Bakan Tunç'dan İsrail'e sert yanıt: Soykırım politikası izliyor

Adalet Bakanı Tunç, Bolu'da önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç'un sözlerinden öne çıkanlar;
KARTALKAYA YANGIN
Bolu'da Kartalkaya'daki otel yanggınıyla derinden sarsılmıştık. Onunla Bolu Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından etkin bir soruşturma yapıldı. Adli süreç devam ediyor. Eylül ayında 2'nci duruşma gerçekleşecek. 78 canımızı, çocuklarımızı kaybettik. Bu acı olayı bize yaşatan sorumlularla ilgili yargı araştırma ve soruşturma yaptı. Süreç devam ediyor. Yangında hayatını kaybedenlere bir kez daha rahmet diliyorum. Kartalaka yangını ile ilgili ana muhalefet liderinin, soruşturmayla ilgili talihsiz beyanları oldu. Dezenformasyon içeren bilgiler yayıldı. İTÜ'den bilirkişiler görevlendirildi, gerekli incelemer yapıldı.Cumhuriyet Başsavcılığı da bu raporlar doğrultusunda belirlenen şüpheliler ile ilgili kamu davası açıldı.
İSRAİL'İN İŞGAL PLANI
Çocukların açlıktan öldüğü 21. yüzyılda sözün bittiği yerdeyiz. İsrail, terör devleti. İsrail, uluslarası hukuku hiçe sayan bir yapı. Ona devlet demek mükün değil. İsrail meclisinin almış olduğu 'işgal planı' sözde bir karar. BM sözleşmelerine aykırı şekilde alınmış bir karar. Soykırım politikası izliyor.Hukuk kuralların hiçbirine uymayan bir devlet, İsrail. 7 Ekim'den bu yana da dünyanın gözü önünde, dünya tarihinin en büyük soykırım işlenirken batılı ülkeler İsrail'e destek verdiler. İsrail bunlardan destek buldu. Tabi 7 Ekim'den bu yana 61 binden fazla Filistin şehit edildi. Bunların yarıdan fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor. Kadın haklarını savunanlar, çocuk haklarını savunanlar maalesef bu zulüm karşısında, bu soykırım karşısında sessiz kaldıklarını görüyoruz. 200'den fazla gazeteci şehit edildi. Basın özgürlüğü diye bas bas bağıranların hiç ortada Filistin söz konusu olunca nasıl bir çifte standart içerisinde olduklarını görüyoruz.
Uluslararası Adalet Divanı'nda başlayan bir dava var. Birleşmiş Milletler Savaş Suçları ihlali Türkiye'nin de katıldığı bir dava. Bu davada Uluslararası Adalet Divanı divanına randevu verdi. Burada soykırımın önlenmesi, insani yardımların yapılması reyli tedbir kararı bir karar alındı. Bu tedbir kararlarının icra edilmesi lazım. Kim icra edecek? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi icra edecek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ateşkes önergelerini reddeden ve hatta insani yardım önergelerini bile reddeden bir yapı. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde başsavcı, Netanyahu ve diğer katillerle ilgili yakalama kararı çıkardı. Tutuklama talep etti, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin başsavcısı talep ediyor. Ama maalesef bu talep ülkelerden kabul vermedi. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri Meclisi'nde ayakta alkışlandı yakalama talep edilen bir kişi. Maalesef Uluslararası sistem işlemiyor. Uluslararası kurumkar etkisiz. Sayın Cumhurbaşkanımız uzun yıllardan bu yana "Uluslararası sistemin revizyona tabi tutulması gerekir. Bu sistem insanlığın sorunlarına cevap vermiyor. Bu sistem adil değil, dünya beşten büyüktür" derken bunlara işaret ediyor. Bugünlere insanlığın sorunlarına çözüm üretecek mekanizmaların kurulması istiyor. Bu liderlerin sayısı artması lazım. Türkiye olarak mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz. Soykırımı gerçekleştirenleri lanetliyoruz. Bosna'da soykırım yapan katiller nasıl hesap vermişse bunlar da günü gelecek bu cezaya çekecekler.
SAHTE E-İMZA SORUŞTURMASI
Bu sahtecilikle ilgili soruşturmayı başlatan yargımız. 13 Ağustos 2024 tarihinde bir kamu kurumumuza yapılan ihbarla başlayan bir soruşturma. Özellikle bu sahtecilik şebekesini soruşturma makamı etkin bir soruşturma başlatıyor. Bu şebekenin ortaya çıkartılması gerekiyordu. Gizli bir soruşturma. 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı. 199 kişi hakkında kamu davası açıldı. 37 şüpheli tutuklandı. Soruşturma devam ediyor. Kamuoyu yargı sürecinde öğrendi. UYAP sistemi dünyanın en gelişmiş yargı ağı projesi.
İBB SORUŞTURMASINDA RÜŞVET İDDİASI
Yolsuzluk soruşturması devam ediyor. Ana muhalefet partisi lideri yargı mensuplarımıza savcılara hakimlere yönelik yakışıksız ifadeler kullanıyor. Adli soruşturmaları siyasi maksatla yapılıyormuş gibi bir izlenim uyandırmaya çalışıyor.
Burada soruşturmanın sonucunu sabırla beklemek gerekir. Masumiyet karinesine önem veriyoruz. Özellikle dosyanın içeriğini bilmeden yargıyı töhmet altında bırakmamak gerekir. Kanıtlarını ilgili mekanizmalarına ulaştırırsınız. Hukuk devletinde bunun gereği yapılır. HSK bunun gereğini elbette yapar. Savunma yapılacak yer miting meydanları değildir. Kimin elinde belge varsa yargı makamına versin. Yargı görevini yapar.
Kaynak:ekoltv.com.tr