Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail kendi varlığını riske atıyor

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantının ardından İsrail'in İran'a saldırıları ile başlayan çatışmalar hakkında açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Masada çözülecek meseleleri önüne gelen her şeyi bombalayarak çözmeye çalışmanın ileride nasıl sonuçlara yol açacağını kimse bilemez. İsrail yaptığı hatanın farkında değil" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Toplantının ardından kameraların karşısına çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan açıklamalarda bulundu.

"ZULÜMLE ABAD OLUNMAZ"

İsrail'in saldırılarıyla Ortadoğu'da başlayan çatışmaları değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizde hakikatler gözetilmeden atılan her adım ileride yaşanacak başka felaketlere davetiye çıkartır. Bu felaketler de zalimlerin bertaraf olmasıyla sonuçlanır. İsrail yaptığı her zulümle, döktüğü her kanla, işlediği insanlık suçuyla adım adım kendi varlığını ve toplumun geleceğini riske etmektedir. Zulümle abad olunmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:

16,3 MİLYON ARAÇ GEÇİŞİ YAPILDI

4-9 Haziran arasında otoyollarımızdan 16,3 milyon araç geçişi yapıldı. Yani ülkemizdeki toplam araç sayısının yarısından fazlası yollardaydı. Havalimanlarımızdan 3,9 milyon yolcuyu uğurladık. İstanbul Havalimanı'nda 1,152 bin yolcuya hizmet verdik. Esenboğa Havalimanını ise 189 bin 470 yolcu kullandı.

KÜRESEL TİCARETİN LOJİSTİK MERKEZİ OLACAK

Ankara-Kırıkkale -Çorum arasında kesintisiz hızlı tren bağlantısı sağlanacak. Ankara- Samsun arası seyahat süresi de 2,5 saat olacak. Yılda 12 milyon yolcu ve 14 milyon yük taşınacak bu hat ile Samsun Limanı ile Mersin Limanı'nı birleştireceğiz. Türkiye'yi küresel ticaretin lojistik merkezi haline getireceğiz. Bu hattı Allah nasip ederse 2029 yılında devreye almayı planlıyoruz.

48 ADET KAAN ENDONEZYA’YA SATILACAK

Milli Muharip Uçak Kaan projesinde çok önemli bir sözleşmeye imza attık. 48 adet Kaan'ın Endonezya'ya satılmasına yönelik mutabakata varıldı. 15 milyar dolara varan tarihi anlaşmanın da Endonezyalı kardeşlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

SALDIRININ SİNSİ AMAÇLARI VAR

Bölgemizde bir süredir çok ciddi gerilim, çatışma, savaşlar yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı her iki tarafı da yıpratan ağır sonuçlarıyla sürüyor. İsrail soykırım ile Lübnan ve Suriye'de gerçekleştirdiği pervasız eylemler hepimizin yüreğini kanatıyor. Aynı İsrail şimdi de komşumuz İran'a karşı saldırı başlattı. Saldırının aslında çok kapsamlı, sinsi amaçları olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

İSRAİL'İN SALDIRGANLIĞI HAYDUTLUĞA VARDI

En başından beri İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakere masasında yürütülmesi gerektiğini savunduk bugün de aynı noktadayız. Şimdiye kadar Amerikan Başkanı sayın Trump, Pezeşkiyan, Putin, Sisi, II. Abdullah, Muhammed bin Selman, Şerif, Şara, Heysen bin Tamık, El Sabah, Sudani'nin de aralarında olduğu birçok liderle görüşmem oldu. Görüşmelerde İsrail'in artık haydutluğa varan saldırganlığının bölgemiz için oluşturduğu tehdit ve tehlikelere dikkat çektik. Türkiye olarak kolaylaştırıcılık dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu tüm muhataplarımıza açık açık aktardık.

SADECE İRAN DEVLETİNİ İLGİLENDİRMEZ

Masada çözülecek meseleleri önüne gelen her şeyi bombalayarak çözmeye çalışmanın ileride nasıl sonuçlara yol açacağını kimse bilemez. İsrail yaptığı hatanın farkında değil. Bu kadim coğrafyada hiçbir ülke kendi sınırlarından ve yönetiminden ibaret değildir. Bölgedeki her hadise tüm toplumları yakından ilgilendirir, etkiler ve orta ve uzun vadeli sonuçlar doğurur. Filistin halkına saldırmak sadece oradaki birkaç milyon insanla sınırlı değildir. İran'a saldırmak sadece İran devletini ilgilendiren bir vaka değildir. Aynı tespitleri Hindistan, Pakistan, Türk Cumhuriyetleri, Kuzey Afrika'yla ilgili yapabiliriz.

İSRAİL KENDİ VARLIĞINI RİSKE ETMEKTEDİR

Bölgemizde hakikatler gözetilmeden atılan her adım ileride yaşanacak başka felaketlere davetiye çıkartır. Bu felaketler de zalimlerin bertaraf olmasıyla sonuçlanır. İsrail yaptığı her zulümle, döktüğü her kanla, işlediği insanlık suçuyla adım adım kendi varlığını ve toplumun geleceğini riske etmektedir. Zulümle abad olunmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır. Türkiye ve Türk milleti olarak medeniyet mirasımızın bize vazettiği adalet, hakkaniyet, vicdan çerçevesinde önce kendi vatandaşlarımızı, kardeş ve dost toplulukları ve en nihayetinde tüm insanlığı kucaklamak için samimi gayret içindeyiz.

ÖLMEYİ TERCİH EDECEK BİR KARAKTERE SAHİBİZ

Yakın zamanda Balkanlar'da, Karabağ'da, Libya'da, Suriye'de bu yaklaşımın neticelerini hep birlikte takip ettik. İnşallah bundan sonra da sadece kendi içimizde birliği, beraberliği, kardeşliği yüceltmekle kalmayacak aynı iklimin bölgede sağlayacak girişimlerimize devam edeceğiz. Siyasi, sosyal, ekonomik, askeri olarak güçlü değilseniz, kendinize yeterli değilseniz, caydırıcılık seviyesine ulaşamamışsanız işiniz çok zordur. Her an kendinizi sizden güçlü gören birisi tepenize yumruğu indirebilir. Haraca bağlayabilir, zelil bir duruma düşürebilir. Millet olarak böyle utançla yaşamaksa ölmeyi tercih edecek karaktere sahibiz.

TOPRAĞIN ALTINDA ŞEREFLİ YATMAYI YEĞLERİZ

Toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şerefli yatmayı yeğleriz. Bu duruma düşmemek kimilerinin yaptığı gibi öyle lafla, edebiyatla mangalda kül bırakmayan afaki söylemlerle olmuyor. Bunun için çalışacaksınız, geliştireceksiniz, üreteceksiniz, ter dökeceksiniz. Rüştünüzü tüm dünyaya ispat edeceksiniz. İktidara geldiğimizde ülkemizde savunma sanayi alanında gerçek anlamda dişe dokunur caydırıcılık gücünün altını dolduracak kayda değer birikim yoktu.