AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Özel'in 'Trump' çıkışına tepki: Söyledikleri dedikodu yaklaşımıdır!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’a ilişkin sözlerine sert tepki gösterdi. Çelik, “Özel’in grup konuşmasında dile getirdiği ifadeler politik magazin düzeyindedir. Söyledikleri dedikodu yaklaşımıdır" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Özel'in 'Trump' çıkışına tepki: Söyledikleri dedikodu yaklaşımıdır!

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’a ilişkin sözlerine sert tepki gösterdi.

Çelik, Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımıza yönelik olarak yalnızca magazin düzeyinde değerlendirilebilecek, gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bazı yaklaşımların üretilmeye çalışıldığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"CİDDİYE ALINMAYACAK DEDİKODU!"

CHP lideri Özgür Özel’in açıklamalarını "politika değil, politik magazin" olarak niteleyen Çelik, “Bu derece politik magazinin, bir siyasi partinin genel başkanı tarafından dış politika değerlendirmesi gibi sunulması gerçekten dikkat çekici bir seviye düşüklüğüdür. Özel’in bugün grup konuşmasında söylediği her şey politik magazinle ilgilidir. Dedikodu diyebileceğimiz, dünyada kimsenin ciddiye almayacağı yaklaşımlar ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Cumhurbaşkanımızın bir numaralı meselesi Gazze oldu. Bu meselede, ilk olarak bir ateşkesin sağlanması; ateşkesin ardından da kalıcı barışa ulaşacak mekanizmaların ve araçların oluşturulması için çok büyük mücadeleler verildi.

"NETANYAHU KATLİAMI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMİŞ"

Dün Şarm El-Şeyh’te gerçekleşen, Gazze için yapılan niyet beyanıyla birlikte, Başkan Trump’ın başlattığı barış girişimine verilen destek net bir biçimde ortaya konmuş oldu. Bu çerçevede, tutukluların ve rehinelerin serbest bırakılması da önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Netanyahu'nun siyasi kariyerinin katliama bağlı olduğu açıktır. Katliam yapmayı alışkanlık haline getirmiş bir siyasi figür olduğu son derece nettir. Dün, uluslararası bir iradenin bu şekilde ortaya çıkması karşısında, şimdilik Netanyahu hükümetinin buna bir şekilde uyum göstermiş olduğu görülmektedir. Ancak dediğim gibi, gidilecek daha çok yol vardır; süreç provokasyona son derece açıktır.

Buna rağmen, Sayın Cumhurbaşkanımızın da Katar, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri ile yürüttüğü temaslar, yeni bir aşamayı ifade etmektedir. Bu, soykırım politikalarına karşı orada bulunan tüm liderlerle birlikte uluslararası bir iradenin net bir biçimde kendisini göstermesi anlamına gelmektedir.

Ayrıca, uluslararası bir garantörlüğün olması gerektiği de açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gelinen nokta itibarıyla, bundan sonrasında kalıcı barışın nasıl sağlanacağına dair anlaşma konusunda ilerlemenin yolu açılmıştır.

aa-20251008-39350666-39350661-ak-parti-sozcusu-celik-partisinin-myk-toplantisina-iliskin-aciklamada-bulundu-1.jpg

TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFLERİ...

Terörsüz Türkiye'nin bir takım odaklar tarafından sabote edilmesine müsaade etmeyeceğimiz gibi Suriye'de SDG gibi yapılardan sürecin sabote edilmesine karşı duracağımızı da ifade etmek isterim. Odak PKK terör örgütünün feshi ve silah bırakması ile ilgilidir.

Suriye'nin güneyindeki ayrılıkçılık peşindeki Dürzi gruplar temsil etmiyorsa aynı şekilde Kürtlerin Alevilerin Nusayrilerin iradesini temsil etmeyen bir takım yapıların da terör yoluyla bölgeyi istikrarsızlaştırma çalışmalarına da müsaade etmeyeceğiz.

ÖZGÜR ÖZEL'E TRUMP TEPKİSİ!

Öte yandan, Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımıza yönelik olarak yalnızca magazin düzeyinde değerlendirilebilecek, gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bazı yaklaşımların üretilmeye çalışıldığını da görüyoruz.

Bu derece politik magazinin, bir siyasi partinin genel başkanı tarafından dış politika değerlendirmesi gibi sunulması gerçekten dikkat çekici bir seviye düşüklüğüdür. Özgür Özel'in bugün grup konuşmasındaki söylediği her şey politik magazinle ilgilidir. Süreç olarak bir dış referansı içeriye argüman olarak sunmak gibi çarpık bir durum var. Güya Türkiye tehdit edilmiş. Dedikodu diyebileceğimiz dünyada kimsenin ciddiye almayacağı bir takım yaklaşımlar koyuyor. Siyonist bir dil kullanıyor.

Özel dışarıdan referans verecekse İspanya Başbakanı Sanchez'i örnek alsın. Keşke İspanya gibi dik durabilseydiniz.

resim-2025-10-14-175202449.png

DEVLET BAHÇELİ'NİN 'CEMEVİ' ÇIKIŞI!

Ayrımcılıkla ve eşitsizlikle mücadele ettik. Kendimizi Alevi vatandaşlarımızdan bir parça olarak görüyoruz; biriz, beraberiz. Aynı kaderi, aynı ülkeyi, aynı vatandaşlığı ve aynı dayanışmayı paylaşıyoruz. Her zaman bu bilinçle hareket ettik ve şimdiye kadar bu konularda pek çok kez son derece ileri adımlar attık. Burada da ayrımcılıkla ve eşitsizlikle mücadele ettik. Kendimizi Alevi vatandaşlarımızdan bir parça olarak görüyoruz; biriz, beraberiz. Aynı kaderi, aynı ülkeyi, aynı vatandaşlığı ve aynı dayanışmayı paylaşıyoruz. Her zaman bu bilinçle hareket ettik ve şimdiye kadar bu konularda pek çok kez son derece ileri adımlar attık.

Bu konuşma çerçevesinde, kendi yetkili kurullarımız da bu sürecin yönetiminde önemli rol oynamaktadır.

"ASKERİ HASTANELER" MESELESİ...

Askeri hastanelerle ilgili şunları söylemek isterim. Çeşitli savaşlar çatışmalar ve krizler çerçevesinde sürekli olarak belli değerlendirmeler şeklinde gözden geçirilmeye devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir talimatı var. Tüm bu konularda hangi yaklaşımların güncellenmesi yenilenmesi konusunda bir çalışma yapma talimatı vermiştir. Bu çerçevede MSB bu çalışmaları yapıyor. Askeri hastaneler de değerlendirme içerisindedir.

Şimdiye kadar yakın çevremizde çıkan çatışmalarla ilgili TSK değerlendirmeler yaptığında burada bize Uzak olan coğrafyalar ile ilgili olarak bile TSK'nin değerlendirme kapasitesinin yüksek olduğunu gördük. Her zaman söylüyoruz binlerce yıllık orduya sahibiz.

ERDOĞAN'IN UÇAĞININ PAS GEÇMESİ!

Netanyahu’nun en başta bu zirveye katılması söz konusu değildir. Ancak biz her türlü senaryoya hazır olduğumuz için, böyle bir durum gerçekleştiğinde nasıl davranılacağıyla ilgili bir çalışma yapılmıştı. Netanyahu’nun en başta bu zirveye katılması söz konusu değildi. Ancak biz her türlü senaryoya hazır olduğumuz için, böyle bir durum gerçekleştiğinde nasıl davranılacağıyla ilgili bir çalışma yapılmıştı.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim: Cumhurbaşkanımız net iradesi son derece kesindir. Cumhurbaşkanımız hiçbir şekilde Netanyahu’nun aynı fotoğraf kararının içinde olmasını, aynı zirvede bulunmasını veya aynı masada oturmasını kabul etmezdi.

Kaynak:ekoltv.com.tr