Kira getirisinde zirvedeki şehir şaşırttı! Başaran'dan yatırımcılara kritik tavsiye: Belirsizlik ve riskte kazanç vardır
Ekonomist ve Yazar Mert Başaran, Ekol TV Haber Müdürü Aziz Akova’nın sunduğu, ekonominin nabzını tutan ‘Paranın Yönü’ programında, küresel ve ulusal ekonominin güncel başlıklarını değerlendirdi. Başaran, servet eşitsizliğinden asgari ücret krizine, gayrimenkul yatırım stratejilerinden katma değerli üretime kadar pek çok kritik konuda önemli tespitlerde bulundu.
ZENGİNLERE YÜKSEK VERGİ VE ALIM GÜCÜ UYARISI
Ekonomist ve Yazar Mert Başaran, dünya genelindeki servet dağılımındaki adaletsizliğin ulaştığı boyutlara dikkat çekerek, bu durumun çözümü için büyük işverenlerin ve üst düzey zenginlerin daha fazla vergilendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Başaran, dünyadaki 82 zenginin tüm servetinin 3,5 milyar insandan daha fazla olduğunu vurgulayarak, bu zenginlerden sadece %5 vergi alınsa dahi, küresel fakirliğin inanılmaz şekilde azalacağını ifade etti. Başaran, bu görüşün kendisine ait olmadığını, Warren Buffett’ın da daha önce bu yönde bir çağrı yaptığını hatırlattı.
Başaran, dünyayı yöneten büyük zenginlerin kritik bir gerçeği anlaması gerektiğini vurguladı: "Eğer orta sınıf kalmazsa ki kalmıyor. Alt sınıfta iyice kalmazsa. Ürün satamayacaklar. Onu da anlasınlar yani" ifadesini kullandı. Pandemiyle birlikte orta sınıftaki alım gücünün ciddi şekilde daraldığını belirten Başaran, yukarı kesimin artık "Bizim insanlara biraz daha fazla maaş verelim ki yine bizim ürünlerimizi alacaklar" mantığıyla hareket etmesi gerektiğini kaydetti.
Ekol TV Haber Müdürü Aziz Akova da bu bağlamda, 1000-2000 kişi çalıştıran büyük şirket patronlarının asgari ücretliyi biraz daha düşünmesi gerektiğini, tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da verdiği mesaj gibi, yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti.
ASGARİ ÜCRET KRİZİ VE KÜÇÜK ŞEHİRLERE GÖÇ TRENDİ
Asgari ücret senaryolarının masada olduğunu belirten Aziz Akova'nın sorusu üzerine, Başaran, asgari ücret rakamlarının düşük olmasının üzücü bir tablo yarattığını belirterek, Türkiye'nin minimum olan asgari ücreti konuşmayacak bir ülke olması gerektiğini vurguladı. Başaran, Avrupa’da bu konunun çok nadir konuşulduğunu örnek göstererek, Türkiye’nin de 3-5 yıl içinde "Kimse asgari ücret almıyor ki. Herkes asgari ücretin üzerinde alıyor" diyeceği bir seviyeye ulaşması gerektiğini belirtti.
Aziz Akova ise asgari ücretin konuşulmasının ana nedenleri arasında, büyük şehirlerde ve Anadolu’daki şehirlerde dahi asgari ücretin neredeyse bir kira bedeline eşdeğer hale gelmesini gösterdi. Başaran, bu ekonomik tablo karşısında bir gidişat gördüğünü dile getirerek, İstanbul dışındaki büyük şehirlerden daha orta düzeydeki Anadolu şehirlerine geçip, orada daha rahat geçinen, daha güzel düzen kuran ve daha mutlu insanlar görmeye başladığını söyledi.
RİSK VE BELİRSİZLİKTE KAZANÇ: ANADOLU'DAKİ SÜRPRİZ İLLER
Yatırımcılara yönelik tavsiyelerde bulunan Mert Başaran, yatırımcının hep bilinen büyük şirketlere ve yerlere takıntısı olduğunu, ancak paranın her zaman belirsizlikte ve riskte olduğunu ifade etti. Başaran, "Risk eşittir rızık" ilkesine dikkat çekerek, yatırımda az bilinen ancak potansiyeli yüksek yerlere yönelmek gerektiğini savundu.
Başaran, gayrimenkul piyasasında Kırıkkale, Kars, Karaman, Artvin ve Kütahya gibi illerde şaşırtıcı hareketlilikler olduğunu söyledi. Kırıkkale'yi örnek gösteren Başaran, birkaç istihdam yaratacak sanayi şirketi ve fabrika olmasına rağmen yeteri kadar konut (mal) olmaması, yani arz yetersizliğinin fiyatları artırdığını açıkladı. Başaran, metrekare fiyatı 1 lira olan bir yerin 10 lira olmasının, metrekare fiyatı 10 bin lira olan bir yerin 100 bin lira olmasından çok daha kolay olduğunu belirterek, Kütahya'daki organize sanayi bölgeleri gibi gelişmekte olan yerlerin acayip şekilde değerlendiğini kaydetti.
İSTANBUL'DA YÜKSEK KİRA GETİRİLİ 'ALINMASI İSTENMEYEN' EVLER
Mert Başaran, gayrimenkulde bir diğer kritik noktanın, insanların almaktan çekindiği ancak kiralama talebinin çok yüksek olduğu küçük daireler (1+0, 1+1) olduğunu belirtti. Başaran, özellikle 1+0’ların çoğu insanın içine sinmemesine rağmen kira getiri oranının çok iyi olduğunu ifade etti.
İstanbul’da ise Bahçelievler, Fatih, Güngören ve Avcılar ilçelerinin yıllık %10’u aşan kira getirisiyle ilk üç sırada yer aldığını aktaran Başaran, Bahçelievler’de Siyavuşpaşa ve Kocasinan gibi E5’in sağ tarafındaki bitişik nizam yerlerde, 1.5-2 milyon liraya bulunan evlerin 10 yılda rahatlıkla amorti edebildiğini söyledi. Başaran, Avcılar’da 1 milyon 300 bin liralık bir evin 15 bin ila 18 bin lira arasında kiraya getirilebildiğini ve bunun 7-8 yılda amorti anlamına geldiğini belirterek, bu evlerin Bodrum, Katalunya veya Kadıköy’deki lüksler gibi "alasın gelmeyen" evler olmasına rağmen, kiracı talebinin yüksek olması sayesinde bu matematiğin ortaya çıktığını sözlerine ekledi.
SAVUNMA SANAYİ BAŞARISI
Programda Türk savunma sanayinin başarısı da ele alındı. Aziz Akova, Aselsan, TUSAŞ, Baykar, Roketsan ve Makine Kimya Enstitüsü gibi şirketlerin dünya listelerinde yer almasının ülke için çok güzel olduğunu vurguladı. Mert Başaran, Türkiye'nin artık tekstil gibi sektörler yerine, dünyada herkesin üretemediği, daha saygın ve yüksek kar marjlı, katma değerli ürünlere odaklanması gerektiğini ifade etti.
Aziz Akova, savunma sanayi şirketlerinin telefon gibi farklı alanlarda da altyapı çalışmaları yürüttüğünü belirterek, bu tür markaların çoğalmasıyla enflasyonun konuşulmayacağını söyledi. Başaran, Türk insanının zekasına ve yurt dışında iyi pozisyonlarda yer almasına dikkat çekerek, bu beyin göçünün önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi.