Bin yıldan fazla toprağın altında kalmıştı: Zamana direnen kızaklar taşınıyor! Cam gibi kırılgan tuz gibi ağırlar

Norveç’teki Viking Çağı Müzesi’ne yeni misafirler geliyor. Oseberg Gemisi’nin yanında yer alacak yeni vitrinlerine taşınacak olan üç zarif kızak, bin yıldan fazla toprağın altında kaldı ve sonrasında yapılan koruma işlemleriyle adeta “tuz kümesine” dönüştü. Bu yapılar, özel sensör sistemleriyle izleniyor ve tek bir milimetrelik hataya bile yer bırakmayan bir planla yeniden taşınıyor.
BİN YILLIK VİKİNG KIZAKLARI TAŞINIYOR
Norveç’in başkenti Oslo’da, tarihin en nadide ve kırılgan kalıntılarından biri için nefesler tutuldu. Yüzlerce yıl önce Oseberg Gemisi’nin mezar höyüğünde bulunan üç Viking kızağı, yeni müzelerine taşınmaya hazırlanıyor. Bu sadece bir taşıma değil, çünkü bu kızaklar artık sadece ahşap değil, adeta tuzla kaplı kristal yapılar halinde. Her biri cam gibi kırılgan ve kendi ağırlığını bile taşıyamayacak halde.
SARSINTI HER ŞEYİ BİTİREBİLİR
Kızakların her biri, özel sensörlerle takip edilen, yastıklı ve kontrollü nem koşullarında korunan özel bir odada saklanıyor. Taşıma esnasında 0,2 milimetreden fazla esneme veya baskı oluşması, kızakların parçalanmasına neden olabilir.
TEBEŞİR GİBİ KIRILGAN, TUZ GİBİ SERT
Bin yıldan fazla bir süre toprağın altında kalan bu üç kızak, 1904 yılında gün yüzüne çıkarıldı. Koruma amacıyla o dönemde kullanılan tuz banyolarına sokuldular. Ahşap, tuzla doygun hale getirildi fakat bu işlem, zamanla geri dönülemez bir zarar verdi. Tuz kristalleri, ahşabın şeklini korudu ancak parçalar artık sıradan ahşap değil; ıslak okul tebeşirine benzeyen kırılgan bir maddeye dönüşmüş durumda.
2. DÜNYA SAVAŞI’NDAN GÜNÜMÜZE
İlk olarak Oslo’daki Tarih Müzesi’nde sergilenen kızaklar, II. Dünya Savaşı sırasında zarar görmemeleri için bodrum katına indirildi. On yılı aşkın bir süre sonra Bygdøy’deki Viking Gemi Müzesi’ne taşınan kızaklar, 2026’da Oslo’daki Viking Çağı Müzesi’nde yerini alacak. Taşıma işlemi ise özel raylar, vinç sistemleri ve metal platformlarla yapılacak.
ARKEOLOJİ VE BİLİMİN KESİŞİMİ
Her bir kızağın yaklaşık bin parçadan oluştuğu düşünülüyor. Parçalar çiviler, perçinler ve dönemin tutkallarıyla bir arada duruyor. Bu yapıların iç kısmında asitlenmiş metaller ve çözünmüş ahşaplar bulunuyor. Ekip, bu yapıların gelecekte nasıl korunabileceği üzerine uzun soluklu bir araştırma yürütüyor.