Emniyet için yeni yasa tasarısı yolda mı? Uzmanlar Ekol TV’de yorumladı

Ekol TV’de ekranlara gelen ve Pınar Işık Ardor’un sunduğu Geniş Açı’da Emekli Emniyet Müdürü Haydar Özdemir ve Hukukçu Çağlayan Tek, emniyet teşkilatında yapılması beklenen düzenlemeleri ve emniyet mensuplarının yaşadığı sorunları değerlendirdi.

“ÖZLÜK HAKLARINA KAVUŞACAKLAR”

Hukukçu Çağlayan Tek, “Yapılan emekliye sevk edilmeyip, rütbesini verip birinci sınıf emniyet müdürünün özlük haklarına kavuşturmak olacak. Bu iyi bir şey aslında. Ama verilen makam olarak tabii ki tenzili rütbe. İlçe Jandarma Komutanı ile İlçe Emniyet Müdürü’nü kıyaslama yaptığımız zaman; bir tarafta birinci sınıf emniyet müdürü var, bir tarafta teğmen ve üst teğmen var. Şu an Türkiye genelinde İlçe Jandarma Komutanlarının genelde rütbesi istisnalar hariç teğmen ve üst teğmen. Yani 4 yıllık bir jandarmadan bahsediyoruz. Ama öbür tarafta birinci sınıf emniyet müdüründen bahsediyoruz. Bir de bu şu şekilde bir kopuklarla neden olabilir. Daha önce İl Emniyet Müdürlüğü yapmış bir emniyet müdürünü daha sonradan İlçe Emniyet Müdürü olarak da verebileceksiniz. Daha önce valinin hiyerarşisinde olan bir emniyet müdürü, daha sonra kaymakamın hiyerarşisine girecek” ifadeleriyle şu anda gündemde olan yeni düzenlemeyi değerlendirdi.

Emekli Emniyet Müdürü Haydar Özdemir ise değerlendirmelerini şu ifadelerle sürdürdü:

"TENZİLİ RÜTBEYE UĞRAMIŞ OLACAKLAR"

685 tane arkadaşımız şu anda terfi etmeyi bekliyor. 32 kişilik kadro var. Yeniden kadroya ihdas ediyoruz biz. Mevzu bu aslında. Şimdi bu arkadaşlarımızdan bir çoğunluğu belki emekli edilecekti. Artık emekli edilmeyecekler. Birinci sınıf emniyet müdürü olacaklar. Ama bir nevi de görev anlamında tenzili rütbeye uğramış olacaklar. Görev anlamında aşağıya inecekler.

"ÇÖZÜMÜ ÇOK BASİT"

Üçüncü sınıf emniyet müdürü olan adam şube müdürlüğü yapar. Üçüncü sınıf emniyet müdürü, Asayiş Şube Müdürü bütün ilin tamamına bakacak asayişle ilgili olarak. Ama o ilçedeki emniyet müdürümüz birinci sınıf emniyet müdürü olacak. Bunların arasındaki dengeyi kim sağlayacak? Bakın bunun çözümü çok basit. Görev vermek istemediğinizde eskiden amiyane tabiriyle APK dediğimiz; Araştırma, Planlama, Koordinasyon Şube Müdürlüğü diye bir yapımız vardı bizim. Buraya veriliyordu o kişi araştırma, planlama ve koordinasyon yapsın diye. Daha doğrusu görev verilmiyordu kişiye. Hatta ‘al paranı konuşma’ olarak geçiyordu. Emniyet teşkilatındaki karşılığı amiyane tabiriyle buydu. 60 yaşına kadar orada bekletilirdi. Görev verilmezdi kişiye. Veya polis başmüfettişliği kadrosunu verirsiniz. Özel denetleme kadrosu var şu anda o kadroyu verirsiniz.

"TECRÜBELERİMİZİ AKTARABİLİRİZ"

Veya ben bunlardan faydalanacağım diyen kişilerle ilgili olarak eğitim, araştırma vesaireyle ilgili veya tecrübelerinden faydalanacağım diye yeni bir kadro yaparsınız, oluşturursunuz. 60’ta tamamen ayrılıyorsunuz. Ben de 54 yaşındayım. Yani beni bugün göreve verseler ben de 6 yıl yapabileceğim görevi. Ama yetiştirirsiniz. Ama insan yetiştirebiliriz. Bilgilerimizi, tecrübelerimizi aktarabiliriz. Çalışmalar yapabiliriz, denetlemeler yapabiliriz, birçok şeyi yapabiliriz. Siz burada sadece mali anlamda bir kadro vereceksiniz ve herkes kendi görevini yapmış olacak böylelikle.

“YANLIŞ BİR DÜZENLEMEYDİ”

Emekli Emniyet Müdürü Haydar Özdemir, “Takdir idareyi temsilen İçişleri Bakanımıza verildi. Sayın İçişleri Bakanı aslında önüne gelmiş olan kişilerin içerisinde, ikinci sınıf emniyet müdürlerinin içerisinde hangisini değerlendiriyorsa o birinci sınıfa atanmış oldu. O kısım atama olarak düzenlendi. O bana göre yanlış bir düzenlemeydi. Şimdi o düzenlemenin sıkıntıları çekiliyor. Siyaset kendi içerisinde yaratmış olduğu bu canavarla kendisi şu anda mücadele etmek için yeni bir düzenleme yöntemine gidiyor aslında. Niye? Çünkü artık siyaseten atanmalar başlayınca, iş liyakatten biraz daha kayıp, siyasi taraflara gitmeye başlayınca bu sefer bütün rütbeli arkadaşlar o siyasi yolları, bir bir kapılara aşındırmaya başladılar” ifadelerini kullandı.

RE’SEN EMEKLİLİK KALDIRILACAK MI?

Hukukçu Çağlayan Tek, “2015 yılında 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nda değişiklik yapıldı. Şu anda da 3201 sayılı kanunun 13. maddesinde hangi rütbenin hangi kadroda görev yapabileceği yazar. 2015 yılına kadar 2. sınıf emniyet müdürü olunca terfi eder etmez, il emniyet müdürü yardımcısı ile daire başkan yardımcısı kadrolarına atanıyor direkt. Orada boş kadro kalması gibi bir durum söz konusu olmaz. Ama 2015 yılında yapılan düzenlemeyle A sınıfı ilçelere 2. sınıf emniyet müdürünün ilçe emniyet müdürü olarak atanabilmesini düzenledi kanun. Biz 2. sınıf emniyet müdürünün statüsünü aslında biraz aşağı çekmiş olduk orada. Kanunun değişmesi lazım önce. Birinci sınıf emniyet müdürünün ihtisas edilebileceği yerlerin tekrardan düzenlenmesi lazım. Re'sen emekliliği kaldırmayı planlıyorlar diye bilgi var” diye konuştu.

“İDARE TEK TARAFLI GÜÇ UYGULUYOR”

Emekli Emniyet Müdürü Haydar Özdemir ise, “Re’sen emekliliği kaldırma hedefi var. Bir taraftan bu çok iyi bir şey. Çünkü itibarsızlaştırılıyordunuz. 'Ben bu mesleği 30 yıl boyunca yaptım, işte sicilim temiz, herhangi bir şeyim yok, ben niye emekli edildim' diyorsunuz. Bununla ilgili olarak mahkeme yollarına başvuruyorsunuz. Mahkeme yollarına başvurduğunuz zaman teşkilat içerisinde huzursuzluklar artıyor. İnsanlar hep haklarını mahkeme yoluyla aramaya başlıyor. İdarenin uygulamış olduğu o tek taraflı güç size sirayet ettiğinde siz hakkınızı mahkemelerde arıyorsunuz. O da çok uzun sürüyor” değerlendirmesinde bulundu.

"POLİS KOLEJİ HAKKINDA TEŞKİLATTA HUZURSUZLUK VAR"

Emekli Emniyet Müdürü Haydar Özdemir, “Polis Koleji de kapalı şu anda. Mesela bununla ilgili de teşkilatta aslında huzursuzluklar var. Teşkilatın huzursuzlukları bir tane değil. Aslında karşınıza alıp teşkilatı fabrika ayarlarına bir çevirmemiz lazım. 17-25 yaşandığı zaman, 15 Temmuz'u yaşandığı zaman suçlusu sanki Polis Koleji'ymiş gibi ilan edildi. Polis Koleji ile, 15 Temmuz'da tankın karşısında duran arkadaşlarımız ile bizler görev yaptık. O ruhla görev yaptık biz de. Bir de bu tarafından bakmak lazım. Tamam 15 Temmuz'u yapanlar da oradan çıktılar ama 15 Temmuz'da da tankın karşısında duran arkadaşlarımız da bizlerdik yani sonuç itibariyle. Ben o dönemde İstanbul'da Emniyet Müdür Yardımcısı'ydım" dedi.