Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası piyasalardan doğal gaz almak, bakkaldan gazoz almaya benzemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1. Enerji Verimliliği Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik büyüme hedeflerini ve enerji stratejilerini açıkladı. Erdoğan, Kişi başı milli geliri 2025'te 17 bin dolara taşıdıklarını belirterek, 1 trilyon dolarlık ekonomi ligine girdiklerini vurguladı ve enerjide tam bağımsızlık hedefine ulaşma kararlılığını yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası piyasalardan doğal gaz almak, bakkaldan gazoz almaya benzemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nda enerji politikaları, ekonomik hedefler ve dışa bağımlılığı azaltma stratejileri hakkında kapsamlı açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:

Dünyanın enerji ihtiyacı yıldan yıla artıyor. Dahası gelişmekte olan ülkeler kalkınma amacıyla dünya ortalamasının da üstünde büyümeyi talep ediyorlar. Bizi sınamalarla dolu bir gelecek bekliyor. 19 ve 20. yüzyıl enerji uğruna nice ülkelerin sömürüldüğü asırlar olarak zihinlerde derin yaralar açmıştır. Bir damla petrolü bir damla kandan önemli gören emperyalist zihniyet insanlığı yıkımlara sürükledi. Bunun yol açtığı refah ve kalkınma makası aradan geçen onca zamana rağmen kapatılamadı. Uydu fotoğraflarında kuzeyle güney arasındaki uçurumu görebiliyoruz.

Enerjiye yönelik paradigma değişmediği sürece bu tablonun adil bir yapıya kavuşması zor görünüyor. Enerji talebinin yükselmesi yalnızca nüfus artışına değil, refah artışına da işaret etmektir. Özellikle elektriğin kullanım alanı yaygınlaşmaktadır.

KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİR ARTTI

Mesela geçen sene, beyaz eşya satışları ülkemizde bir önceki yıla göre yüzde 7 artış gösterdi. Aynı durum elektrikli otomobiller için de geçerli. Elektrikli ve hibrit araçların sayısı asimetrik şekilde yükseliyor. Elektriksiz bir hayat sadece şehirlerde değil, en ücra köyde, kasabada bile mümkün değil.

Doğalgazda da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. 2002’de doğalgaz altyapısı yalnızca 5 şehirde vardı. Bugün 81 ilimizin tamamına ulaştırdık. Bugün doğalgaza erişimi yüzde 85 seviyesine çıkarttık.

Ekonomimiz 2003-2024 döneminde yıllık ortalama yüzde 5.4 büyüdü. Kişi başı milli gelirimizi 2024 yılında 15 bin 325 dolara çıkarttık. 2025’te 17 bin dolar seviyesine ulaştı. İlk kez 1 trilyon dolarlık ekonomi ligine girdik.

HEDEFLER BELLİ OLDU

OVP ile önümüzdeki 3 yıl için iddialı hedefler belirledik. 1.9 trilyon dolarlık büyüklük, kişi başı 21 bin dolar seviyesine çıkartmak. Biz çevremizdeki ülkeler gibi kendine yeter bir miktarda petrolü ve doğalgazı olan bir ülke değiliz.

Kullandığımız fosil yakıtları yurtdışından temin etmek zorundayız. 2024 yılında doğalgaz tüketimimiz 53 milyar metreküpün üzerine çıktı. Cumhuriyet tarihinin en büyük doğalgaz keşfini toplam 785 milyar metreküple Karadeniz’de gerçekleştirdik 5 yıl önce.

Halihazırda 4 milyon hanenin ihtiyacını Sakarya gaz sahasından karşılıyoruz. 2028 yılında bu rakam 16 milyon haneye çıkacak. Petrolde günlük tüketimimiz 1 milyon varil civarında. Her ne kadar Karadeniz gazı ve Gabar’daki petrol keşiflerimizde ciddi bir atılım yapsak da halen kat etmemiz gereken mesafe var. Bu mesafeyi kapatmak için filomuzu genişlettik. Yeni gemilerimizin de envantere girmesiyle bu alanda dünyada 4. sıraya yükseleceğiz. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi, enerjide de tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar durmadan, dinlenmeden koşturacağız.

ULUSLARARASI PİYASALARDAN DOĞAL GAZ ALMAK, BAKKALDAN GAZOZ ALMAYA BENZEMEZ

Değerli misafirler, kıymetli dostlar, bir taraftan kendi kaynaklarımızı ortaya çıkarırken, diğer taraftan da artan talebe bağlı olarak enerji arz güvenliğimizi garanti etmeye çalışıyoruz. Sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi, uluslararası piyasalardan doğal gaz almak, bakkaldan gazoz almaya benzemez. İhtiyacınızı belirleyeceksiniz, planlamalarınızı yapacaksınız, güvenilir tedarikçiler bulacak ve uzun müzakereler sonrasında ülkeniz için en uygun koşullarda, olabilecek en iyi fiyatlarla anlaşmaya varacaksınız. Tedarik noktasında tek bir ülke kaynağı ve tek bir hatta bağlı olmak ciddi riskler barındırmaktadır.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ilk aylarında Avrupalı dostlarımız bunun sıkıntısını bizzat çekmişlerdir. Biz, Türk Akımı'nın katkısıyla, hamdolsun bu dönemi en rahat atlatan ülkelerden biriydik. Ne sanayide ne konutlarda doğal gaz konusunda bir sorun yaşanmadı. Bunda elbette, son 23 yılda ülkemize ucuz, kaliteli ve kesintisiz enerji sağlamak için hayata geçirdiğimiz politikaların önemli etkisi bulunuyor. Hem Türkiye'de enerji üretimiyle stratejik işler yaptık, hem de ülkemizi uluslararası bir enerji üssü ve koridoru haline getirecek projeleri tek tek devreye aldık.

ÜLKEMİZİ BİR ÜST LİGE TAŞIMANIN GAYRETİNDEYİZ

Yine bu süreçte, özellikle dışa bağımlı olduğumuz enerji kalemlerinde tedarikçilerimizi çeşitlendirdik. 2003 yılında doğal gaz tedarik ettiğimiz ülke sayısı sadece 5’ti. Bugün, BOTAŞ 34 ülkeyle doğal gaz ithalat ve ihracatı gerçekleştiriyor. Türkmen Gazı'nda ilk akışı Mart ayında başlattık. 1 Mart tarihinden bu yana teslim alınan doğalgaz miktarı 465 milyon metreküpe ulaştı.

Nükleer enerjide ise ülkemizi bir üst lige taşımanın gayretindeyiz. Şu anda dünya genelinde 31 ülkede 416 reaktör aktif halde. Bu reaktörler, dünya elektriğinin yaklaşık yüzde 9'unu üretiyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu 15 ülkede 63 reaktörün inşasına devam ediliyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde ilk elektriği inşallah çok kısa bir süre içinde vereceğiz. Akkuyu haricinde başka nükleer santral projelerimiz de var; bunlarla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Hem Çin seyahatimizde hem de son Amerika seyahatimizde bu konuyu muhataplarımızla ele aldık.

STRATEJİK SİVİL NÜKLEER İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT ZAPTI

Amerika ile imzaladığımız Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı, barışçıl nükleer enerjide iş birliğini esas alan bir anlaşmadır. Bu anlaşmayla, ileri reaktör teknolojileri ve küçük modüler reaktörler gibi yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesi öngörülüyor. Nükleer enerjiyi yalnızca elektrik üretimi için değil, aynı zamanda tıp, tarım, araştırma ve endüstriyel ısı gibi farklı alanlarda da kullanacağız. Yani hükümet olarak hiçbir alanı ihmal etmeden, uzun vadeli bir anlayışla gelecek 20–30 yılda enerji arz güvenliğimizi tahkim etmeye çalışıyoruz. Bunlar, normalde alkışlanması gereken hamlelerdir. Türkiye'nin iyiliğini düşünen hiç kimse bunlardan rahatsız olmaz. Fakat biz, bu politikalarımızdan dolayı ülkemizin ana muhalefet partisinin haksız eleştirilerine maruz kalıyoruz.

Kaynak:ekoltv.com.tr