Çocuğunu görmek için çıkmıştı: Saplantılısı tarafından evladının gözünün önünde öldürüldü!
Ankara'nın Altındağ ilçesine bağlı Aydınlıkevler Mahallesi'nde yaşanan olayda edinilen bilgilere göre, yaklaşık bir aydır cezaevinde olan 35 yaşındaki Muradiye Gökmen, 15 Ekim sabahı izinli olarak dışarı çıktıktan sonra çocuğunu almak için arkadaşının evine gitti. Gökmen'i bir süredir rahatsız eden ve kendisiyle evlenmesi için baskı kuran 52 yaşındaki A.Ş.A., pompalı tüfekle Gökmen’i önce darp etti, ardından ateş etti.
KADIN HAYATINI KAYBETTİ!
Olayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Gökmen, Etlik Şehir Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
KATİL SUÇ MAKİNESİ ÇIKTI!
Cinayette kullanılan tüfeği olay yerinde bırakan saldırgan, aracına binerek kaçtı ancak polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheli A.Ş.A.’nın kasten yaralama, tehdit, hırsızlık ve kadına şiddet gibi birçok suçtan kaydının bulunduğu belirlendi.
"SİLAH SESİNİ DUYDUM, AŞAĞI İNDİM!"
Saldırganın Gökmen’e saplantılı olduğunu ve sürekli evlenme baskısı yaptığını belirten görgü tanığı Elnara Asgorava, "Muradiye bir aydır cezaevindeydi, vurulduğu gün izne çıkmıştı. Vurulduğu gün yanıma geldi, her gün zaten arıyordu açık cezaevinden. Çocuğunu almaya geleceğini söyledi, tamam dedim. Vurulmadan 4-5 saat önce gelip, çocuğunu alıp gitti. 4-5 saat sonra beni arayıp çocuğunun bezini sordu, ben de gelip alabilirsin dedim. Ben çocuğun bezini hazırlarken A.Ş.A. geldi. Muradiye'den önce A.Ş.A. aradı beni, 'orada mı' diye sordu zaten sabah ikisi beraber gelip almışlardı çocuğu. A.Ş.A. bağırmaya başladı, ben de 'burada kavga etmeyin' dedim, aşağıya indiler. Silah sesi duydum, koşarak indim. Muradiye yerde uzanmıştı ama sesi gelmiyordu.
"MURADİYE ÇOK İYİ BİRİSİYDİ"
Komşuların demesine göre önce silahın arkasıyla kafasına 2-3 kere vurmuş sonra bir el ateş etmiş, yine ateş etmek isteyince silah tutukluk yapmış. Daha sonra silahın arkasıyla başına yine vurduğunda Muradiye'nin sesi kesilmiş. Hemen gidip çocuğu aldım eve geldim. Muradiye çok iyi birisiydi, nankör değildi. Kanser hastasıydı, kendisinin kan kanseri olduğunu biliyordum. İzne çıktığı ilk gün o kadar sevinmişti ki 'geliyorum abla, çocuğumu görmeye geliyorum' dedi. Çocuğun yüzüne bakamıyorum, çok zoruma gidiyor. Muradiye çok mert kızdı, başkaları için neydi, ne değildi bilmiyorum ama mert bir kızdı. Nişanlısı vardı, çıkınca evlenecektiler onunla. A.Ş.A., Muradiye'yi vurmadan önce 'benimle evlenip çocuk doğurmayacaksan öleceksin' demiş, öyle duymuş komşular" dedi.
"KATİL SAPLANTILI BİRİYDİ"
Gökmen’le bir dönem aynı evde yaşadığını belirten Hülya Alan ise, aynı saldırgan tarafından geçmişte rehin alındığını söyledi. Alan, “Muradiye çok iyi bir kızdı, kendi halinde birisiydi. Çocuğuyla bazen buraya gelip gidiyordu, o süreçte tanımıştım kendisini. A.Ş.A.'yı çok fazla tanımıyorum. Ablamın eşinin daha öncesinde çalıştığı atölyeye gitmiştik, orada tanıdım kendisini. İş yerindeki odalara bakarken, ofisine girdim yanlışlıkla. Orada otururken ablamlar benim çıktığımı düşünüp eve gitmişler. Daha sonra A.Ş.A. aşağıdan kapıyı kilitlemiş, gitmek istediğimde 'gidemezsin, kapı kilitli' dedi. Samimi de değilim zaten kendisiyle. Alkollü müydü bilmiyorum ama zaten saplantılı, takıntılı birisiydi. İçeriden pompalı tüfek getirdi. O, Muradiye'yi vurduğu tüfekmiş sanırım. Tüfeği benim alnıma doğru tuttu. Ben de panik atak var o anda çok panik oldum, çok korktum. Kaçamıyorum çünkü teras kat gibi bir yerdeydik.
"BENİ BİR GECE BOYUNCU ALIKOYDU!"
Beni bir gece orada tuttu. Bir süre uykuya daldıktan sonra kaçmak istedim ama anahtarı bulamadım. Sürekli 'benimle evleneceksin' gibi cümleler kuruyordu. O gün kurtulmak için 2’nci kattan kendimi atmayı düşündüm. Sabah olunca diğer çalışanlar geldi, öyle kurtuldum. Üzgünüz gerçekten, Muradiye'nin yerinde ben olabilirdim çünkü o silah ilk bana çekildi. Gidip şikayetçi olamadım, beni mesajla tehdit etti. Korkumdan polise gidemedim çünkü adresimi biliyor. Psikopat takıntılı bir insan. O kızı vurduktan sonra psikolojimiz bozuldu. Şu anda gerçekten konuşamıyorum, olayı tekrar yaşıyorum. O gece ölmek için dua ettim, ölsem de kurtulsam diye. Kesinlikle en yüksek cezayı almasını istiyorum. Hem rahmetli arkadaşım için hem de bana yapılan için çünkü bende kalıcı psikolojik hasar kaldı o güne ait" ifadelerini kullandı.
Kaynak:İHA