Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'de yaşananlar kıyametin dünyada görünen ön yüzü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi'ni tamamlamasının ardından, Teşkilatın geldiği noktayı değerlendirdi. Türk Devletleri İşbirliği Günü'nün kutlandığı Nahçıvan Antlaşması'nın 16. yılının geride kaldığını belirten Erdoğan, kuruluşun kurumsal yapısını tahkim ederek Türk dünyasının müşterek vizyonunu küresel çapta görünür hale getirdiğini ifade etti.
KRİTİK MİNERALLER ALANINDA İŞ BİRLİĞİ
Erdoğan, zirvede dış politika dahil sektörel, beşeri ve kültürel iş birliğini kapsayan içerikli bir gündemin değerlendirildiğini belirterek şunları kaydetti:
"Teşkilatımızın uluslararası aktör olma konumunu pekiştirerek bu gayeyle “Türk Devletleri Teşkilatı Plus” ismini verdiğimiz yeni bir format ihdas edilmesini kararlaştırdık. Savunma sanayi, enerji ve bağlantısallık konularının yanı sıra kritik mineraller alanında iş birliği başlatma kararını Gebele Bildirisi'nde kayda geçirdik. Gazze, Suriye, Güney Kafkasya'daki istikrar süreci gibi öncelikli dış politika konularına dair ortak yaklaşımlarımızı bildiriye yansıttık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dışişleri bakanlarının bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında daha sık aralıklarla bir araya gelmeleri için gerekli talimatın da verildiğini açıkladı. Bu yılki zirvede ayrıca Türkmenistan ve Azerbaycan ortaklığında Fuzuli'de yapılacak caminin temel atma törenine canlı bağlantıyla iştirak edildi.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ VURGUSU
Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) teşkilatta layık olduğu en üst seviyede temsiline büyük önem atfettiklerini vurguladı. KKTC'nin 2022 yılından itibaren gözlemci ülke sıfatıyla doğrudan temaslarının arttığına dikkat çekerek şunları söyledi;
"Gebele Zirvesi’nde de Türk dünyasının, Kıbrıs Türklerinin özden gelen haklarının güvence altına alınması konusunda dayanışma ifadelerini bildiride vurguladık. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk Akademisi'ne gözlemci üyeliğine ilişkin kararı yürürlüğe koyan gerekli düzenlemeyi de hayata geçirdik."
Önümüzdeki yıl TDT dönem başkanlığının Türkiye'de olacağını ve zirvenin İstanbul'da tertip edileceğini sözlerine ekledi.
TDT'NİN GÜVENLİK VE SAVUNMA ALANINDAKİ KONUMU
Gazetecilerin Türk Devletleri Teşkilatı'nda savunma ve güvenlik alanında daha ileri adımların mümkün olup olmadığı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT'nin artık sadece kültürel değil, "Stratejik bir dayanışma platformu" olduğunu belirtti. Dünyadaki gerilimlerin, çatışma bölgelerine yakınlıkları nedeniyle Teşkilat üyelerini daha fazla etkilediğini vurgulayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Dolayısıyla riskin olduğu yerde tedbir de muhakkak beraberinde gelecektir. Ancak her türlü duruma karşı da hazırlıklıyız. İstihbarattan, sınır güvenliğinden siber alana kadar çok boyutlu iş birliğini konuşuyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri olarak bizler de bu yönde adımlar atıyoruz. İleri adımlar da her açıdan değerlendirilir ve gerektiğinde atılır."
GAZZE'DE ATEŞKES UMUDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile Filistin'deki çözüm süreci ve ateşkes çabalarına dair yürüttüğü diplomasiye ilişkin soruları da yanıtladı. Türkiye'nin Filistin'in menfaatini koruduğunu ve Gazze'de akan kanın durması için çaba sarf ettiğini belirterek, Hamas ile sürekli temas halinde olduklarını söyledi.
Trump'ın Hamas'la görüşme ricası olduğunu ve bunun üzerine süratle irtibata geçildiğini aktaran Erdoğan "Hamas verdiği cevapla barışa ve müzakerelere hazır olduğunu bize ifade etti. Yani ters bir söylem içerisine girmedi. Bu bana göre çok çok değerli bir adımdır. Hamas, İsrail'den önde gidiyor" dedi.
Gazze için konuşulan Barış Konseyi ve Uluslararası İstikrar Gücü'nde Türkiye'nin yer alıp alamayacağı sorusuna ise Erdoğan, önceliklerinin acil ve kapsamlı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılması olduğunu belirtti. Gazze'nin Filistin halkının toprağı olarak kalmasının önemine dikkat çekerek "Güvenliğin hangi yolla sağlanacağı konusu, istikrar gücünün nasıl kurulup işletileceği konusu ayrıntılı olarak değerlendirilebilir. Bunun için ben doğrusu Şarm El-Şeyh'teki müzakereleri çok çok önemsiyorum. Yarınki görüşmeler mühim. Bizim Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız da orada olacak. Oradan çıkacak netice büyük önem arz ediyor. 'Her türlü çabaya destek veririz' derken tüm ihtimalleri göz önünde bulundurarak bu açıklamayı yaptım" şeklinde konuştu.
GAZZE’DE YAŞANANLAR: "SOYKIRIMIN VE TERÖRÜN ÖN YÜZÜ"
Gazze'de son iki yılda yaşananlar hakkındaki derin gözlemlerinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşananları "Adeta kıyametin dünyada görünen bir ön yüzü oldu" sözleriyle nitelendirdi. Enkaz altında kalanlarla birlikte şehit sayısının 600 bin civarında olduğu iddialarını aktaran Erdoğan:
"67 bin Gazzeli şehit. Öbür tarafta 169 binden fazla yaralı. Ama insanlık bütün bu olanlar karşısında sessiz. Yapılan herhangi bir şey ne yazık ki yok. İsrail'in yaptıkları meşru müdafaa değil, planlı bir soykırımdır ve terördür. İsrail'in gözler önünde pervasızca gerçekleştirdiği katliamları ve onları görmezden gelenler, insanlık tarihinin utanç kayıtlarına geçmiştir."
Erdoğan, tarihle kıyaslamalar yaparak, "Nazilerin soykırımında kimin nerede durduğu ortadadır. Bosna'da ve diğer coğrafyalarda soykırımlar yaşanırken görmezden gelenler de ortadadır. Bugün onlar nasıl bir utanç yaşıyor ise Gazze soykırımına sessiz kalanları da yarın benzer bir akıbet beklemektedir. Biz dün de bugün de tarihin doğru tarafında durmanın övüncünü yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR KONUSUNDA TOPYEKÛN MÜCADELE
Son dönemde terör örgütleri ve suç çetelerinin özellikle 18 yaş altındaki çocukları kullanması konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hassas konuda devlet olarak topyekûn bir mücadele içinde olduklarını bildirdi. Erdoğan, 18 yaş altı kişilerin işlediği cinayetlerin yürekleri yaktığını belirterek, çocukları suç çetelerinin elinden kurtarmakta kararlı olduklarını ifade etti:
"11. Yargı Paketiyle cezalarda caydırıcılığı arttırıyoruz. Ama sadece ceza yetmez. Aileyi güçlendirmeden, eğitimi desteklemeden, sosyal dayanışmayı büyütmeden kalıcı çözüm olmaz. Yalnızca ceza ile çözülemeyecek kadar komplike bir sorunla karşı karşıyayız. Suça bulaşan çocukların yanı sıra suça sürükleyen etkenlere de yoğunlaşmış durumdayız."
ABD İLE İLİŞKİLER: F-35 VE CAATSA MÜZAKERELERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti ve son telefon görüşmesinde F-35 ve CAATSA yaptırımları konularını ele aldıklarını bildirdi. Trump'tan müspet mesajlar aldıklarını belirterek şunları söyledi:
"Türkiye bu projede ortak, parasını ödemiş, yükümlülüklerini yerine getirmiş bir ülke. Bizi bu programdan çıkaran gerekçelerin hiçbir meşruiyeti yok. Somut adımların atılması için gerekli teknik görüşmeler de her düzeyde yapılıyor. Umarız neticede hem F-35 konusu çözülür, hem de CAATSA yaptırımlarının kaldırılması sağlanır."
TRUMP: HALK BANKASI'NIN PROBLEMİ BİZİM İÇİN BİTMİŞTİR
Halk Bankası'nın durumu hakkında da bilgi veren Erdoğan, Trump'ın hem Amerika'daki temaslarında hem de son telefon görüşmesinde "Halk Bankası'nın problemi bizim için bitmiştir" dediğini ve bunun önemli bir siyasi irade beyanı olduğunu vurguladı.
SURİYE POLİTİKASI: "TÜRK, KÜRT VE ARAP İTTİFAKI HUZURUN ANAHTARIDIR"
Suriye'deki son gelişmeleri ve SDG'nin (Suriye Demokratik Güçleri) 10 Mart mutabakatına uymamasını değerlendiren Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'nin yeniden istikrarsızlığa sürüklenmesine asla müsaade etmeyeceğini yineledi. Sağduyulu tavrın acziyet olarak algılanmaması gerektiğini belirterek:
"Türk, Kürt ve Arap ittifakı bölgede ebedi barışın ve huzurun anahtarıdır. Kimse provokasyonlara gelmemeli, yanlış heveslere kapılmamalı. Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için olmazsa olmazdır. Bunun aleyhine tutumları kabul etmemiz mümkün değildir. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve yönetimi de bizimle aynı görüşte."
“GERÇEK TÜRKİYE FOTOĞRAFI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis açılış resepsiyonunda DEM Grubuyla bir araya gelinmesi ve çıkan fotoğraf karesine ilişkin tartışmalara da değinerek, o karenin "gerçek Türkiye fotoğrafı" olduğunu, birliğin ve beraberliğin tablosu olduğunu söyledi. Erdoğan, "O tablonun parçası olamayanlar, oturup kendilerini hesaba çekmelidir" dedi. Ekonomiye dair gelen bir soruya ise Erdoğan, eylül ayındaki enflasyonun dönemsel etkilerden dolayı beklentilerin üzerinde geldiğini doğruladı ancak karamsarlık tablosuna dönüştürülmemesi gerektiğini vurguladı:
"Biz günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir program yürütüyoruz. Programımızı kararlılıkla ve başarıyla uygulamaya da devam ediyoruz. Türkiye ekonomisi, hiç endişe etmeyin, güçlü temeller üzerinde yükseliyor. Geçmişte bu mücadeleyi biz başarıya ulaştırdık. Bugün yine biz ulaşırız."