tespit edildi. Aksu, “Obruğun, yapı ruhsatı alınırken mevcut olup olmadığı ya da zaman içinde oluşup oluşmadığı, şu anda zemin etüdü projelerine ulaşılamadığı için bilinmemektedir. Ancak mevcut veriler, zemin iyileştirmesinin yapılmadığına işaret etmektedir” dedi.

METRO İNŞAATI ZEMİN ALTI SU AKIŞINI DEĞİŞTİRMİŞ OLABİLİR

Aksu, merak edilen konulardan olan yakınlardaki metro inşaatının potansiyel etkisini de değerlendirdi. Yapılan incelemelerde metronun tavanında, duvarında veya başka bir yerinde herhangi bir deformasyon olmadığını aktaran Aksu, 2024 yılında yapımı tamamlanan metro inşaatının zemin altı su akışlarını etkilemiş olabileceğini bu durumunda zaten yumuşak olan toprağı sıvılaştırabileceğini ifade etti.

Aksu “Bölge zemin özellikleri, yeraltı suyu etkisine duyarlı gevşek dolgu tabakaları ve ayrışmış kiltaşı-şeyl birimleri nedeniyle yüzeye yakın seviyelerde taşıma gücü açısından zayıf bir karakter göstermektedir. Bu tür zeminlerde yağış, yeraltı suyu hareketi veya dinamik etkiler sonucunda boşluk oluşumu veya kısmi sıvılaşma gibi yerel deformasyonlar gelişebilmektedir” dedi.

KRİTİK FAKTÖR: 4 METRELİK OBRUK

Binanın altındaki 4 metrelik obruğun, neredeyse bir kattan fazla ettiğini ve ciddi bir obruk olduğunu vurgulayan Aksu, çöküş şekline de dikkat çekti. “Binanın zeminden itibaren kırıldığını görüyoruz” diyen Aksu, “Yapının ‘yumuşak kat’ etkisiyle zemin kattan itibaren kırıldığı da güçlü ihtimaller arasında yer alıyor. Ayrıca son dönemde bölgede yaşanan yoğun yağışlar ve eksik su izolasyonu, zeminde suyun birikmesine ve zemin dengesinin bozulmasına yol açmış olabilir. Yapı ruhsat projelerindeki drenaj sistemlerinin tasarım biçimi ve etkinliği, sistemin çalışıp çalışmadığı da incelenmesi gereken başlıca konular arasında” şeklinde konuştu.

thumbs-b-c-9f4c6c1bff53cdda16e84e71943601f6.jpg

HARİTALARDA DİKKAT ÇEKEN DETAY

Yapı Denetim Uzmanı Bilici ise çöken binanın bulunduğu sokağın 2014 yılında haritalar uygulamasında yer alan görseli ile 2025 Şubat ayındaki görseli arasındaki farka dikkat çekti. 2025 yılındaki görsele bakıldığında sokağın zemininde de zaman içinde bir çökme ve deformasyon meydana geldiği fark ediliyor. Bilici bu durumun zeminde uzun vadeli bir oturma sürecinin yaşandığını gösterdiğini belirtti.

piopiopiop.jpg

BİLİRKİŞİ RAPORUYLA NETLİK KAZANACAK

Uzmanlar mevcut verilerin çöküşün tek bir nedene bağlı olmadığını birden fazla faktörün birleşimiyle meydana geldiğini gösterdiğini dile getirdi. “Zemin oturması, yapısal düzensizlikler, yetersiz zemin iyileştirmesi ve çevresel etkiler binanın stabilitesini olumsuz etkilemiş” diyen Aksu kesin sonuçların bilirkişi raporunun tamamlanmasıyla netlik kazanacağını söyledi.

Uzmanlar yaşanan faciada zemin etüdü ve geoteknik projenin doğruluğu, ayrıca bu projede öngörülmüşse zemin iyileştirmesinin uygulanıp uygulanmadığı konularının kritik olduğunu belirtti.

Kaynak:ekoltv.com.tr