BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'den dikkat çeken açıklama: Asgari ücrete yüzde 50, emekli maaşına yüzde 100 zam talebi!

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, asgari ücretin net yüzde 50 artırılarak 33.050 TL'ye çıkarılması gerektiğini söyledi. Destici, bu artışın geçmiş enflasyon farkı ve yeni yıl zammı ile adaleti sağlayacağını vurguladı. Destici, en düşük emekli maaşına %100 zam talebinde bulunurken Türkiye'nin düşen nüfus artış hızına karşı kadınların mesailerinin 6 saate düşürülmesini önerdi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'den dikkat çeken açıklama: Asgari ücrete yüzde 50, emekli maaşına yüzde 100 zam talebi!

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Ekol TV ekranlarında yayınlanan Nagehan Alçı ve Ferhat Murat'ın sunduğu 'Gün Başlarken' programının konuğu oldu. Destici, programda ekonomiden siyasete birçok gündem maddesini değerlendirdi.

ENFLASYON FARKIYLA YÜZDE 50'LİK ZAM TALEBİNİN GEREKÇESİ

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, asgari ücrete net yüzde 50 oranında zam yapılması gerektiğini belirterek, bu talebin gerekçesini detaylı bir şekilde açıkladı:

"Asgari ücret yüzde 50 artırılmalı diyorum. Neden bunu söylüyorum? Çünkü 2024 yılı enflasyonu yüzde 50 çıkmıştı, yıl sonu enflasyon. Tüm çalışanlar, emekliler buna göre bir artış aldılar. Yılda iki kez artış yapıldı ve yüzde 50'ye tamamlandı. Hatta ilk 6 ay, ikinci 6 ay hesaplarsak yüzde 50'yi de geçti biraz."

Asgari ücretliye ara zam yapılmadığını ve yapılan artışın yüzde 10-30 seviyesinde kaldığını belirten Destici, "Yani enflasyon %50 gerçekleşmiş olmasına rağmen. Binaenaleyh asgari ücretlinin burada bir yüzde 20 alacağı cepte duruyordu" ifadesini kullandı.

Sözlerinin devamında yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 30 olduğunu dile getiren Destici, "Dolayısıyla da yüzde 20'nin üzerine yüzde 30'u koyup asgari ücret net yüzde 50 artırılırsa. Yani 33.050 TL olursa o zaman adalet biraz sağlanmış olur diye düşünüyorum. Asgari ücretlinin beklentisi de karşılanmış olur" dedi.

İŞVERENİN İTİRAZI MAAŞ DENGESİNE

Asgari ücret artışına sanayicilerin ve iş adamlarının çok itirazı olmadığını kaydeden Destici, itirazın asgari ücret üstü maaşlara yansıma şekline olduğunu vurguladı. Destici, bu durumu bir örnekle açıkladı: "Örneğin fabrikada bin kişi çalışıyor. Bunun 500'ü asgari ücretli, 500'ü beyaz yakalı ya da asgari ücret üstü maaş alıyor. Asgari ücrete gelen zammı diğerleri de aynen istiyor. Ama bence onların hakkı yüzde 30. Yani gerçekleşen enflasyon... Asgari ücretli daha önce almadığı için bu yüzde 20'yi de ekleyerek yüzde 50 arttırılması gerektiğini söylüyorum."

Destici, asgari ücret zammının devletin cebinden çıkan bir para olduğunu hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TİSK Genel Kurulu'nda işverenlere yaptığı "elini taşın altına koyma" çağrısını desteklediğini belirtti.

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU'NDA SENDİKA TEPKİSİ

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısına da değinen Destici, komisyonda hükümet (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı), işverenler (TİSK) ve sendikalar olmak üzere üç kesimin bulunduğunu hatırlattı. Programda, Türk-İş ve Hak-İş başta olmak üzere sendikaların, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısını eleştirerek toplantılara katılmama kararı alması da gündeme geldi. Destici, sendikaların bu tavrının gerekçesini aktardı. Destici, sendikaların geçmiş yıllara vurgu yaparak, "Tespit Komisyonu'nun bu yapısıyla buradan çıkacak kararların işçinin hakkını korumadığını ya da işçinin burada azınlıkta kaldığını söyleyerek bu sene katılmayacaklarını ifade ettiler. Muhtemelen de bugünkü toplantıya katılmayacaklar" dedi.

Ferhat Murat'ın "Yani işçinin o masada her şekilde olması lazım değil mi? Ufak da olsa bir avantajı için. Olması lazım" sözleri üzerine Destici, Türk-İş'in haklı olarak yaptığı bir açıklamayı dile getirdi: "Benim asgari ücretli çalışanım yok diyor. Benim işçilerimin tamamı sözleşmeli diyor. Yani biliyorsunuz sendikalı bunlar ve bunlar toplu sözleşmeyle bunların ücretleri belirleniyor." Destici, sendikalı işçilerin 2023'ten bu yana iyi artışlar aldığını belirterek, sendikaların masaya asgari ücretliler adına oturduğunu ancak "işçinin istediği şekilde bir sonuç çıkmayınca tabiri caizse dayağı biz yiyoruz" dediğini aktardı.

Destici, asgari ücretli temsilcilerinin masada yer alması gerektiğini vurgulayarak, "Dolayısıyla da burada yapılması gereken evet biz olalım ama bizim yanımızda asgari ücretliler de olsun ya da asgari ücretlilerin temsilcisi de olsun. Efendim masa dengeli olsun" çağrısında bulundu.

Masanın dengeli olması gerektiğinin altını çizen Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Kararlar efendim işte Genel hükümetle TİSK anlaşıyor ve neticede işçinin talepleri çoğunlukla yerine gelmiyor. Masanın bu yapısının değişmesini istiyorlar. Yani işçinin katılımının ya da söz hakkının daha fazla olmasını ve neticeye etki etmesini arzu ediyorlar" dedi. Destici, bu talebi doğru bulduğunu ifade ederek, "Yani yıllardır böyle gelmiş böyle gider mantığının terk edilmesi lazım. Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasının bu yapısının da güncellenmesi gerekiyor" diye konuştu.

VATANDAŞLIK MAAŞI ADIMI VE DEĞİŞİK GEÇİM KOMİSYONU ÖNERİSİ

Destici, tek başına asgari ücret artışının meseleyi çözmeyeceğini belirterek, hükümetin "vatandaşlık maaşı" konusunda olumlu bir adım attığını söyledi. Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, düşük gelire sahip olanların gelirlerinin asgari ücrete tamamlanmasının hedeflendiği bu adıma alternatif olarak kendi önerilerini sundu:

"Bizim Büyük Birlik Partisi olarak buradaki görüşümüz ya da teklifimiz daha farklıdır. Biz bunu kendileriyle de paylaştık. Neydi? Bizimki şuydu: Biz tıpkı Asgari Ücret Tespit Komisyonu gibi bir de Asgari Hane Geçim Rakamı Komisyonu kurulsun."

Destici, bu komisyonun görevini ve işleyişini ise şöyle açıkladı:

"Örneğin İstanbul'da bir hane, çocuklu bir aile asgari kaç liraya geçinebilir? Farz-ı muhal 40 bin liraya geçinebilir. Ankara'da 30 bine geçinebilir. Efendim Gümüşhane'de 25 bine geçinebilir. Bu komisyon toplansın ve hanelerin gelirleri çıkarılsın ve burada bu tespit edilen gelirin altında kalan hanelere bu tamamlansın."

EMEKLİ MAAŞI/ÇALIŞAN MAAŞI ORANINDAKİ CİDDİ DÜŞÜŞ

Destici, asgari ücrete dair açıklamalarının ardından, en mağdur kesim olarak nitelendirdiği emeklilerin maaşlarına ilişkin düzenleme taleplerini ve önerilerini dile getirdi. Emeklilerin maaşlarındaki beklenti ve mağduriyetin asgari ücretle benzer bir durum arz ettiğini belirten Destici, 2023 yılının Ocak ayındaki durumu kıyaslayarak mevcut eşitsizliği gözler önüne serdi. Destici, "2023 Ocak ayında en düşük emekli maaşı 7.500 TL iken, en düşük memur ve kamu işçisi maaşı 11.000 TL idi" dedi. Destici, bu durum için "Emekli çalışanın 3'te 2'sini alıyordu. Yani çalışan 3 lira... Emekli 2 lira" değerlendirmesini yaptı.

Destici, güncel rakamları vererek, en düşük emekli maaşının 16.800 TL olduğunu; en düşük kamu memurunun 50.000 TL, en düşük kamu işçisinin ise 60.000 TL maaş aldığını ifade etti. Destici, "Yani memurda üçte bire, işçide dörtte bire düşmüş. Yani en az bir maaş... İki yılın sonunda işçimizin maalesef bir maaşı son 3 yılda buharlaşmış" diyerek, emekli maaşının alım gücündeki dramatik kaybı vurguladı.

ADALETİN TESİSİ İÇİN YÜZDE 100 ARTIŞ ŞART

Emeklinin maaşında adaletin sağlanması için yapılması gereken artış oranını açıklayan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, 2023 yılındaki 3'te 2 oranının dikkate alınması gerektiğini söyledi:

"Ne olması lazım onu söylüyorum. Emeklimizin asgari en düşük emekli maaşı, bu dikkate alınarak 3'te 2 mantığı ya da o terazi dikkate alınarak, emekli maaşımızın da en düşük bugün bize göre en düşük emekli maaşının o mantıktan gittiğimizde aslında 34 bin lira olması gerekiyor."

Destici, bu rakamın mevcut en düşük emekli maaşına göre yüzde 100 artırılmadı gerektiği anlamına geldiğini net bir şekilde ifade etti.

BÜTÇE VE HAKKANİYET DENGESİ VURGUSU

Yüksek artış taleplerine Maliye ve bürokrasiden gelen "Bu bir bütçe meselesi. Dolayısıyla bunu bizim vermemiz mümkün değil" şeklindeki itirazlara yanıt veren Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, şunları söyledi:

"Ben de onlara cevaben diyorum ki doğru. Bunların hepsini biliyorum ben. Ortada bir haksızlık yok mu? Yani 2023'te böyleyken şimdi bu noktaya gelmedik mi? O zaman bu bütçe dengesinin bozulmasının tek sebebi emekliler mi? Dolayısıyla burada eğer bir nimet külfet dengesi ya da hesabı varsa, o zaman nimet başkalarına ve külfet sadece emeklinin ya da asgari ücretlinin mi sırtına vurulacak? Burada bir hakkaniyetli bir artış yapılması lazım."

Destici, emekli maaşlarına yapılacak 1.000 TL'lik artışın aylık 16 milyar TL, yıllık ise 192 milyar TL maliyeti olduğunu; 10.000 TL'lik bir artışın ise yaklaşık 1 trilyon 920 milyar TL'ye mal olacağını belirterek, bu maliyetin farkında olduğunu ancak hakkaniyetin bütçe dengesinden önce gelmesi gerektiğini savundu.

Destici, Türkiye'nin hızla düşen nüfus artış hızı konusundaki endişelerini dile getirerek, bu duruma çözüm olarak gördüğü, kadınların çalışma hayatına dair çarpıcı tekliflerini detaylandırdı. Türkiye'nin son 7 yılda nüfus artış hızında en hızlı düşüş yaşayan 5 ülkeden biri olduğunu belirterek, kadınların çalışma saatlerinin 6 saate indirilmesi ve hafta sonu çalışmasının yasaklanması gibi önerilerde bulundu.

NÜFUS ARTIŞ HIZINDA DÜNYANIN EN HIZLI DÜŞENLERİNDEN BİRİYİZ

Destici, dünya raporlarını işaret ederek durumu teyit etti: "Bunu ben söylemiyorum. Bunu dünya raporları söylüyor. Burada doğum hızı son 7 yılda en hızlı düşen ülkelerden birisi, 5'inci sırada Türkiye var."

Destici, doğum hızındaki düşüşe somut verilerle dikkat çekti: "Yani 2017'de 2.08 iken bugün 1.50. Bu 2024 yılı sonunda çıkan rakamlar bunun 1.4'e düştüğünü gösteriyor." Nagehan Alçı'nın bu düşüşün gelişmişliğin alameti olabileceği yönündeki yorumuna karşılık Destici, "Gelişmenin alameti olsa Fransa bizden geri olurdu. Fransa bile bizden ileride şu anda" cevabını verdi.

KIRMIZI İL SAYISI 3'TEN TÜRKİYE'NİN ÜÇTE İKİSİNE ÇIKTI

Nüfus artış hızındaki düşüşün yaygınlığına dair çarpıcı bir tablo sunan Destici, Türkiye haritasından örnek vererek şunları söyledi:

"2017'de sadece 3 tane ilimizde, bir buçuğun altında doğum hızı, doğum oranı bir buçuğun altında olan iller vardı. Kırmızı iller. Şimdi 2017'de sadece 3 il varken, bugün Türkiye'nin üçte ikisi." Destici, bu durumun gerçekten çok çarpıcı bir tablo olduğunu belirtirken, sadece Şanlıurfa'nın %3'ün üstünde doğum oranı olan tek il olarak kaldığını ve Doğu ile Güneydoğu'da da doğum oranlarının hızla düşmeye devam ettiğini ekledi.

KADIN İSTİHDAMI VE DOĞUM ORANLARI İÇİN ÇARPICI TEKLİFLER

Mustafa Destici'nin nüfus artış hızını artırmaya yönelik "Kadınların mesela günde 8 saat değil 6 saat çalışması sağlansın, hafta sonları kadınların çalışması yasaklansın" şeklindeki önerileri programda dile getirildi. Destici, bu tekliflerini doğrularken, ayrıca Ferhat Murat'ın bahsettiği "Sadece kadınlara hizmet verecek hastaneler de hayata geçirilmeli. Üniversiteler" önerisini de dile getirdiğini onayladı.

DOĞUM DÜŞÜŞÜNÜN TEK SEBEBİ EKONOMİ DEĞİL

Nagehan Alçı'nın, "Doğum oranını artırmak için kadınların evde daha çok vakit geçirmesi mi yoksa bir çocuğa bakmanın ekonomik olarak daha kolay olması mı?" sorusuyla, ekonomik zorlukların asıl neden olup olmadığı konusundaki tartışmayı başlatması üzerine Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, şu cevabı verdi:

"Eğer tek gerekçe ekonomi olsaydı zengin olanların çocuğu olurdu. Halbuki tam tersine zenginleştikçe, sekülerleştikçe çocuk sayısının düştüğünü görmekteyiz." Destici, bu yanıtıyla doğum oranlarındaki düşüşün sadece ekonomik bir faktöre bağlanamayacağını, zenginleşme ve sekülerleşme ile ilişkilendirilen kültürel ve sosyal değişimlerin de etkili olduğunu savundu.