Beyşehir Gölü kurudu, yaşam değişti: "Türkiye'yi olumsuz etkileyecek"

Türkiye’nin buğday ambarı olan Konya Ovası’ndaki kuraklık rekolteyi düşürürken çiftçilerin gelecek endişelerini de artırdı. Konya Ovası'nı besleyen en önemli su kaynaklarından biri olan Beyşehir Gölü de kuraklık nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Beyşehir Gölü kurudu, yaşam değişti: "Türkiye'yi olumsuz etkileyecek"

Ekol TV Muhabiri Güray Ervin’in haberine göre; Türkiye’nin en büyük üçüncü gölü olan ve Konya Ovası’nı besleyen Beyşehir Gölü kuruyor. Kuraklık yüzünden küçülen göl nedeniyle çiftçilerin yanı sıra balıkçılar da büyük olumsuzluklar yaşadı.

ekran-goruntusu-2025-05-27-230125.png

KURAKLIK HAYATI DEĞİŞTİRDİ

Gölün çevresinde olan ve bir bölümü balıkçılıkla geçinen 17 yerleşim birimi de kuraklıktan olumsuz etkilendi. Vatandaşlar balıkçılığı bırakarak yeni geçim kaynakları bulmak zorunda kaldı. Ekol TV Muhabiri Güray Ervin, Beyşehir Gölü kıyısındaki Tolca Köyü’nde yaşayanların kuraklık nedeniyle değişen hayatlarını aktardı.

ekran-goruntusu-2025-05-27-225605.png

“TÜRKİYE’YE OLUMSUZ YANSIYACAK”

Geçmişte Beyşehir Gölü’nün daha geniş bir alana yayıldığını aktaran Tolca Köyü Muhtarı Hüseyin Dilber, “Beyşehir Gölü'nün çekilmesi Konya Ovası’nda çiftçilik yapan herkesi etkileyecektir. Su artık seviyenin düşük olması nedeniyle verilmeyecek. Buradaki tarım faaliyetlerini etkilemesi tüm Türkiye'ye olumsuz olarak yansıyacak” ifadeleriyle kuraklığın yarattığı tehlikeye dikkat çekti.

ekran-goruntusu-2025-05-27-225635.png

“GÖL BATAKLIĞA DÖNÜYOR”

Muhtar Hüseyin Dilber, “Kışların kötü geçmesi ve yağışların az olması sebebiyle göl çekildi. Şu an çok sıkıntı yaşıyoruz. Göl bataklığa dönmeye başladı. Sineklerden dolayı çok rahatsızlık duyuyoruz. Mahallemde bulunan dört tane restoran da müşterilerini kaybediyor” sözleriyle kuraklığın etkilerinin bölgeyi ekonomik olarak da zora soktuğunu, işletmelerin kayıplar yaşadığını vurguladı.

ekran-goruntusu-2025-05-27-225553.png

“GENÇLER KÖYDE KALMAK İSTEMİYOR”

Tolca Köyü Muhtarı Dilber, “Gençlerimizin hiçbiri zaten köyde kalmak istemiyor. Çünkü ne gölden bir balık tutabiliyorlar ne hayvancılıkta bir gelecek var ne de çiftçilikte. Böyle giderse köyümüzde kimse kalmayacak. O dalga sesleri falan evimize kadar geliyordu. Şu an o dalga seslerine bile hasret kaldım” ifadeleriyle Beyşehir Gölü’nün kuruması nedeniyle gençlerin göç etmek zorunda kaldığını dile getirdi.

ekran-goruntusu-2025-05-27-225752.png

“MÜŞTERİLERİMİZİ KAYBETTİK”

Balık lokantası sahibi Hüseyin Akgül, “Lokanta işletiyoruz. Balıklarda üreme azaldı. Sazlarda su kalmayınca üreyemiyor balıklar. Kıyıya gelip yumurta yapamıyorlar. Yıllar önce, 2010'da 2015'te su hemen bizim kenarımızdaki taşlara vuruyordu. Derin, güzel manzaramız vardı. Su gittiği için balık da tutamıyoruz. Sazlar kurudu. Türkiye’nin her yerinden gelen müşterilerimiz var. Manzara olmadığı için, bataklık olduğu için müşteri de kaybettik” ifadeleriyle Beyşehir Gölü’nün çekilmesiyle yaşadıkları sorunu anlattı.

ekran-goruntusu-2025-05-27-225729.png

GÖL KURUYUNCA MESLEK DEĞİŞTİRDİLER

Eski balıkçı Mehmet Yayla, “Hayvancılıkla ilgim yoktu. Beyşehir Gölü'nde baba mesleği olarak balıkçılığa başladık. 44 yaşına kadar balıkçılıkla uğraştım. Son iki seneden beri de balıkçılığı yapmıyorum. Türlerin azalması, gölümüzün çekilmesi, su seviyesinin düşmesinden dolayı hayvancılığa doğru bir yön bulduk. Maliyetler de yüksek, çok zorlanıyoruz. Ama yapacak bir şey yok. Köy yerinde hayvancılık da yapmayacağız, ne yapacağız?” diyerek gölün kurumasıyla meslek değiştirmek zorunda kaldığını söyledi.

ekran-goruntusu-2025-05-27-225854.png

“HAYVANCILIK ÇOK PARA HARCATIYOR”

Sözlerini sürdüren Yayla, “Meslek olarak balıkçılık benim için çok kolaydı. Hayvancılık çok zor, hastalığı bitmiyor. Bir veteriner geliyor, 4 bin-5 bin lira tutuyor bir veteriner. Biz Konya'ya hastaneye geçsek, 3 bin lira para harcarsak aklımız çıkar. Hayvancılık çok para harcatıyor. Mecburen vermek zorundasın” diyerek hayvancılık yapmanın da ekonomik olarak kendilerini çok zorladığını belirtti.

ekran-goruntusu-2025-05-27-230042-kopya.png

“RUHUM BEYŞEHİR GÖLÜ’NDE”

Yayla, “Fiziken ayrıldık ama ruhum, aklım gerçekten Beyşehir Gölü'nde. Temiz havasıyla vücudumuzu gerçekten temizliyordu, beynimizi temizliyordu. Ben ağlara giderken de dönerken de türkü söylerdim. Babamız bize balıkçılığı bırakmıştı, biz de oğlumuza hayvancılığı bırakacağız” diye konuştu.

Kaynak:ekoltv.com.tr