DMM'den orman yangınları için 'İddialar ve Gerçekler' bülteni: Tüm soru işaretleri yanıt buldu!

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Türkiye'nin ormanlık alanlarında çıkan yangınlarla ilgili 'İddialar ve Gerçekler' bülteni hazırladı. Türkiye'deki orman yangınlarıyla mücadeleye dair çarpıcı veriler paylaşıldı. 2025 itibarıyla 27 uçak, 105 helikopter ve 25 bini aşkın personelle Avrupa'nın en hazırlıklı ülkeleri arasında yer aldığı belirtilirken, yangına müdahale süresi 40 dakikadan 11 dakikaya düştüğü ifade edildi.
DMM'den orman yangınları için 'İddialar ve Gerçekler' bülteni: Tüm soru işaretleri yanıt buldu!

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), kamuoyunda son günlerde dolaşan yanlış bilgileri düzeltmek amacıyla "Devletimiz Yeşil Vatan İçin Seferber" başlıklı bir bülten yayımladı.

YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI YETERSİZ Mİ?

Bültende, orman yangınlarına dair doğru bilgi akışını sağlamak adına, teknik, bilimsel ve hukuki verilerle desteklenen açıklamalara yer verildi. Özellikle sosyal medyada sıkça dile getirilen "yangın söndürme uçakları yok, kapasite yetersiz, müdahale edilmiyor” gibi iddiaların gerçeği yansıtmadığı ifade edildi.

2021 yılından itibaren yangınla mücadele kapasitesinin önemli ölçüde artırıldığı vurgulanan açıklamada, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin 27 yangın söndürme uçağı, 105 helikopter, 14 insansız hava aracı (İHA), yaklaşık 6 bin kara aracı ve 25 bini aşkın personelle yangınlara karşı en hazırlıklı Avrupa ülkeleri arasında yer aldığı belirtildi.

resim-2025-07-28-171116958.png

YANGINLAR KAÇ DAKİKADA TESPİT EDİLİYOR?

Ayrıca, son 23 yılda kaydedilen gelişmelere dikkat çekilerek, 2002’de sadece 73 ton olan havadan su taşıma kapasitesinin, bugün 438 tona çıkarıldığı bilgisi paylaşıldı. Türkiye’nin, İHA ile yangınla mücadelede Avrupa’da ilk, dünya genelindeyse ikinci sırada olduğu kaydedildi. Yapay zekâ destekli sistemlerin devreye alınmasıyla birlikte yangınların tespit süresi 2 dakikaya kadar düştü.

"Yangınlara geç müdahale ediliyor" yönündeki söylemlerin de doğru olmadığına dikkat çekilen bültende, Orman Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen sistem modernizasyonları sayesinde yangına ilk müdahale süresinin 2002 yılında 40 dakika iken, günümüzde ortalama 11 dakikaya indirildiği bilgisi verildi.

resim-2025-07-28-171038526.png

TÜRKİYE VE AVRUPA KIYASLAMASI...

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yayımlanan bültende, orman yangınlarına ilişkin kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan bazı yanlış algılara da açıklık getirildi.

Avrupa’daki yangınların hızla söndürüldüğü, Türkiye’de ise yangınların günlerce sürdüğü yönündeki kıyaslamaların gerçeği yansıtmadığı vurgulanan bültende, bu tür karşılaştırmaların bölgesel coğrafya, hava koşulları ve operasyonel imkanlar dikkate alınmadan yapıldığı, dolayısıyla yanıltıcı olduğu belirtildi.

EKİPLER YETERİNCE EĞİTİM ALIYOR MU?

"Yangın işçilerinin yeterli eğitim almadığı" yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, Orman Genel Müdürlüğü personelinin uluslararası standartlara uygun yangınla mücadele ve iş sağlığı-güvenliği eğitimlerinden geçirildiği aktarıldı.

Ayrıca, yangın işçilerine gerekli tüm kişisel koruyucu ekipmanların her yıl düzenli olarak sağlandığı ve bu kapsamda yanmaz kıyafetler ile maskelerin de personele teslim edildiği kaydedildi.

resim-2025-07-28-171054492.png

GECE HAVA MÜDAHALESİ NEDEN YAPILMIYOR?

Gece yangınlarına müdahale edilmediği yönündeki iddiaların da doğru olmadığı ifade edilen açıklamada, gece uçuşlarının yangın söndürmedeki etkisinin sınırlı olduğu ve personel güvenliği açısından bu yöntemin yaygın olarak kullanılmadığı bildirildi.

Son olarak, "yanan bölgelere yeniden ağaç dikilmiyor" şeklindeki iddiaların da gerçeğe aykırı olduğu vurgulandı. 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince yanan orman alanlarının başka bir amaçla kullanılamayacağı, bu alanların tekrar ağaçlandırılmasının zorunlu olduğu ve Türkiye'nin bu alanda ciddi çalışmalar yürüttüğü belirtildi.

YANAN ALANLAR İMARA MI AÇILIYOR?

"Yanan alanlar imara açılıyor" iddiasının hukuki ve fiili olarak imkansız olduğuna ifade edilen bültende, Orman Kanunu'nun 17. ve 18. maddeleri gereğince, yanan alanların imara açılmasının kesin olarak yasak olduğu ifade edildi.

"Yanan alanlara yapılan ağaçlandırma çalışmalarında hep çabuk yanan çam ağaçları dikiliyor, meyve ağaçları dikilmiyor, bu da orman yangınlarını hızlandırıyor" iddiasının dezenformasyon olduğu belirtilen bültende, yanan alanlardaki ağaçlandırmanın Orman Genel Müdürlüğü tarafından ekosisteme göre yapıldığı bildirildi.

YANGINA ÇOĞRAFYA ENGELİ!

Bazı yangınların uzun sürmesinin nedeninin müdahale eksikliği olmadığı, doğa ve coğrafya şartları olduğu vurgulanan bültende, yangının süresi, bölgenin arazi yapısı, sıcaklık, nem, rüzgar ve yangın tipi gibi pek çok faktörden etkilenildiği aktarıldı.

Bültende, Türkiye'nin Ege ve Akdeniz bölgelerinin yaz aylarında yüksek sıcaklık, düşük nem ve sık rüzgar nedeniyle yangın açısından dünyanın en riskli alanları olduğu ifade edildi.

resim-2025-07-28-171137957.png

CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL Mİ?

Bazı sosyal medya hesaplarının, "orman yangınlarının rant amacıyla organize şekilde çıkarıldığının" iddia edildiği hatırlatılan bültende, yangınların büyük bölümünün yıldırım düşmesi, anız yakılması, ihmal veya dikkatsizlik gibi nedenlerle çıktığı ifade edildi.

Bültende, kasıt şüphesi bulunan durumlarda ise cumhuriyet savcılıklarının soruşturma başlattığı ve gerekli adli süreçler işletildiği vurgulandı.

"CEZALARA KATLANARAK ARTIYOR"

"Orman yangınlarına sebep olanların cezasız kaldığı yönünde yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıldığına" dikkati çekilen bültende, şu ifadelere yer verildi:

"Mevcut mevzuat, bu konuda oldukça açık ve yaptırımcıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 170, 171 ve 174. maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110. maddesi uyarınca; orman yangınına sebebiyet veren kişiler hakkında hem adli hem de dar süreçler derhal başlatılmaktadır. Kasten yangın çıkarma fiili, 10 yıla kadar hapisle cezalandırılabilmekte, kamu malına zarar verme, tehdit ve sabotaj gibi ek suçlar oluştuğunda cezalar katlanarak artmaktadır."

Bültende cumhuriyet savcılıklarınca her yangın vakasında delil toplama ve soruşturma süreçleri yürütüldüğü, Orman Genel Müdürlüğü, jandarma ve emniyet birimleriyle koordineli şekilde hareket edildiği belirtildi.

"ZARAR TESPİT ÇALIŞMALARI YAPILIYOR"

Orman yangınlarının ardından mağdur vatandaşlara yardım ulaştırılmadığı yönündeki söylentiler, yetkili kurumlar tarafından yalanlandı. Yapılan resmi açıklamada, yangından zarar gören bölgelerde hasar tespit çalışmalarının hızlıca tamamlandığı ve yardım süreçlerinin hız kesmeden sürdüğü bildirildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile AFAD’ın yanı sıra ilgili sosyal destek kuruluşlarının da sürece dahil olduğu belirtilen açıklamada, afetzedelere hem nakdi hem de ayni yardımlar sağlandığı ifade edildi. Özellikle hayvancılıkla geçimini sağlayan yurttaşlara yem ve hayvan desteği verildiği, tarım arazileri ile konutlardaki zararların tespit edilerek tazmin sürecinin başlatıldığı vurgulandı.

Ayrıca, konutlarını kaybedenler için TOKİ tarafından afet konut projelerinin hayata geçirildiği bilgisi paylaşıldı. Yangınla mücadelede sadece Orman Genel Müdürlüğü değil, AFAD, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma, belediyeler ve gönüllü vatandaşların da aktif görev aldığına dikkat çekildi.

Son olarak, Türkiye'nin bu çok paydaşlı iş birliği modeliyle afetlere karşı örnek bir koordinasyon yürüttüğü ve bu uygulamayı başarıyla sürdüren sayılı ülkelerden biri olduğu ifade edildi.

İNSANSIZ HAVA ARACI KULLANILIYOR MU?

Yangınlara karşı Cumhuriyet tarihinin en geniş hava ve kara gücünün müdahalelere hazır hale getirildiği belirtilen bültende, 27 uçak 105 helikopter ile bu alanda dünyanın önde gelen hava filolarından birinin kurulduğu bilgisi aktarıldı.

Bültende, 2002'de 73 ton olan su atma kapasitesinin, 2025'te 438 tona yükseldiği belirtilerek, "Dünyada orman yangınlarıyla mücadelede insansız hava aracı kullanan iki ülkeden birisi Türkiye'dir. Ülkemiz, dünyada sadece 5 ülkede bulunan yangın yönetim aracı OTAĞ'a sahiptir." ifadeleri kullanıldı.

Envantere giren araçlarla karada da güçlü bir filo kurulduğu aktarılan bültende şunlar kaydedildi:

"1786 arazöz, 2 bin 742 ilk müdahale aracı, 831 iş makinesi halihazırda hizmettedir. 2002 yılında kara aracı sayısı 937 iken, bugün 5 kattan fazla artışla 5 bin 359’a yükselmiştir. 2025 yılında emekli olan 3 bin 690 personelin yerine 8 bin 500 yeni personel alımı yapılmıştır. Orman yangınlarıyla mücadelede araç ve ekipman alımı tasarruf tedbirlerine girmemektedir. OGM bu anlamda ihtiyaç duyduğu araç ve ekipmanları bünyesine katmaktadır."

resim-2025-07-28-171200198.png

LİYAKAT GÖZETİLİYOR MU?

"Yangınla mücadele eden personele yeterli ücret verilmediği", "Liyakatın gözetilmediği" iddialarına da yer verilen bültende, yangında görev alan işçilerin, işe alınma aşamasında fizik yeterlilik sınavından geçirildiği, yangın ekiplerinin yangınla mücadele esnasında ihtiyaç duydukları her türlü gereksinim, fazla mesai, yolluk ve buna benzer özlük haklarının karşılandığı ifade edildi.

Yangınla havadan mücadele faaliyetleri kapsamında Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile yapılan protokoller çerçevesinde helikopter, uçak ve İHA'lardan oluşan 53 hava gücü ile orman yangınlarıyla havadan mücadele kapsamında destek alındığı ifade edilen bültende, ayrıca 12 bin 219 asker personele yangınla mücadele eğitimi verildiği, ihtiyaç duyulması durumunda ise destek alındığı belirtildi.

SICAKLIK REKORLARI KIRILDI!

Bültende, küresel ısınma ve iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında Türkiye'nin de yer aldığına dikkati çekildi. Türkiye'de 25 Temmuz'da sıcaklık rekoru kırıldığı anımsatılan bültende, yüksek sıcaklık, düşük nem ve şiddetli rüzgarın yangın riskini arttırdığına işaret edildi.

Önceden yangına hassas yerler arasında olmayan Güney Marmara, Batı Karadeniz ile Ege Bölgesi'nin iç kesimlerinde büyük yangınlarla karşılaşıldığı belirtilen bültende, şunlar ifade edildi:

"Bu yeni süreçte, yangına hassas orman alanlarımız tekrar değerlendirilmiş olup, bazı yörelerimiz 1. Derece yangına hassas olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu yeni değerlendirmeyle birlikte 1. Derece yangına hassas ormanlarımızın oranı yüzde 55’ten yüzde 64’e çıkmıştır. Hava ve kara araçlarının konuşlanması, yeni ilk müdahale merkezleri oluşturulması bu yeni durumda gerçekleştirilmiştir. Diğer yandan, OGM bünyesinde Havacılık Daire Başkanlığının kurulması, dünyada İHA kullanan 2 ülkeden biri olmamız, yapay zeka tabanlı karar destek sistem gibi yeniliklerle bu yeni duruma hazır hale gelinmiştir."

Kaynak:Anadolu Ajansı