Casusluk soruşturmasında Hüseyin Gün'ü ihbar eden üvey oğlunun ifadesi ortaya çıktı!

İstanbul Başsavcılığı'nın Ekrem İmamoğlu dahil 5 şüpheliye yönelik 'casusluk' soruşturmasında, etkin pişmanlıktan yararlanan Hüseyin Gün'ü ihbar eden üvey oğlu Ü.D.A.'nın ifadesi ortaya çıktı. Ü.D.A., Gün'ün 2016'da çevresine "Erdoğan'a güven yurtdışında bitmiştir, Türkiye'de yatırım yapmayın" telkininde bulunduğunu belirtti.
Casusluk soruşturmasında Hüseyin Gün'ü ihbar eden üvey oğlunun ifadesi ortaya çıktı!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, stratejist Necati Özkan, gazeteci Merdan Yanardağ, teknoloji yatırımcısı Hüseyin Gün ve şüpheli Melih Geçek'e yönelik 'casusluk' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şüpheli Hüseyin Gün'ü ihbar eden üvey oğlunun ifadesi ortaya çıktı.

Ü.D.A. ifadesinde, yaklaşık 1 yıl kadar önce Lübnan'daki telsiz/çağrı cihazı patlaması haberlerini gördüğünde ilk olarak aklına Hüseyin Gün'ün geldiğini belirterek, ‘'Ayrıca 2016'da yapmış olduğu sohbetlerde çevresine ‘Erdoğan'a güven duygusu ve kredisi yurtdışında bitmiştir. Türkiye'de herhangi bir yatırım yapmayın' şeklinde telkinlerde bulunduğunu biliyorum'' dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sürüyor.

ORTAKLIK VE ŞİRKETLER ARASI PARA AKTARIMI

Soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şüpheli Gün'ü ihbar eden üvey oğlu Ü.D.A.'nın İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiği ifade, şüphelinin ticari faaliyetlerine dair çarpıcı detaylar içerdi. Ü.D.A. ifadesinde, Hüseyin Gün ile tanışıklığının annesi aracılığıyla 2004 yılında, Azerbaycan üzerine yapılan bir ekonomi konferansında gerçekleştiğini belirterek, ‘'Bu şahsın annem ile olan tanışıklığı ise Azerbaycan üzerine yapılan bir ekonomi konferansında gerçekleştiğini biliyorum. Bu tanışıklıktan kaynaklı annemle gerçekleştirdiği görüşmelerde anneme yurtdışında, İngiltere, Amerika ve İsrail'de birçok kişi ve sermaye gruplarıyla bağlantısının olduğunu, buradan yatırım getirebileceğini, beraber iş yapma niyeti ve talebi olduğunu belirtmişti'' dedi.

O dönemde yapılan görüşmeler neticesinde, annesi ve Gün ortaklığı sonucunda 2005 yılında ‘Avicenna Capital' ve ‘Avicenna Holding' gibi birçok şirket kuruldu. Ü.D.A., bu ortaklık esnasında şirketin ticari faaliyetler sonucunda elde ettiği kar ve şirket sermayesini annesinin herhangi bir onayı olmaksızın veya farklı şekilde lanse ederek hem Türkiye içerisinde hem de yurtdışında faaliyet gösteren birçok şirkete para aktarımında bulunduğunu kaydetti.

İSTİHBARAT İDDİALARI

Şüpheli Gün'ün ‘CELLCRYPT' isimli kripto yazılım programını dönemin devlet yetkililerine sunarak pazarlamasını yapma gayesinde bulunduğunu bildiğini söyleyen Ü.D.A., bu yazılımla ilgili çarpıcı bir iddia öne sürdü: "Bu yazılımın programının asıl gayesi devletimizin üst makamlarında bulunan kişilerin telefonlarına sızarak, gizli kalması gereken bilgileri açığa çıkarmak veya devletin her kademesinden bilgileri olmaları adına gerçekleştirdiğini düşünüyorum. CELLCRYPT yazılımı ile ilgili yapmış olduğum araştırmalarda bu yazılımın İngiltere istihbarat örgütüne hizmet ettiğini düşünmekteyim."

Ayrıca, bir dönem yardımcısı olarak çalışan B.Y.'nin kendisine ‘Hüseyin bey polis çevirmelerinde sorun yaşamamak ve durdurulmamak için bir takım tedbirler alırdı. Aracında sinyal kesici bulundurduğunu biliyorum' dediğini aktardı.

"İSRAİL İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ ELEMANLARIYLA AFRİKA ÜLKELERİNDE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUM"

Gün'ün yoğun yurt dışı seyahatlerine değinen Ü.D.A., kendisinin İsrail ve Afrika ülkelerine çokça seyahati olduğunu, İsrail İstihbarat örgütü elemanlarıyla Afrika ülkelerinde görüştüğünü düşündüğünü belirtti. Pandemi döneminde İsrail'in ülkeye yabancıların girişini yasaklamasına rağmen Gün ve beraberindekilere özel muamele yapıldığını iddia etti:

‘'Pandemi döneminde İsrail, ülkeye yabancıların girişini yasaklamasına rağmen Hüseyin Gün ve beraberindekilere özel karşılama ve muamele yapıldığını kendisinden dinlemiştim''

LÜBNAN PATLAMASI VE AJANLIK FAALİYETLERİ

Ü.D.A., ifadesinin devamında, yaklaşık 1 yıl kadar önce Lübnan'daki telsiz/çağrı cihazı patlaması haberlerini gördüğünde aklına Hüseyin Gün'ün geldiğini tekrarladı. Bu düşüncesini, Gün'ün geçmiş dönemdeki kriptolu telefon-çağrı cihazı ve sinyal kesici gibi teknolojik aletlerin ticaretini yapmak istemesi, İsrail ve İngiliz İstihbarat elemanlarıyla olan samimiyetini birlikte değerlendirdiğinde bu patlamada bir rolünün olabileceği düşüncesiyle açıkladı.

AZERBAYCAN, ÖZBEKİSTAN VE ABD BAĞLANTILARI

Ü.D.A., şüphelinin sadece Türkiye'de değil; Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan başta olmak üzere komşu dost ülkelerde ajanlık faaliyetlerinde bulunduğunu düşündüğünü belirtti. Gün'ün ticari faaliyetleri doğrultusunda bu ülkelerde istihbari faaliyetler yürüttüğünü öne sürdü. Bu şirket kurulumu üzerine, Azerbaycan ülkesinde o dönem muhalif olan İsa Gambar gibi birçok şahsın, Azerbaycan ülkesini demokratikleşme adı altında finanse ettiklerini bildiğini söyledi. Daha sonra bu şirket üzerinden ABD'de siyasi lobi şirketlerine Edward Palmer isimli avukatlık bürosu üzerinden yüklü miktarlarda para aktarıldığını belirten Ü.D.A., bunun amacını şöyle açıkladı:

"Bunun amacının da muhalefeti destekleyerek, mevcut hükümet üzerinde baskı oluşturmak ve fırsatı bulunduğunda yıkabilmek veya güç kaybettirmek niyetiyle yapılmıştır."

Şüphelinin faaliyetleri yalnızca bununla sınırlı kalmadı. Ü.D.A., "Yine 2005-2006 yıllarında Özbekistan ülkesinde mevcut yönetimi devirmek amacıyla bir takım faaliyetler bulunmuştu. İngiltere istihbarat servisi olan MİS ve MI6 ile yapmış olduğu görüşmelerde darbeyi gerçekleştirmek ve muhalefete finansman sağlamak için talepte bulunduğu biliyorum. Bu konuları Hüseyin Gün isimli şahıs anneme anlatırken duymuştum" diye konuştu.

2016'DAKİ EKONOMİK KRİZ

Ü.D.A., karşılıklı anlaşma sonucunda Özbekistan'da yaşanacak olaylarda dahili bulunduğunu bildiğini söyledikten sonra, 2016 yılının ilk aylarında Gün'ün çevresiyle yapmış olduğu sohbetlerdeki telkinleri detaylandırdı. Bu detaylar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve ekonomisini doğrudan hedef alan iddialar içeriyordu:

"TÜRKİYE'DE HERHANGİ BİR YATIRIM YAPMAYIN''

Ü.D.A., Gün'ün ''Hükümet etmesi çok zor olacaktır. Yakın zamanda Türkiye'de büyük bir dalgalanma olacak, ekonomik kriz boy gösterecek, Dolar ve benzeri yabancı para birimlerine el konulacak. Yurtdışında görüştüğüm kişilerden aldığım bilgiler bu şekilde. Türkiye'de herhangi bir yatırım yapmayın, mevcut paranızı riske atmayın. Hatta elinizde bulunan yatırım veyahut paraları da Amerika. İngiltere ve İsviçre'ye aktarın' şeklinde telkinlerde bulunduğun aktardı.

Öte yandan, şüpheli Gün'ün A.Ö.B. isimli kız arkadaşının olduğunu belirten Ü.D.A., Gün'ün yabancı istihbarat örgütleriyle yapacağı görüşmelerde dikkat çekmemek amacıyla bu kişiye ait kafeleri kullandığını iddia etti.

Kaynak:İHA