27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümüne sayılı günler kala Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda 81 ilden gelen öğrenciler ve öğretmenlerle buluştu. Tekin, buradaki Adnan Menderes Kongre Merkezi'nde, öğrencilerle birlikte Yassıada yargılamalarını anlatan ve mahkeme anının canlandırmasını içeren sinevizyon gösterimini izledi.
Gösterim sonrası Ekol TV'de Meltem Acet'in sunduğu Ana Haber programına canlı yayınla katılan Bakan Tekin, Ekol TV Muhabiri Enes Arol'un sorularını yanıtladı. Bakan Tekin'in konuşmasından öne çıkanlar ise şu şekilde:
DEMOKRASİ HALKIN İRADESİ DEMEKTİR
"Demokrasi teorik anlamda tanımlanırken halk iradesi ve egemenliğidir, ayrıca bu egemenliği kullanmasıdır. Halk kendi kendini yönetir ve nasıl yönetileceklerine kendileri karar verirler. Temsili demokrasilerde bunun yolu da seçim. Seçimlerle iktidara gelen siyasi partiler halkın iradesini yansıttığı tanımladığı bir mekanizma olarak bilinir.
HALKIN İRADESİNE DARBE YAPILDI
Bugün burada Türkiye'de 14 Mayıs 1950 seçimleri ile Türkiye'de tek parti döneminin bitmesinden itibaren, daha sonra 50,54 ve 57 seçimlerinin tamamında halkın en az yarısının oyunu alan bir siyasi partinin iktidar dönemi içerisinde bir grup silahlı asker tarafından iktidarının sona erdirildiği, yani demokrasiye, milletin iradesine, halka, demokrasiye karşı yapılmış bir darbe.
ÇOCUKLARIMIZA BİLİNÇ KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
Biz MEB olarak da şöyle bakıyoruz...Türkiye'de geçmişimizde bu anlamda halkın değerleri, kültürü anlamında çocuklarımıza bilinç bir şuur kazandırmak istiyoruz. Kazandırmak istediğimiz şuurlardan önemli bir tanesi; milli irade, demokrasi, temel hak ve özgürlükler gibi değerler. Biz bunları müfredatımızın içine yerleştirdik. Çocuklarımızın yaşayarak görerek öğrenmesini istiyorum. 27 Mayıs haftası olması münasebetiyle Türkiye'den her ilden belli sayıda gelen öğrenci programımıza katıldı. Demokrasi ve özgürlük adasında en azından bir yarım gün geçirdi. Çocuklar çok mutluydular, biz de mutluyduk. Çünkü demokrasimizi emanet edebileceğimiz, demokrasiye, tarihine sahip çıkabilecek bir kuşak yetiştiriyoruz. Bunu görmek bizi ayrıca mutlu etti.
İNSANLAR ÇOCUKLARINA ADNAN MENDERES İSMİNİ VERİYOR
İsmi Adnan Menderes olan öğrenciler vardı. Zaten Adnan Menderes'in yargılanmasında söylediği son cümlelerden biri şuydu; "Siz beni öldürseniz, idam etseniz de bu milletin kalbinden asla silemeyeceksiniz." Gördüğünüz gibi şu an hala çocuklarına Adnan Menderes ismini koyan ya da Adnan ve Menderes isimlerini ayrı ayrı koyanlarla beraber düşündüğünüzde bu insanlar sadece Demokrat Parti'yi seven insanlar değil, demokrasiyi, özgürlükleri seven insanlar çocuklarına bu isimleri veriyorlar.
BİZ DEMOKRASİYİ ÖZÜMSEMİŞ BİR TOPLUMUZ
Biz millet olarak demokrasileri özümsemiş bir toplumuz. Herkesi rahatlıkla alt edebilecek güce sahibiz. Bunun en bariz örneği 15 Temmuz'du. Siyasi parti, etnik yapı, aidiyetlere bakılmaksızın herkes sokaklara tankların önüne çıktı, demokrasiye sahip çıktı. Biz bu sahip çıkma sürecinin devam etmesini istiyoruz. Bu beni Milli Eğitim Bakanı olarak ayrıca mutlu ediyor. İnşallah böyle çocuklar yetiştirmeye devam ederiz."
