Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump ile görüşmesini anlattı! 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de düzenlenen BMGK dönüşü uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi. Erdoğan, aralarında İngiltere ve Fransa'nın da bulunduğu 10 Batılı ülkenin Filistin'i tanıma kararının tarihi olduğunu vurguladı. ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmede ise Gazze mezaliminin durdurulması ve 100 milyar dolarlık ticaret hedefi ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump ile görüşmesini anlattı! 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın daveti üzerine gerçekleştirdiği Washington ziyaretinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, BM Genel Kurulu görüşmelerine Türkiye olarak güçlü bir katılım sağladıklarını ifade ederek, bu yılki Genel Kurul’a özel olarak Gazze'deki soykırımın ve genel olarak Filistin davasının damgasını vurduğunu belirtti.

FİLİSTİN'İ TANIYAN ÜLKE SAYISI 150’Yİ GEÇTİ: TARİHİ KARARLAR

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi Birleşik Krallık ve Fransa başta olmak üzere, 10 Batılı ülkenin daha Filistin'i tanıdıklarını açıkladığını dile getirdi. Özellikle Güvenlik Konseyi üyesi bu iki ülkenin tanıma kararlarının tarihi nitelikte olduğunu vurguladı. Bu noktaya gelinmesinde Türkiye ve kendisi gibi tarihin doğru tarafında duran ülkelerin diplomatik gayretlerinin büyük etkisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, Filistin'i tanıyan ülke sayısının 150'nin üzerine çıktığını kaydetti.

Erdoğan, iki devletli çözüme verilen desteğin hem nitelik hem de nicelik olarak artmasının fevkalade önemli olduğunu ancak bu desteğin sahaya yansıması için uluslararası toplumun kararlı bir şekilde hareket etmesine ve tedbir almasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. İsrail'in attığı pervasız adımlar ve işgal politikalarıyla bu çabaları boğmayı amaçladığına dikkat çekerek, bu yöndeki gayretlerin sürdürüleceğini ifade etti.

KIBRIS, SURİYE VE UKRAYNA MESELELERİ GÜNDEMDEYDİ

Erdoğan, Genel Kurul'a hitabında Türkiye için öncelik taşıyan diğer uluslararası meseleleri etraflıca anlatma imkânı bulduğunu söyledi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin meşru haklarının savunulması başta olmak üzere Suriye, Ukrayna-Rusya Savaşı ve bölgeye barış, istikrar getirmek için sarf edilen gayretlere değindiklerini belirtti.

Erdoğan, BM'deki temasları öncesinde Türk-Amerikan Toplumu temsilcileriyle bir araya geldiğini, keza ekonomi alanındaki temaslar çerçevesinde Türk ve Amerikan iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle görüş alışverişinde bulunduğunu kaydetti. Ziyaret vesilesiyle Suriye, Libya, Kuveyt, Endonezya, Fransa, Kanada ve Vietnam'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden muhataplarla görüşmeler yapıldığını, heyetteki bakan ve milletvekillerinin de ikili temaslarda bulunduklarını dile getirdi.

TRUMP İLE KAPSAMLI GÖRÜŞME: TİCARET VE GAZZE

Ziyaretin ikinci ayağında Donald Trump'la çok kapsamlı bir görüşme yaptıklarını belirten Erdoğan, kendisiyle gündemdeki birçok meselenin değerlendirildiğini aktardı.

Görüşmenin temel başlıkları şöyle:

-Ticaret ve Yatırım: Ticaret ve yatırım ilişkilerini müşterek menfaatler temelinde geliştirmek için atılabilecek adımlar ele alındı. 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşmak için gümrük vergilerinin gözden geçirilmesi dahil, ticareti kolaylaştırıcı adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

-Savunma İş Birliği: Savunma alanında iş birliğinin önünü açacak adımlar, yapıcı bir bakış açısıyla irdelendi.

-Gazze ve Ortadoğu: Görüşmenin temel konularından birini de Gazze'deki mezalimin sonlandırılmasına yönelik atılabilecek adımlar teşkil etti. Suriye'deki istikrarın muhafazası ve Ortadoğu'da barış ortamının hakim kılınabilmesi konusunda da çok ayrıntılı fikir teatisi oldu.

TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ

Trump'la görüşmenin Türk-Amerikan ilişkilerine yansıması sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Beyaz Saray'da Sayın Trump ve heyeti tarafından gayet iyi ağırlandık. Washington'dan memnun ayrılıyoruz. Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar güzel bir ziyaretti" yanıtını verdi.

Trump ile samimi, yapıcı ve verimli bir atmosferde görüşmelerin gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, Trump ile ilişkilerinin geçmişten bu yana çok iyi olduğunu ve bu durumun Türk-Amerikan ilişkilerine de olumlu yansıyacağına inandığını dile getirdi. Görüşmenin birçok konuda anlamlı ilerleme sağlamaya yol açtığını ifade eden Erdoğan, "Sayın Trump'ın küresel barış vizyonunu ben de destekliyorum. Akan kanın durması noktasında iki tarafta da bir mutabakat söz konusu. İnşallah bu konuda da kısa sürede bir açılım sağları," dedi.

GAZZE KONUSUNDA ANLAYIŞ BİRLİĞİ OLUŞTU

Trump'ın Gazze konusunda sadece rehinelerden bahsetmesi ve görüşmede akan kanın durdurulması yönünde bir görüşme olup olmadığı sorulan Erdoğan, Trump'la yapılan toplantının yapıcı bir yaklaşımla geçtiğini ve Gazze'deki katliamları sonlandırma iradesinin ortaya konulması açısından önemli olduğunu belirtti.

Erdoğan, "Sayın Trump toplantıda Gazze'deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini ifade etti. Biz de Gazze'de ve Filistin'in tamamında önce ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattık. Orada bir anlayış birliği oluştu" dedi. İki devletli çözümün kalıcı barışı sağlayacak formül olduğunu dile getirdiklerini belirterek, Trump'ın da mevcut durumun böyle devam edemeyeceğinin farkında olduğunu söyledi.

Erdoğan, Türkiye olarak temel hedeflerinin katliamların bir an önce sona ermesi olduğunu vurgulayarak, "Çocukların, kadınların ve masum sivillerin hayatını kaybettiği bir tabloyu güvenlik gerekçesiyle açıklamak mümkün değildir... Gazze'ye kalıcı ve adil barış gelene kadar bu meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz," ifadelerini kullandı.

İSRAİL ZULMÜYLE YALNIZLAŞMAYA BAŞLADI

İsrail'in yalnızlaşması ve bu zulmün durdurulmasının mümkün olup olmadığı sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail zulmüyle, işlediği insanlık suçlarıyla artık yalnızlaşmaya başladı" dedi.

Genel Kurul'da gösterdiği fotoğrafların hislerine tercüman olduğunu belirten Erdoğan, "Bir deri bir kemik kalmış çocuğun ayakları her şeyi dile getiriyor... O kareler bize, 'duramazsın', 'dinlenemezsin', 'yorulamazsın' dedi" ifadeleriyle yaşanan dramı anlattı. Adaleti ve vicdanı savunanlar olarak dünden daha güçlü olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Bakınız bir avuç ülkenin dışında İsrail'in yanında duran artık var mı? Artık kimin haklı, kimin haksız, kimin mazlum, kimin zalim olduğunu gördükleri için bu tablo ortaya çıktı... İki devletli çözüm dediğimizde, duymazdan gelenler, artık bizimle aynı safta yer alıyor" dedi. Bunca katliama, soykırıma, insan hakları ihlallerine imza atanların hem hukuk hem tarih önünde hesap vereceğini, o gün geldiğinde tıpkı bugün olduğu gibi Gazze'nin Filistin toprağı olacağına inandığını kaydetti.

TÜRKİYE'DEN BÖLGESEL BARIŞ İÇİN YENİ ADIMLAR

Türkiye'nin bölgesel çatışmaların sona erdirilmesi ve insani yardım konularındaki rolü sorulduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış politikalarının barış temelli olduğunu yineledi. Barış odaklı yol haritaları inşa ettiklerini belirten Erdoğan, adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inandıklarını ifade etti.

Erdoğan, "Çabalarımızın beyhude olmadığını aldığımız neticelere bakılırsa görmek mümkün. Karadeniz Tahıl Koridoru, esir takasları, İstanbul müzakereleri bu sonuçlardan bazıları... Akan kan durana kadar, biz Türkiye olarak mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

TÜRKEVİ ALTERNATİF BM MERKEZİ OLDU

Türkevi'nin diplomatik trafikteki rolü sorulduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkevi'miz her gelişimizde gerçekten bizim göğsümüzü kabartıyor" dedi. Dostları en iyi şekilde ağırlayarak büyük devlet olmanın gereğini New York'ta yerine getirdiklerini belirten Erdoğan, Türkevi'nin bir diplomasi merkezi olduğunu, dünyanın gündemindeki en önemli konuların burada ele alındığını söyledi.

Buradaki diplomasi trafiğinin sadece sözde değil, sahada ve masada çözüm üreten bir Türkiye portresi ortaya koyduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sözümüzün gücü arttıkça, meselelerin çözümündeki rolümüz de genişliyor. Bütün bunlar yerinde durarak olmuyor. Çalışacak, temas kuracak, etkinliğinizi artırmak için hamleler yapacaksınız" ifadelerini kullandı.

SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU

ABD ziyaretinde Suriye konusundaki gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail saldırganlığının Filistin ile sınırlı kalmayacağını, bölgede de yansımaları olacağını daha önce söylediğini belirtti. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile New York'ta son durumu, Türkevi'nde ele aldıklarını açıkladı. Bu yıl BM Genel Kurulu'na katılmalarının Suriye hükümetinin uluslararası meşruiyeti için çok önemli olduğunu belirterek, Suriye ekonomisinin ve altyapısının yeniden ayağa kalkmasının da önemli olduğunu kaydetti.

Erdoğan, Suriye ile her alanda iş birliği projeleri geliştirdiklerini, her zaman Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem verdiklerini vurguladı. "Araplar, Türkmenler, Kürtler, Sünniler ve Nusayriler, Dürziler, Hristiyanlar… Yani tüm kimlikleriyle Suriyelilerin yan yana barış içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz" diyen Erdoğan, terör örgütlerinin Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını yineledi. Özellikle Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını çok önemsediklerini de sözlerine ekledi.

MISIR İLE İŞ BİRLİĞİ VE İKİNCİ UÇAK GEMİSİ

Mısır ile kurulan iyi ilişkiler ve Akdeniz'deki ortak tatbikatın Türkiye-Libya deniz yetki anlaşmasının benzerinin Mısır'la da olabileceğinin bir işareti olup olmadığı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Mısır'ın bölgenin iki önemli ülkesi olduğunu ve son yıllarda ilişkilerdeki ilerlemenin tarihi seviyelerde olduğunu belirtti. Erdoğan, "Türkiye'nin kimsenin hakkında, egemenliğinde gözü yoktur. Ancak kendi hak ve menfaatlerini de korumakta kararlıdır" dedi. Akdeniz'deki kaynaklar konusunda "Biz bu kaynaklardan payımıza düşeni alır, kazan kazan ilkesiyle de komşularımızla birlikte iş yaparız" yaklaşımını dile getirdi.

KIZILELMA insansız savaş uçağının inip kalkacağı ikinci uçak gemisinin ne zaman donanmaya katılacağı sorusuna ise, "Zaman olarak 'şu zaman bitecek' diye bir ifade kullanırsak bu biraz abartılı olur. Ama herhalde 1-2 yıl içerisinde inşallah gemimizi bitireceğiz" yanıtını verdi.

KIBRIS’TA FEDERASYON DEFTERİ KAPANDI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yapılacak 19 Ekim seçimleri sonrası Türkiye'nin Kıbrıs politikasının değişip değişmeyeceği sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs konusunda zihinlerinin ve politikalarının net olduğunu belirterek, "Federasyon defteri bizim için artık kapanmıştır" dedi. Kimsenin kelime oyunlarıyla Türkiye'yi yeniden federasyon tartışmalarına çekemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, tek gerçekçi çözümün Ada'da iki ayrı devletin varlığının kabulü olduğunu yineledi. Bu duruşun değişmesini beklemenin yanlış olacağını dile getiren Erdoğan, Anavatan ve garantör olarak, Kıbrıs Türkü kardeşlerini asla yalnız bırakmayacaklarını sözlerine ekledi.

İÇ CEPHEDE BİRLİK VURGUSU

Geçen yıl yaptığı iç cephe vurgusu hatırlatılarak muhalefete mesajı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o ifadesinin çok kararlı bir duruşun yansıması ve tespiti olduğunu söyledi. İç cephe vurgusuyla ülkenin her alanda güçlenmesi, birlik ve beraberliğin kuvvetlendirilmesi ihtiyacını ifade ettiklerini belirten Erdoğan, "Nitekim sonrasında başlatılan 'Terörsüz Türkiye' girişimiyle bu süreç devam etti. İnşallah ülkemiz bu hedefine ulaşacak ve geleceğe daha güçlü bir şekilde yürüyeceğiz" dedi.

Erdoğan, milletin kardeşliğini zedeleyen her girişimin, ülkeyi içerden yıkmaya çalışan güçlere hizmet ettiğini ve buna asla izin vermeyeceklerini ifade ederek, "Bizim iç cephemiz güçlü olursa dışarıda kimse bize diz çöktüremez, bize dayatmalar yapamaz" değerlendirmesini yaptı. Savunma sanayi, teknoloji hamleleri, ekonomi ve daha birçok alanda atılımların artırarak devam ettirileceğini söyledi.