Cevdet Yılmaz'dan 'Terörsüz Türkiye' açıklaması!

Bir televizyon programına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yılmaz, Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili "Terörsüz Türkiye, ekonomik programımız açısından da bence güçlü bir dışsal pozitif etkide bulunacak. " dedi.
Cevdet Yılmaz'dan 'Terörsüz Türkiye' açıklaması!

Beyaz TV canlı yayınına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Yılmaz, Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili, "Burada en önemli unsur, sahada fesih ve silahları bırakma sürecinin takibi. Devletimizin ilgili kurumları, özellikle istihbarat teşkilatımız, süreci ve sahadaki uygulamayı yakından takip edecek." dedi

Deprem konusuna da değinen Yılmaz, Deprem yükü sırtımızdan kalktıkça, bütçemiz bu anlamda bir miktar rahatladıkça, istikrarımız daha da güçlendikçe hem reel ekonomiye hem sosyal kesimlere dönük çabalarımızı maksimum düzeyde sürdüreceğiz." dedi.

ÖZGÜR TÜRKİYE HERKESİN ORTAK SORUMLULUĞU

Yılmaz, daha güçlü, müreffeh, huzurlu ve özgür Türkiye'yi miras bırakmanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu dile getirerek, bunun için nitelikli ve milli kaygılar taşıyan bir siyasetin büyük önem taşıdığını ifade etti.

Ekonomi programının enflasyonu düşürme programı olduğunu, dengeli büyüme yaklaşımıyla bunu sürdürme stratejisi izlediklerini kaydeden Yılmaz, yalnızca para politikasına dayalı bir program yürütmediklerini, Türkiye'nin arz yönlü stratejik hamleleri de yapmak zorunda olduğunu vurguladı.

Yılmaz, bu çerçevede, HİT 30 gibi yeni programlar ilan ettiklerini, teknolojide atılım hedefi doğrultusunda YTAK programını devreye aldıklarını, Merkez Bankası ve finansal kuruluşlar finansal koşulları sıkılaştırırken, çiftçi, esnaf ve yatırımcıyı gözeten adımlar attıklarını hatırlattı.

TOPLAM 657 MİLYAR KREDİ VERİLDİ!

İhracatçılara yönelik reeskont kredilerinin günlük limitinin 4 milyar liraya çıkarıldığını, faiz oranının ise yüzde 29 seviyelerinde belirlendiğini belirten Yılmaz, bu oranın, politika faizi ve piyasa faiziyle kıyaslandığında ihracatçılar için önemli bir destek olduğunu ifade etti.

Yılmaz, bankalardaki kredi büyüme sınırlarının, KOBİ'ler için yüzde 2'den 2,5'e çıkarıldığını anımsatarak, yatırımlar, deprem bölgesi, yurt içi bankalar, kamu kurum ve kuruluşları ile savunma sanayi gibi hususları bu limitlerden istisna tuttuklarını söyledi.

para.jpg

Nisan ayı itibarıyla 1 milyon 182 bin çiftçiye ulaşıldığını ve toplam 675 milyar lira kredi sağlandığını aktaran Yılmaz, bu kredilerin faiz yükünün yüzde 70'inin devlet tarafından karşılandığını, bu kredileri piyasa faizinin çok daha altında verdiklerini bildirdi.

Yılmaz, geçen yıl çiftçilerin kredi faizleri için sağlanan sübvansiyonun 87,5 milyar lira olduğunu, bu rakamın bu yıl 160 milyar liraya ulaşmasının beklendiğini söyledi.

800 BİN ESNAFA KREDİ DESTEĞİ

Nisan ayı itibarıyla kredi verilen esnaf sayısının 800 bine ulaştığını ve bu kapsamda toplam 252 milyar liralık hacme gelindiğini dile getiren Yılmaz, bu kredilerin faiz yükünün yüzde 50'sinin yine devlet tarafından karşılandığına, bu sübvansiyonların hazineye geçen yıl 37,7 milyar, bu yıl ise 60 milyar liralık bir maliyet oluşturduğuna dikkati çekti.

"Deprem yükü sırtımızdan kalktıkça, bütçemiz bu anlamda bir miktar rahatladıkça, istikrarımız daha da güçlendikçe hem reel ekonomiye hem sosyal kesimlere dönük çabalarımızı maksimum düzeyde sürdüreceğiz." diyen Yılmaz, cari açığın, geçen yıl 10 milyar dolara kadar gerilediğini, bir önceki yıl yaklaşık 60 milyar dolar seviyelerinde gerçekleştiğini, güncel rakamların ise 12,6 milyar dolar olduğunu aktardı.

konut.jpg

450 BİN KONUT YOLDA!

Yılmaz, Orta Vadeli Program'da bu yıl için milli gelirin yüzde 2'si civarında bir cari açık tahmin edildiğini hatırlatarak, son rakamların bu tahminlerin altında bir gerçekleşmeye işaret ettiğini söyledi.

Uluslararası kuruluşların küresel büyüme ve ticaret beklentilerini aşağı yönlü revize ettiğini anımsatan Yılmaz, küresel büyümenin yüzde 2,8 seviyelerine kadar gerilediğini, bu oranın daha da düşebileceğine dair öngörülerin bulunduğunu, dünya ticaretindeki artış beklentisinin ise yalnızca yüzde 1,7 civarında olduğunu anlattı.

j-bu1johp0a0x7fmgmifzw.jpg

Yılmaz, bu durumun Türkiye'nin mal ticareti ve büyüme beklentileri üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabileceğini ancak genel gidişatta ciddi bir sapma beklenmediğini belirterek, mali açıdan en önemli boyutun deprem harcamaları olduğuna dikkati çekti.

"Bu yıl sonu itibarıyla inşallah 450 bin konutu, sadece konut değil, yolundan hastanesine, okulundan şehir altyapısına, doğal gazından elektriğine bütün bir bölgeyi yeniden inşa ediyoruz. Dolayısıyla bu çok hafif bir yük değil. Yıllık ortalama aşağı yukarı 35 milyar dolar civarında bir harcamayla gidiyoruz. Bu sene sonu itibarıyla 100 milyar doları aşan bir harcamamız olacak." diyen Yılmaz, tüm bu harcamalara rağmen mali disiplinin korunduğunu, dengelerin olabildiğince sağlandığını ve gelecek yılın ekonomik perspektifinin daha olumlu olacağına inandığını dile getirdi.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE EKONOMİYİ POZİTİF ETKİLEYECEK

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, programın ana istikameti doğrultusunda ilerlediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bazı değerler tahminlerimizden daha iyi. Bazıları biraz tahminlerimizin belki üstünde, altında olabilir ama ana istikametimiz doğru yönde, istikrar içinde büyüyen bir Türkiye yönünde. Programımız devam ettikçe, ülkemizi uluslararası alanda çok daha güçlü bir konuma taşıyacağız. Bir yandan Suriye barışı, istikrarı, Ukrayna'da barış, bölgesel dinamikler de inşallah bize yardımcı olacak. Terörsüz Türkiye, ekonomik programımız açısından da bence güçlü bir dışsal pozitif etkide bulunacak.

"STRATEJİK KONUMUMUZ YENİ FIRSATLAR DOĞURUYOR"

"Uluslararası ticaret savaşlarındaki stratejik konumumuz yeni fırsatlar doğuruyor Türkiye için. Onları iyi değerlendireceğiz inşallah. Bütün bunlarla birlikte Türkiye ekonomisini bugün olduğundan çok daha farklı bir noktaya taşıyacağız. Bundan hiç kimsenin bir şüphesi olmasın. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, programı emin, kararlı bir şekilde hayata geçirmeye devam edecek. Bunun da sağladığı imkanları toplumumuzun geniş kesimleriyle paylaşmaya, aldatıcı, kısa vadeli, göz boyayıcı değil, kalıcı refah artışını sağlamaya dönük çabamızı kararlılıkla sürdüreceğiz."

Kaynak:Anadolu Ajansı