Dünya bu sarsıntıları unutmadı: Tarihin en büyük depremleri
Kaynak:ekoltv.com.tr

Depremler, doğanın en yıkıcı gücü olarak insanlık tarihine yön vermiş olaylardan bazılarıdır. Kimi zaman birkaç saniye süren bir sarsıntı, binlerce hayatı altüst etmiş, şehirleri haritadan silmiştir. Sismoloji bilimindeki ilerlemelere rağmen, bazı depremler önceden tahmin edilememiş, tsunami ve nükleer felaketleri tetiklemiştir. İşte tarihe damga vuran en büyük depremler:

- 1960 Şili (Valdivia) Depremi – Büyüklüğü 9.5
22 Mayıs 1960’ta Şili'nin Valdivia kentinde meydana gelen bu deprem, 9.5 moment büyüklüğüyle tüm zamanların zirvesinde. Tsunami dalgaları Pasifik’i aşıp Japonya’ya ulaştı. Yaklaşık 2 milyon kişi evsiz kaldı, 1.600’den fazla kişi hayatını kaybetti.

- 2004 Endonezya (Sumatra) Depremi ve Tsunamisi – Büyüklüğü 9.1–9.3
Tarihin en ölümcül tsunami felaketine yol açtı. 26 Aralık 2004’teki Sumatra açıklarında meydana gelen deprem, Hint Okyanusu boyunca bir tsunami başlattı. 14 ülkeyi etkileyen felakette 230.000’den fazla insan yaşamını yitirdi.

- 2011 Japonya (Tohoku) Depremi – Büyüklüğü 9.0
Deprem, tsunami ve nükleer felaket zinciri. 11 Mart 2011’de Japonya’yı vuran bu deprem, ardından gelen tsunamiyle birlikte Fukuşima Nükleer Santrali’nde erimeye yol açtı. 15.000’den fazla insan yaşamını yitirdi. Ekonomik zarar 235 milyar doları aşarak tarihin en pahalı afeti olarak kayda geçti.

- 1952 Rusya (Kamçatka) Depremi – Mw 9.0
Dev dalgalar ama düşük can kaybı. Seyrek nüfuslu Kamçatka Yarımadası’nda meydana gelen bu dev deprem, yüksek şiddetine rağmen sınırlı can kaybıyla sonuçlandı. Ancak Hawaii'ye kadar ulaşan tsunami dalgaları, depremin gücünü tüm dünyaya gösterdi.

- 1868 Peru Depremi – Mw ~9.0 (Tahmini)
Tarihi belgelerde korkunç bir yıkım. Modern ölçüm cihazları yoktu ama tanık anlatımları ve bölgesel etki, büyüklüğünün 9 civarında olduğunu düşündürüyor. Şehirlerin büyük kısmı yıkıldı, binlerce kişi öldü.

Her büyük deprem, bir ders niteliğinde. Sismik açıdan aktif bölgelerde yapılaşmanın önemi, erken uyarı sistemlerinin hayati rolü ve tsunami bilinci, bu felaketlerin ardından gündeme geldi. Ancak ne yazık ki, alınan önlemler çoğu zaman felaketlerden sonra hız kazandı.

Tarihin en büyük depremleri, doğanın gücünün unutulmaması gerektiğini hatırlatıyor. Depremler kaçınılmaz olabilir, ama hazırlıklı olmak, yıkımı ve kayıpları azaltabilir. Bilim, şehircilik ve kamu farkındalığı bir araya geldiğinde, bu sarsıntılardan daha az yara ile çıkmak mümkün.